Vakıf Katılım web
Eskişehir 09.10.2020 13:35

'Entübe olmadan önce 'Hocam beni bırakma' diye yalvardı'

Dr. Fatih Demircan ve Dr. Muhittin Akarsu, yeni tip koronavirüs teşhisi konulan hastalarının sağlığına kavuşması için verdikleri mücadelede yaşadıklarını anlattı.
'Entübe olmadan önce 'Hocam beni bırakma' diye yalvardı'

Eskişehir Şehir Hastanesinde görevli yoğun bakım uzmanı Dr. Fatih Demircan ve göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Muhittin Akarsu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) teşhisi konulan hastalarının sağlığına kavuşması için verdikleri mücadelede yaşadıklarını anlattı.

Dr. Fatih Demircan, yaptığı açıklamada, Kovid-19'un hafife alınabilecek bir hastalık olmadığını söyledi.

Servise gelen hastaların ciddi nefes darlığı çektiğini anlatan Demircan, "Bir nefesin önemini anlıyorlar. Sağlıklı bir birey farkında olmadan nefes alıyor ancak yoğun bakıma gelen hasta bir nefes alırken bile zorlanırken, boğulma hissi yaşıyor. Bir kelimeyi ağzından rahatlıkla çıkaramıyor. 50'li yaşlarında ciddi zatürresi olan bir hastam oldu. Hiçbir hastalığı yoktu. Hiçbir zaman tütün ürünleri kullanmamıştı. Entübe olmadan önce 'Hocam beni bırakma.' diye yalvardı. O sırada kendimi çok çaresiz hissettim. Bu hastam uzun süre yoğun bakımda kaldı ancak kaybettik. 40-45 gündür yoğun bakımda yatan hastalar var." diye konuştu.

Demircan, Kovid-19'un akciğerde bazı bozukluklara neden olduğunu, yoğun bakım sonra hastaların toparlanmasının ve eski yaşantısına dönmesinin uzun süre aldığını belirtti.

Hastalığın kimde ağır seyredeceğinin belli olmadığını dile getiren Demircan, "Tedbirlere uymayanlar başkalarının vebaline de girebiliyor. Asemptomatik olan hastalar birinin ya da bir sağlık çalışanının hastalanmasına sebep olabiliyor, bir canı yakabiliyor. Dikkatsizlik ve umursamazlık ciddi sonuçlara neden oluyor. Yoğun bakım hastalarının çektiği acıyı, çaresizliği görseler tedbirlere uyarlar." ifadelerini kullandı.

"Birçok Kovid-19 hastasının pişmanlığı oluyor"
Dr. Muhitin Akarsu da Kovid-19 sürecinde doktorlardan hemşirelere, oda destek ekiplerinden sekreterlere herkesin fedakarca çalıştığını vurguladı.

Eşinin de yoğun bakım uzmanı olarak görev yaptığını dile getiren Akarsu, şu bilgileri paylaştı:

"Elimizden geldiğince insanlığa faydalı olmak için mesleğimizi yapıyoruz. Kovid-19 salgını sürecinde unutamadığım anılarım oldu. Bir hastasını muayene ederken Kovid-19'a yakalanan bir aile hekimi hastam oldu. Çok fazla nefes darlığı ve klinik şikayeti vardı. Kötüleşeceğini düşünüyordum. 13-14 günlük uzun bir süreçten sonra yoğun bakım ünitesine vermeden servisten taburcu ettim. 52 yaşında bir kadın hastam vardı. Yoğun nefes darlığı vardı. Onu da iyileştirip taburcu ettim. Her hastayı taburcu ettikten sonra mutlu oluyorum."

Akarsu, salgın sürecinde hastaların acil, poliklinik ve servis bölümlerinde takip edildiğini bildirdi.

Servise gelen hastalarla karşılaştıklarında yaşadıklarına değinen Akarsu, şunları kaydetti:

"Birçok Kovid-19 hastasının pişmanlığı oluyor, 'Bana bulaşmaz zannettim.', 'Nereden geldi bilmiyorum?' diyorlar. Bir kadın hastam 'Benim semptomlarım var ama çok dikkat ettim.' dedi. Ben de 'Maskeni takıyor muydun?' diye sorduğumda kafasını eğdi. Kovid-19 hastaları büyük pişmanlık içindeler. 'Bana gelmez.' diye düşünüyorlar ama herkes hastalanabilir. 19-20 yaşında da 80-85 yaşında da hastamız var. 'İyiyim, gencim, sağlıklıyım.' diye kimse düşünmesin. 30'lu yaşlarda yoğun bakıma inen birçok hasta gördüm. Herkes kendine dikkat etsin. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyulmalı."