Kültür Sanat 08.06.2023 15:07

Mobil uygulama : Pierre Loti'nin izinde İstanbul

10 Haziran 1923'te vefat eden Fransız yazar Pierre Loti'nin (Julien Viaud) bu sene 100.ölüm yıldönümü. Institut français Türkiye, efsanevi yazarı anmak üzere İstanbul'u onun izinden sürmeyi sağlayan bir mobil uygulama geliştirdi.
Mobil uygulama : Pierre Loti'nin izinde İstanbul

Pierre Loti, büyük bir İstanbul hayranıydı.1870 ila 1913 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’na sekiz kez gelen yazar, bu şehri, Aziyade (1879) ve Mutsuz Kadınlar (1906) isimli iki romanı ve Doğudaki Hayalet (1892) isimli duygu yüklü hikayesinde onurlandırmıştır. 1921 yılında Atatürk, tüm hayatı boyunca gönlünün vatanının sadık bir savunucusu olması sebebiyle “Türklerin Büyük ve Asil Dostu” olarak tanımladığı Pierre Loti’ye minnet ve şükran duygularını ifade etmiştir.

“İstanbul, halkın yaşamına dahil olduğum dünyadaki tek şehir, gürültücü, renkli, ilginç, ama geçim sıkıntısı yaşayan, yoksul, bin bir türlü küçük işle uğraşan o doğulu halkın yaşamına gerçekten dahil olduğum tek şehir”. Fantôme d’Orient (1892)

Pierre Loti severler, bu aplikasyon ile Galata köprüsünden başlayarak üç farklı parkuru takip edebilecekler. Birinci parkur “Boğaz ve Beyoğlu”, ikinci parkur “Eski İstanbul” ve son parkur “Haliç”  yazarın İstanbul ile ilgili izlenimleri, yaşanmışlıkları ve eserleri üzerinden keşfetme imkanı sağlıyor. Çemberlitaş’ta bulunan Pierre Loti’nin evi ve Eyüp’te bulunan Pierre Loti kahvesi parkurda yer alan önemli noktalardan.

Aplikasyonun açılışı, 17 Haziran Cumartesi günü yazarın İstanbul’da bulunduğu sürelerde birçok kez yattığı Fransız hastanesi şimdiki Institut français İstanbul’da Rochefort Belediye Başkanı Hervé Blanché ve Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Olivier Gauvin tarafından gerçekleştirilecek. Galata’da kesişen üç parkur Pierre Loti’nin ziyaret ettiği, sevdiği ve yazılarında anlattığı mekanlardan oluşuyor. Hem Apple hem Google kullanıcıları için Compactive dijital ajansı tarafından tasarlanan uygulama Fransızca ve Türkçe olarak hazırlandı. Uygulama ücretsiz olarak indirilebiliyor. Parkur metinleri Pierre Loti konusunda uzmanlaşmış tarihçi Alain Quella-Villéger tarafından yazıldı, kullanılan görseller ise kamu&özel koleksiyonlardan alındı.

Anma etkinlikleri kapsamında, Institut français, tarihçi Alain Quella-Villéger’i ağırlayacak.

16 Haziran Cuma saat 19:00’da gerçekleşecek konferansın başlığı “Pierre Loti, İstanbul vatandaşı”. Konferansa katılım serbesttir.

Pierre Loti biyografisi

Louis-Marie-Julien Viaud, 1850-1923

Meteliksiz kalmış protestan burjuva bir aileye, ablası Marie ve abisi Gustave’dan yıllar sonra doğan, ailenin en küçük çocuğu Loti’nin başka yerleri keşfetme arzusu çok erken yaşta içine işlediğinden, genç yaşta denizcilik kariyerini tercih eder.

 İlk seyahatini Ağustos 1868’de Britanya ve Normandiya kıyılarına gerçekleştiren Loti, ardından bir eğitim çalışması kapsamında önce Akdeniz’e gider ve sonrasında Atlantik’i geçer (Ekim 1869-Ağustos 1870). 1870 Savaşı onun Baltık Bölgesi’ne gitmesine neden olur (kış 1870-1871). Güney Amerika (Patagonya) sonrası gittiği Pasifik (Paskalya adası, Polinezya) onun Le Monde illustré için muhabirlik yapmasına imkân sağlar, bu seyahatinden daha sonraki yıllarda yazacağı Loti’nin Evliliği (1880) eseri için de malzeme ve yeni takma adı ile döner: LOTİ. Takma adı muhtemelen Tahiti’deki bir tür zakkum ağacından geliyor. 1873 yılında ise Sipahi’nin Romanı (1881) isimli eserine ilham veren Senegal’e gider.

Hayatının belirleyici dönemi Mayıs-Ağustos 1876’da gittiği Selânik seyahati ve ardından İstanbul seyahatidir (Ağustos 1876- Mart 1877). Genç Çerkez kızı Hatice ile yaşadığı aşk hikâyesi ilk romanı Aziyade’ye (1879) ilham kaynağı olduğu gibi “ikinci vatanı” Türkiye tutkusunu da pekiştirir.  Yükseldiği rütbeler ve Adriyatik’te (Karadağ) ve Tonkin’de katıldığı seferler ile beraber, 1880’li yıllar Julien Viaud’ya, (1883 yılında Erkek kardeşim Yves isimli “Breton” romanının ardından) 1886 yılında büyük beğeni toplayan “İzlanda Balıkçısı” ile edebiyat dünyasında şöhreti, aile borçlarını kapatmasını sağlayan parayı, (20 Ekim 1886’da Bordeaux’da Blanche Franc de Ferrière ile) evliliği ve hatta denizcilik hiyerarşisinde yaşayacağı sıkıntıları da beraberinde getirir. Le Figaro’da yayınlanan ve Hue Savaşı’nı eleştiren yazıları, Aralık 1883’te Fransa’ya geri çağrılmasına neden olur. Uzakdoğu’ya, Japonya’ya Mart 1885’te geri dönen Loti’nin bu seyahati bizlere “Madam Krizantem”i (1887) kazandırdı.

 Karadan yaptığı yolculuklar ile 1887 ve 1890 yıllarında Romanya’ya, (bkz. Sürgün), Ekim 1887’de ve Mayıs 1890’da İstanbul’a, (Doğudaki Hayalet, 1890), Mart 1889’da diplomat Patenôtre ile Magrib’e (Fas’ta, 1890) gider. 1894 yılında Kutsal Topraklar’a seyahat ettikten sonra (Çöl, Kudüs, Galile) dönüşünde İstanbul’a, oradan Madrid’e (1898), Berlin’e (1899) gider ve 1899-1900 arasında Hindistan’dan başlayan, Myanmar (Rangoon) ve İran’a uzanan (İngilizlersiz Hindistan, 1903; İsfahan’a Doğru, 1904) bir seyahat gerçekleştirir. Hindiçin’de Koramiral Pottier’ye yaver atanan Firkateyn kaptanı Loti, Çin denizlerine (Pekin’in Son Günleri, 1902) ve Japon kıyılarına yelken açar. Dönüş yolunda ise (Kasım-Aralık 1901) Angkor Tapınakları’nda kendine bir gezi hediye eder (on yıl sonra yayımlandı: Angkor’da Bir Hacı, 1912).

Boğaz’daki Vautour Savaş Gemisi’nin komutanlığına atanması ile Loti, çok sevdiği Türkiye’deki en uzun süreli kalışını gerçekleştirir (Eylül 1903-Mart 1905) ve bu süre zarfında tanık olduğu edebi düzenbazlık onu Mutsuz Kadınlar’ı yazmaya iter (1906). Müslüman dünyasına olan ilgisi yadsınamaz. Ocak-Mayıs 1907’de Mısır’a davet edilir (Philae’nin Ölümü, 1909) ve Londra’ya yaptığı ziyaretin ardından 1910 yazında birkaç haftalığına kalmak üzere tekrar İstanbul’a gelir (Doğu’dan Yüce Görüşler).

Gökyüzünün Kızı isimli tiyatro eserinin (Judith Gautier iş birliği ile) New York’ta sahnelenmesi nedeniyle bir kez daha Atlantik’i geçer. 1913 yılında Türkiye’ye dönüş yapan Loti, Balkan Savaşı’nda Türk davasını savunduğu için bu sefer kurtarıcı olarak karşılanır. Yurtdışına son seyahati 1917 yılında İtalya Venedik şehrinedir. I. Dünya Savaşı ise çok sayıda vatansever hikâyesine ilham olmuştur.

1912 baharında yakalandığı hemipleji hastalığı, Loti’nin hayatının son dönemini oldukça yıpratır. Pierre Loti, 10 Haziran 1923 tarihinde Hendaye’deki evinde hayatını kaybeder. 16 Haziran’da gerçekleştirilen ulusal cenaze töreni bugün hâlen istirahat ettiği Saint-Pierre d’Oléron’daki “Maison des Aïeules”de gerçekleştirilir.

1891 yılında Fransız Akademisi’ne seçilen ve 7 Nisan 1892’de kabul edilen, Rusça, İngilizce, İsveççe, Japonca ve Türkçe dillerine çevrilmiş elliden fazla eser ve çok sayıda öykü ve yazının yanı sıra, 1918 yılına kadar tuttuğu günlüğün yazarı olan Pierre Loti’nin  hayatı ve eserleri, günümüzde halk tarafından hak edilmiş bir coşkuyla karşılanıyor.