Röportaj 12.05.2020 08:45 Güncelleme: 12.05.2020 09:08

HAYATIN DURDUĞU GÜNLERDE VAROL YAŞAROĞLU

Bugün karantina günlerini nasıl geçirdiğini karikatürist ve illustrator Varol Yaşaroğlu ile konuştuk.
HAYATIN DURDUĞU GÜNLERDE VAROL YAŞAROĞLU

 Beyza Sinem ÇAĞLAR

Bugün karantina günlerini nasıl geçirdiğini karikatürist ve illustrator Varol Yaşaroğlu ile konuştuk. Grafi2000, Fırıldak Ailesi ve Türk animasyonuna yeni bir boyut getiren Kral Şakir’in yaratıcısı olan Varol, öncelikle kendisi için hayatın durmadığını, aksine çok hızlı akmaya başladığını belirterek sohbetimize başlıyor.

Kendinize evde bir rutin oluşturdunuz mu? Gün içinde neler yapıyorsunuz?

Pandemi ortamında, benim sokağa çıkmamanın dışında eskisi gibi yaşamım devam ediyor. Bütün ekip arkadaşlarımla, birbirimize online olarak bağlanarak bilgisayarlarımızla eskiden olduğu gibi yeni Kral Şakir bölümleri yapmaya devam ediyoruz. Hatta Kral Şakir'in 3. yeni sinema filmininin senaryosunu ve seslendirmesini de bitirip, animatik ve animasyon çalışmalarına başladık! Bunun dışında, bol bol kitap ve çizgi roman okuyorum, diziler ve filmler izliyorum ve tabi ki spor yapıyorum. Bu anlamda bir rutin oluşturdum diyebilirim pandemi ortamında dengeli beslenmek ve spor yapmak çok önemli. Birçok yeni projemizin hayata geçmesi için de ekip arkadaşlarımla online toplantılar yapıyoruz ve bu projelerimizin olgunlaşmaları için analizler çıkarıyoruz.

Pandemiden önce sık sık, iş birliği içinde olduğumuz şirketlerle buluşmak için de yüzyüze toplantılar yapardık. Şu anda bu toplantıları "Zoom" gibi uygulamalarla online olarak yapıyoruz. Ayrıca çok fazla canlı yayın ve online çizgi atölyesi yapmam için teklif alıyorum ve bunları değerlendirerek hayata geçiriyorum.

Daha önce hiç yapmadığınız/aklınıza gelmeyen ama evde kalınca yapmaktan zevk aldığınız bir şey oldu mu?

Ben zaten evde vakit geçirmeyi çok seven biriyim. Bu anlamda evdeki aktivitelerimi pandemi öncesinde de dolu dolu yaşardım. Bu anlamda evde daha önce yapmadığım bir şey yok aslında. Evdeki temizlik işleri, daha titiz olmamız gereken bir süreç olduğu için biraz daha artmış durumda sadece.

Bu süreçte keşfettiğiniz ve okuyucularımıza önereceğiniz film/dizi/kitaplar var mıdır?

Bu süreçte keşfettiğim ve senaryosuna hayran kaldığım; "Görünmeyen Misafir" sinema filmini çok beğendim; o filmi kesinlikle öneriyorum. "La Casa de Papel" dizisinin son sezonuna da bayıldım. Yine bu süreçte keşfettiğim bir yazar da Erlend Loe. Onun yetişkinlere yönelik "Doppler" ve devamı "Bildiğimiz Dünyanın Sonu" kitaplarını çok eğlenerek okudum.

Dışarıda yapmayı en çok özlediğiniz şey nedir?

Arkadaşlarımla, ailemle yüzyüze olabilmeyi, yürümeyi, sevdiğim çizgi romancıma gidip kitap karıştırmayı, deniz kenarında çay yudumlamayı özledim.

Her şey normale döndüğünde yapacağınız ilk şey ne olacak?

Dışarı çıkıp deniz kenarına gideceğim: İçime havayı, rüzgarı çekip yürüyüş yapacağım.

Peki ilk gitmek istediğiniz yer neresi olacak?

Ankara… Anne babamı görmek istiyorum.

Sizce yaşadığımız ‘korona ve karantina günleri’, sonraki hayatımızda neleri değiştirecek?

Bu kişiden kişiye değişiklik gösterecektir. Genel olarak iş dünyasında, iş yapma biçimlerinin dijitale ve online'a kayacağı ve bu yönde ilerleyeceği sinyalleri zaten pandemiden önce de hissediliyordu. Ve bu ortamda da dijital iş yapma biçimlerinin ivme kazanarak geleceğin bu şekilde biçimleneceğini görmüş olduk. Normalinde insanların bu süreçte, aşırı tüketim, doğaya zarar ve savaş gibi dünyamızı yıkıma götüren alışkanlıklarından vazgeçerek daha sade bir yaşama geçmeleri gerektiğini anlamış olmalarını beklerim. Ama yıpratıcı ego ve hırs sahibi insanların yaşananlardan bu sonucu çıkarıp çıkarmayacağını zaman gösterecek. Ben bu süreçten herkesin sevginin gücünü benimsemiş olarak çıkabilmesini istiyorum.