Röportaj 28.11.2019 08:20 Güncelleme: 28.11.2019 14:05

'THE OPERA LOCOS ÇOK SEViLECEK'

En bilinen opera hitlerini rock ve pop düzenlemelerle seslendiren 5 sıra dışı şarkıcının teatral performansını yansıtan The Opera Locos, Türkiye'de vereceği konser öncesinde açıklamalarda bulundu.
'THE OPERA LOCOS ÇOK SEViLECEK'

The Opera Locos, mizah ve operayı harmanlayan eğlenceli gösterisiyle Türkiye’de ilk kez bu akşam (28 Kasım Perşembe) Cemal Reşit Rey Konser Salonu’na geliyor. En bilinen ve en sevilen opera eserlerini rock ve pop düzenlemelerle seslendiren The Opera Locos, interaktif şovları, makyajları, kostümleri ve sahne tasarımlarıyla her yaştan izleyiciye unutamayacakları bir deneyim yaşatıyor. Bu akşam İstanbullularla buluşacak topluluğun Sanat Yönetmeni David Ottone İstanbul’daki gösterileri öncesinde sorularımızı yanıtladı.

The Opera Locos gösterinizi bize nasıl anlatırsınız?
Güzel bir aşk hikâyesi anlatmak üzere en bilinen ve en sevilen opera hitlerini komedi ile bir araya getirdiğimiz bir gösteri. Kısaca birçok şakası olan operatik komedi de diyebiliriz.
Sahnede kimler olacak. Bize kısaca tanıtır mısınız?
Sahnede 5 şarkıcı olacak. Tony, şimdi kimsenin tanımadığı eskiden ünlü olan bir tenoru canlandırıyor. Axier, çok sert ve maço bir baritonu. Jose Carlos, deli dolu bir kontrtenoru... Maria, hayalperest ve naif sopranomuz. Ve vahşi mezzosopranomuz Mayca.
Neden böyle bir gösteri yapmak istediniz?
Yllana ile 29 yıldır uluslararası sözsüz gösteriler hazırlıyoruz. En başarılı işlerimizden biri de Pagagnini’ydi. Klasik müzikle mizahı harmanlayan bir gösteriydi. Bunun bir benzerini de opera dünyası için hazırlamak istedik. Yllana ile risk almayı ve yeni şeyler yaratmayı seviyoruz. Böyle şeyler bizi gerçekten motive ediyor.
n Gösteriniz opera ve mizahı harmanlıyor. Sizce bu tarz gösteriler genç jenerasyonun klasik müziğe ve operaya daha çok ilgi göstermesini sağlıyor mu?
Evet, öyle olduğunu düşünüyoruz. Bunu yapma nedenlerimizden biri de bu. Opera çok elit ve mesafeli bir sanat gibi algılanıyor. The Opera Locos gibi gösteriler sayesinde dinleyicilerin anlaması ve sevmesi kolaylaşıyor. Bu gösteriyi opera müdavimleri de opera ile yeni tanışanlar da çok sevecekler.
n Sahnede sadece şarkı söylemiyorsunuz. Çeşitli koreografiler ve teatral öğeler de var. Kostümleriniz, makyajlarınız… Sahnede nasıl hissediyorsunuz? Böyle bir gösteriyle sahnede olmanın en güzel yanı ne?
Gösterinin estetik yönü bizim için çok önemli. Çok güzel bir sahne tasarımımız var. Makyajımız, kostümlerimiz de öyle. Bize “Le Cirque Du Soleil” i anımsatıyor. Sahnede harika hissediyoruz.
Gösterinizde interaktif bölümler de var mı? Yani izleyiciler de gösterinin bir parçası mı?
Evet, kesinlikle. Çok eğlenceli bir opera masterclass’ı (çalışması) yapıyoruz. Ve bölümde tüm izleyiciler bizimle opera söylüyorlar.
Sizi Türkiye’de ağırlayacağımız için çok mutluyuz. Türkiye ve İstanbul ile ilgili izlenimleriniz neler?
Türkiye’yi çok seviyoruz. İlk gösterimiz “¡Muu!” ile 1994 yılında İstanbul Sanat Festivali’ne gelmiştik. Çok başarılı geçmişti. O zamandan bu yana gösterilerimizle sık sık geliyoruz. Türk izleyicilerle aramızda çok özel bir ilişki var. Ama The Opera Locos gösterimizin ilk sahnelenişi olacak.
Gelecek hayalleriniz / projeleriniz neler?
Daha önce de söylediğim gibi, bizim ekibimiz sürekli bir yaratım süreci içinde. Pagagnini’de ve 666’da yaptığımız gibi The Opera Locos ile de Off-Broadway’de sahne almak üzere New York’a uçmak istiyoruz. Bu şimdilik bir hayal gibi duruyor ama çok yakında gerçekleşeceğine eminim.