Dünya 30.06.2022 14:23

Çin, NATO'nun etkinliğini Asya-Pasifik bölgesine genişletmesinden endişeli

Çin, NATO'nun Madrid'de düzenlediği zirvede açıkladığı yeni Stratejik Konsept ile Asya-Pasifik bölgesinde etkinliğini artırma girişiminden endişe duyuyor.
Çin, NATO'nun etkinliğini Asya-Pasifik bölgesine genişletmesinden endişeli

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, düzenlediği basın toplantısında, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın "NATO'nun Stratejik Konsepti'nin Çin kaynaklı çok yönlü tehditleri doğrudan ve açık görüşlülükle ortaya koyacağına" ilişkin sözlerine dair değerlendirmede bulundu.

NATO'nun birçok kez bölgesel bir ittifak olduğunu, jeopolitik açılma arayışının, başka ülkelere yayılma hedefinin olmadığını vurguladığını ancak son yıllarda, NATO'nun Asya-Pasifik bölgesine yönelik hamlelerinin gözlemlendiğini ifade eden Cao, "NATO yeni alanlara ve bölgelere yönelen hamleler yapma ve bloklar arası cepheleşme yaratma arayışında. Dünya buna karşı uyanık olmalı ve bu girişimleri reddetmeli." dedi.

NATO'nun ideolojik hatlar çizme, siyasal cepheleşme yaratma ve yeni bir Soğuk Savaş başlatma arayışına son vermesi gerektiğine işaret eden Cao, "NATO, Avrupa güvenliğine halihazırda zarar verdi. Asya'yı ve dünyayı da istikrarsızlaştırmaya çalışmamalı." ifadesini kullandı.

4 Pasifik ülkesinin zirveye katılması
Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda liderlerinin Madrid'deki zirveye katılması da Çin'de şüpheyle karşılandı.

Cao, 4 ülkenin zirveye katılmasına dair soru üzerine, "Barış, kalkınma ve iş birliği tüm dünya halklarının ortak dileği ve zamanın eğilimidir. Soğuk Savaş zihniyeti ve ideolojik ön yargıyla bloklar arası cepheleşmeyi teşvik eden, küçük çıkar halkaları ve gruplar oluşturmaya çalışanlar destek bulamayacak, başarılı olamayacaklardır." değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan Çin Komünist Partisinin yayın organı, milliyetçi çizgideki Global Times gazetesinde, “Asya Pasifik Ülkeleri Tehlikeli NATO Duvarı’nın Yanında Durmamalı” başlıklı yazıda ittifakın tüm üyelerinin çıkarlarının ve tavırlarının aynı olmadığı, Washington yönetiminin iradesinin NATO'yu esir aldığı belirtilerek şunlar kaydedildi:

"NATO'ya katılarak güvenlik garantileri elde etmeye çalışan ülkeler genelde Washington'ın derebeyleri veya piyonları haline geliyor. Nihayetinde güvenlik ortamı temel olarak iyileşmiyor, bilakis öngörülemeyen risklerle karşılaşıyorlar. Her şartta NATO'nun askeri ve siyasi bir blok olarak doğasının değişmesi zor. Bizatihi varlığı dünya barışına ve istikrarına tehdit niteliğinde."

"Üçlü muhtıra Türkiye için zafer"
Gazete İsveç ve Finlandiya'nın üyelik başvurularına ilişkin yayımladığı, "NATO'nun Birliği Savı Varoluşsal Krizi Gizleme Çabası" başlıklı yazıda ise İsveç ve Finlandiya'nın katılım başvurularıyla ittifakın genişlemesinin güvenlikten çok savaş riskini artıracağı savunuldu.

Yazıda, Türkiye'nin terörizme desteğin kesilmesi güvencesi karşısında iki ülkenin üyeliklerine yeşil ışık yakması, "Türkiye için zafer" olarak nitelenirken, İsveç ve Finlandiya'nın ittifaka katılarak daha güvende olamayacakları ileri sürüldü.