Türkiye - Gündem 27.05.2022 16:52

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Menderes'i darağacına gönderenlerin alınlarına çaldıkları leke hiçbir zaman temizlenmeyecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Menderes'i ve arkadaşlarını darağacına gönderenlerin alınlarına çaldıkları o kara leke, değil 62 yıl 600 yıl geçse de hiçbir zaman temizlenmeyecektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Menderes'i darağacına gönderenlerin alınlarına çaldıkları leke hiçbir zaman temizlenmeyecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'ndaki Adnan Menderes Kongre Merkezi'nde 27 Mayıs darbesinin 62. yılı vesilesiyle düzenlenen "Yassıada Mahkemesi Yargılanıyor" temalı anma programına katıldı.

Programa öncülük eden İstanbul 2 No'lu Barosu'nu tebrik edip adaletin tecellisi yolunda gösterdikleri samimi çabalarda avukatlara başarılar dileyen Erdoğan, isimleri milletin hafızasına şehit olarak yazılan Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'yu rahmetle ve şükranla yad etti.

Darbe sonrasında kurdukları düzmece mahkemelerle şu an üzerinde bulundukları yeri bir zulüm ve utanç adasına çevirenleri de lanetle ve nefretle andığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Menderes'i ve arkadaşlarını darağacına gönderenlerin alınlarına çaldıkları o kara leke, değil 62 yıl 600 yıl geçse de hiçbir zaman temizlenmeyecektir. Milletimiz merhum Menderes ve arkadaşlarını nasıl gönlüne nakşetmişse Yassıada zulmüne imza atanları da asla affetmeyecektir. Nitekim darbe mahkemelerinin aldığı gayrimeşru kararlar sebebiyle Yassıada milletimiz tarafından yıllarca 'Yaslı ada' olarak adlandırılmıştır. Aylar boyunca burada milletin gözü önünde işlenen hukuk cinayetleri, insanımızın zihninde ve kalbinde çok derin yaralar açmıştır. 27 Mayıs darbesinin failleri de bu adanın seçilmişler için bir uyarı, daha doğrusu bir tehdit kaynağı olarak hafızalara kazınmasını istemişlerdir."

"Siyasetçiler, Menderes ve arkadaşlarının acı akıbetiyle tehdit edildi"
Erdoğan, Türk demokrasisine ilk hançerin saplandığı 27 Mayıs'tan beri Yassıada'nın Demokles'in kılıcı gibi milli iradenin tepesinde sallanmaya devam ettiğini kaydederek, ülkesi ve milleti için aşkla çalışan eser ve hizmet üreten siyasetçilerin kimi zaman emperyalist güçler kimi zaman darbeciler kimi zaman da vesayetin sözcülüğünü yapan medya aracılığıyla Yassıada'yla, Menderes ve arkadaşlarının acı akıbetiyle tehdit edildiğini belirtti.

Merhum Menderes'in idam sehpasındaki iç karartan o fotoğrafının siyasetçilere ayar vermek için sürekli gündemde tutulduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Belge, belge. Yassıada'nın karanlık gölgesi on yıllar boyunca sivil siyasetin üzerinden hiç kalkmadı. Büyük ve güçlü Türkiye hedefiyle yola revan olduğumuzda, o fotoğraf bizim de önümüze konuldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan itibaren millet iradesine çöreklenmiş çevrelerin tehditlerine maruz kaldık. 27 Nisan bildirisinden cumhuriyet mitinglerine, Gezi olaylarından 17-25 Aralık yargı-emniyet darbe girişimine kadar, o fotoğraf üzerinden pek çok kez sindirilmek istendik. 'Sonu Menderes'e benzemesin' diyerek, güya aba altından sopa gösteren siyasetçi müsveddelerini gördük. DEAŞ'ından PKK'sına, FETÖ'sünden marjinal sol örgütlere ellerinin altında ne kadar yılan, ne kadar hain varsa hepsini üstümüze saldırdılar. Bunların hiçbirine eyvallah demedik. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolculukta tehditlere, şantajlara asla boyun eğmedik."

Demokrasi ve Özgürlükler Adası'ndaki Adnan Menderes Kongre Merkezi'nde 27 Mayıs darbesinin 62. yılı vesilesiyle düzenlenen "Yassıada Mahkemesi Yargılanıyor" temalı anma programında konuşan Erdoğan, milletle birlikte demokrasiye yönelik teşebbüslerin hepsini tek tek bozguna uğrattıklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"15 Temmuz'da daveti yaptık mı? Yaptık. 15 dakika daha kalmış olsaydık, bu kardeşiniz belki bugün burada yoktu. Fakat oradan sadece telefonla yaptığımız anonsla elhamdülillah on binler Atatürk Havalimanı'na geldi. Bay Kemal ise FETÖ terör örgütünün oradaki düzenlemesiyle tankların arasından kaçarak Bakırköy Belediyesine gitti. Biraz sonra bir şey daha göstereceğim. O da şu; biz milletimizle birlikte tarihin en büyük demokrasi zaferlerinden birisine imza attık. CHP'nin başındaki zat, milletin şanlı direnişini az önce de ifade ettiğim gibi televizyon karşısında keyif kahvesi içerek izlerken, biz milli iradeyi, milletin emanetini, ülkemizin istiklal ve istikbalini korumak için Erol Olçok gibi yol arkadaşlarımızı, Abdullah Tayyip gibi daha 16 yaşındaki körpe delikanlılarımızı şehit verdik."

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun darbe gecesinden önce "Tankın üzerine ilk ben çıkarım." dediğini hatırlatarak, "Fakat tankları görünce kuyruğunu kıstırıp kaçan CHP'nin başındaki zata rağmen bu ülkeyi FETÖ'cü alçaklara teslim etmedik. Bu adam şu anda da aynı mı? Aynı. İşte açıklamalar yapıyor ve açıklamalar aynen 15 Temmuz gecesinin benzeri ifadeler. Değişen hiçbir şey yok." diye konuştu.

"Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır"
Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma gibi bir huyu olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"15 Temmuz gecesi millet can derdindeyken Bay Kemal'in tatlı canını kurtarmak adına kimlerle ne tür pazarlıklar yaptığı da hiç aldanmayın ortaya çıkacaktır. Onu da göreceğiz. Elbet gün gelecek gündemde seçim yokken 'Temmuzda başbakan olacağım.' diye ortalıkta salınanların foyaları da ortaya dökülecektir. Elbet gün gelecek FETÖ'cü hainlerin söylemleriyle 15 Temmuz destanını lekelemeye çalışanların yularını kimlerin tuttuğu da ortaya konacaktır. Bu millet, 15 Temmuz'da ardına bakmadan kaçan mürailerin, FETÖ'cülerle anlaşıp iktidar hayali kuran muhterislerin hesabını sandıkta muhakkak soracaktır."

Erdoğan, o kaçınılmaz son gelene kadar milletle birlikte yürümeye devam edeceklerini ifade ederek, siyaset sahnesinde tüm bu mücadeleyi verirken aynı zamanda bu adanın her bir taşına sinmiş vesayetçi zihniyetin izlerini de ortadan kaldırmaya çalıştıklarını aktardı.

Yassıada'nın, Yaslıada, ardından da Demokrasi ve Özgürlükler Adası olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"İnşallah ortaöğretimden üniversitelerimize özellikle hukuk fakültesi öğrencilerinin stajlarını burada çok farklı bir şekilde yapmalarını arzu ediyoruz. Biraz sonra yargılama salonlarını göreceksiniz. Ve buralarda bu yargılamaların nasıl yapıldığını bizzat göreceksiniz. Onlara emreden, talimat veren güç öyle istediği için o kararlar verilmiş. Hamdolsun şimdi böyle bir güç yok. Tam aksine adl-i ilahinin tecellisini bekleyen güç var."

"Evlatlarımızın tarih ve demokrasi şuuru kazandıkları bir ziyaretgah haline getireceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk demokrasisinin ödediği ağır bedellerin canlı şahidi olan Yaslıada'yı 2 sene önce Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirerek yeni bir hüviyete ve görünüme kavuşturduklarını söyledi.

Attıkları bu adımla milli irade uğruna can veren kahramanların hatırasına sahip çıkma yanında, demokrasiyi de ağır bir yükten kurtarmış olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları dile getirdi:

"Tabii bu süreç içerisinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine ve bunun yanında özellikle yüklenici firma ve Genel Başkan Yardımcım Çiğdem Hanım'a ve eşine özellikle teşekkür ediyorum. Çünkü çok yoğun bir çalışma ortaya koyarak Yaslıada'yı Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirdiler. Adeta 60 yıl boyunca yas tutan, gözyaşı döken bu adayı milletimizin darbecilere karşı zaferinin yeni bir sembolü haline dönüştürdük."

Erdoğan, 62 sene önce hukuk katliamlarının işlendiği bu adada artık Türkiye'yi adalette ileriye taşıyan etkinlikler düzenlendiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tabii biz bunu yeterli görmüyoruz. Bu ada niçin bir Camp David olmasın? Burada bunu da yapabiliriz ve yapacağız. İlk önce Türk Cumhuriyetlerinin burada güzel bir zirvesini yaptık. Bu zirveyle beraber adımı attık. Şimdi bunu daha da geliştireceğiz ve genişleteceğiz. Demokrasi ve Özgürlükler Adası yeni kimliğiyle özellikle istikbalimizin teminatı olan gençlerimiz için bir nevi okul işlevi görüyor. İnşallah önümüzdeki dönemde burayı çok daha etkin kullanacak, milletimizin iradesini korumak uğruna verdiği mücadelenin nişanesi olarak nesilden nesile aktarılmasını sağlayacağız. Çanakkale Şehitliğimiz gibi burasını da evlatlarımızın tarih ve demokrasi şuuru kazandıkları bir ziyaretgah haline getireceğiz."

Bugünkü anma programını da bu yönde atılmış değerli bir adım olarak gördüğünü vurgulayan Erdoğan, emeği geçenlere teşekkür ederek, şehitlerin ruhuna Fatiha okunmasını istedi.

Erdoğan, "Man Adası dediler, oradan 150 bin lira ceza, ardından şimdi bir 100 bin lira daha. Ben de dedim ki bu 150 artı 100 bini TÜRGEV ve ENSAR Vakfına verelim." diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sandık dışında yol arayanlar, daha şimdiden 2023 seçimlerine gölge düşürmeye çalışanlar, akıllarını başlarına toplamalıdır." ifadelerini kullandı.