Kültür Sanat 14.09.2020 21:55

Geçici mekanda en renkli sergiler

Kontrollü normalleşme sürecinde İstanbul Modern Beyoğlu'ndaki geçici mekânının kapılarını yeniden açtı. İstanbul Modern, sanatseverlerin mekanı kolayca ziyaret edebilmeleri için online kayıt-rezervasyon yapıyor.
Geçici mekanda en renkli sergiler

MEHMET AKİF KARAFAZLI

İstanbul’da en çok takip edilen kültür sanat etkinlikleri adreslerinden İstanbul Modern’de merak uyandıracak sergiler arasında “Koleksiyon”, “Pandemi Günlerinde Fotoğraf”, “Misafirler: Sanatçılar ve Zanaatkârlar” yer alıyor. Sergilerin kısaca bilgileri ise şöyle;
Misafirler: Sanatçılar
ve Zanaatkârlar
İstanbul Modern’in İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) desteğiyle Ekim 2018’de hayata geçirdiği Uluslararası Misafir Sanatçı Programı, dünyanın farklı coğrafyalarından on sanatçıyı, İstanbul’daki zanaatkârlarla bir araya getiriyor. “Misafirler: Sanatçılar ve Zanaatkârlar” adlı sergi, 18 Ekim 2020’e kadar görülebilir.

Türkiye’nin kültürel değerlerini günümüze ait yorumlarla yeniden düşünmek ve deneyimlemek amacıyla davet edilen sanatçılar, İstanbul’daki farklı zanaatlar üzerine araştırma yaptılar ve birlikte çalışmayı seçtikleri zanaatkârların atölyelerinde yeni yapıtlar ürettiler. Bu yapıtlar, “Misafirler: Sanatçılar ve Zanaatkârlar” sergisinde ilk defa gösteriliyor. Sergi, üretilen yeni yapıtların yanı sıra, sanatçıların İstanbul’daki araştırma ve üretim süreçlerini, kentte etkileşime geçtikleri, ilham aldıkları kaynakları, birlikte çalıştıkları zanaatkârlar hakkında bilgileri de ziyaretçilerle paylaşıyor.

GELENEKSEL ZANAATLARA ODAKLANIYOR

Uluslararası Misafir Sanatçı Programı’na davet edilen sanatçılardan Rodrigo Hernández ebru yapımı, Outi Pieski yazma üretimi, Servet Koçyiğit nakış ve yorgancılık gibi geleneksel zanaatlara odaklanırken, Benji Boyadgian ve Wael Shawky metal ustalarıyla çalıştı; Rana Begum ise metal sıvama atölyesinde yeni üretim tekniklerini deneyimledi. Ustanın hüneri, teknik ve malzeme bilgisiyle sanatçının önerdiği yaratıcı projeler, bir atölyede uzun bir sürece yayılan bir üretim deneyiminin parçası oldular.
Sergi için Türkçe-İngilizce olarak çift dilli hazırlanan katalogda, serginin kavramsal çerçevesini anlatan küratöryel metinle beraber, proje danışmanı, mimar ve akademisyen Aslı Kıyak İngin’in İstanbul’daki zanaat mahalleleri ve üretim kültürüyle ilgili yazısı da yer alıyor. Katalog ayrıca, sergideki sanatçılarla ilgili metin, fotoğraf ve görsellere de yer veriyor.
Sanatçılar: Faig Ahmed, Rana Begum, Benji Boyadgian, Rodrigo Hernández, Servet Koçyiğit, Outi Pieski, Randi & Katrine, Wael Shawky ve Jorinde Voigt. Küratörler: Öykü Özsoy ve Ümit Mesci Sanatçı asistanı: Melodi Gülbaba.

Pandemi Günlerinde Fotoğraf

İstanbul Modern Fotoğraf Bölümü ve Danışma Kurulu, 15 Kasım 2020 tarihine kadar görülebilecek sergi “Pandemi Günlerinde Fotoğraf”ı şu ifadelerle anlatıyor: “Tüm dünya, hareket ve etkileşimin kısıtlama altında olduğu günlerden geçiyor. Kolay tarif edilemeyen, belirsiz ve tekinsiz bir zamanın içinde varoluşu anlamaya ve anlamlandırmaya çalışıyoruz. Bu dönem bazılarımız için yeni keşiflere vesile olurken bazılarımız için de geçmiş pratiklerini gözden geçirme ve onlara yeni anlamlar kazandırma süreci olabilir.
Dört duvarın sınırlarına hapsolduğumuz günlerde, “fotoğrafa dair neler yapabiliriz” sorusu üzerine beraber düşünebilmek amacıyla fotoğraf alanının aktörlerini bir araya getiren bir girişim başlattık.
Bu girişimle sanatçıları, pandemi günlerinde gerçekleştirdiği yeni çalışmalarını paylaşmaya davet ettik. Farklı kuşaklardan 43 sanatçının katıldığı bu projeyi, İstanbul Modern’in çevrimiçi platformlarında izleyicilere sunuyoruz.
Bu vesile ile fotoğrafik imgenin “şimdiye” tanıklığının ötesinde gelecekle olan güçlü ve sarsılmaz bağını hatırlatmak istiyoruz. Hissettiklerimiz ile gördüklerimiz karşısında keşfedeceğimiz yeni anlamların gelecek kuşaklar için önemli ve anlamlı bir kültürel miras olacağına inanıyoruz.”

DÜŞÜNSEL ETKİLERİNİ GÖRÜNÜR KILIYOR

İstanbul Modern’in Beyoğlu’ndaki geçici mekânında gerçekleştirdiği bu son koleksiyon sergisi, müze koleksiyonunu oluşturan üç önemli yönelimi bir araya getiriyor. 3. katta 1950 sonrası Türkiye sanat ortamındaki soyut ve figüratif resmin gelişimi, kronolojik bir akış içerisinde, ikonik örnekler üzerinden sunuluyor. İlk bölüm, geometrik ve lirik bir yaklaşım ekseninde temellenen soyut resmin Anadolu ve İslam kültüründen beslenen görsel ve düşünsel etkilerini görünür kılıyor. Devamında yer alan ikinci bölüm ise figüratif resmin toplumsal gerçekçi örneklerinden 1970’li yılların Yeni Figüratif yaklaşımlarına ve 1980’li yılların dışavurumcu ve kavramsal örneklerine uzanıyor. 2. kat ise çağdaş sanat dünyasının doğa ve çevre üzerinden şekillenen farklı yapıtlarını bir araya getiriyor. Resim, heykel, video, yerleştirme, fotoğraf gibi farklı disiplinlerde doğanın kültürel yansımalarının izini süren, çevre sorunlarına duyarlı sanatçıların yakın dönemde üretilmiş çalışmalarına odaklanıyor. Bu seçim ve sergileme doğanın yitimine, kaynakların tükenmesine ve çevre sorunlarının önlenemez artışına dikkat çekmek isteyen bir yaklaşımla, farklı kuşaklardan sanatçıları bir araya getiriyor.