Müzik 04.10.2020 17:39

Unutulmaz tangoların bestekarı: Hasan Fehmi Ege

Türk halkının çok sesli müziğe alışmasında büyük rolü olan bestekar ve şair Hasan Fehmi Ege, vefatının 42'nci yılında yad ediliyor.
Unutulmaz tangoların bestekarı: Hasan Fehmi Ege

Bestekar ve şair Hasan Fehmi Ege, resim ve musikiyle ilgilenen maliye memuru Mehmet Nuri Beyin oğlu olarak, İstanbul Şehzadebaşı'nda 1 Mayıs 1902'de dünyaya geldi.

Müzik eğitimine küçük yaşlarda başlayan, liseyi Mercan Sultanisi'nde okuyan sanatçı, ardından ticaret mektebine geçti ve daha sonra diş doktorluğu mektebine devam etti.

Sessiz sinema zamanlarında sinemalarda piyanistlik yapan Ege, 9 yaşında Şehzadebaşı Ferah Tiyatrosunda Kel Hasan Efendi, Naşit Özcan ve Fahri Güldürür topluluklarında keman çalmaya başladı.

14 yaşındayken ilk bestesini yaptı

Henüz 12 yaşında kemanıyla Direklerarası’nda sahneye çıkan sanatçı, Muallim İsmail Hakkı Bey ve Ali Rıfat Çağatay'ın Türk müziği topluluklarına katıldı. İlk beste çalışmaları alaturka tarzda olan Ege, 14 yaşındayken ilk bestesini yaptı.

Ege, Tophanede askerlik yaptığı sıralarda üçüncü kolordunun bandosunda önce davulcu daha sonra trompetçi oldu ve askerliği boyunca bütün bando sazlarını icra etmeyi öğrendi.

Güftesini Cemal Sahir'in yazdığı "Meçhul" adlı opereti 1925'te besteleyip ilk tangosunu sanatseverlerin beğenisine sunarak Batıya yönelen sanatçı, bu çalışmasından sonra Benliyan Efendi'nin Operet Topluluğu'nda başkemancı ve kondüktör olarak görev aldı. Daha sonra orkestra şefi olduğu toplulukta "Çardaş", "Fürstin", "Arşın Mal Alan" ve "Şen Dul"un da aralarında bulunduğu çok sayıda opereti sahneye koydu.

Ege, 1932-1933'te İzmir'de alım satım işleriyle uğraşırken, 1934'te İstanbul Radyosu'nda çalışmaya başladı ve 1935'te ilk tangosu "Mehtaplı Bir Gecede"yi Seyyan Hanımın sesinden plağa kaydettirdi.

Hafize Hanımla 1935'te evlenen sanatçının, bu evlilikten Nermin adında bir kızı, Engin adında bir oğlu dünyaya geldi. Sanatçının oğlu Engin Ege de kompozitör ve orkestra şefi olarak TRT'de yıllarca çalıştı. Öte yandan piyano ve akordeon çalan Engin Ege, Fehmi Ege Tango Orkestrası'nda da uzun yıllar görev aldı.

Türkiye'nin ilk hafif müzik orkestrası kurucularından

Mustafa Kemal Atatürk tarafından takdir edilen ve onun emriyle Ege Vapuru orkestra şefliğine getirilen sanatçı, 1936'da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'na şef yardımcısı olarak atandı. Ege, 1936-1948'de Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde kendi orkestrasıyla çalıştı.

Ankara Radyosu'nda "Ege Caz" adlı programı sunan Hasan Fehmi Ege, İstanbul Radyosu'nda da çeşitli programlar yaptı. 1940'lı yıllardan itibaren Tepebaşı Belediye Bahçesi, Büyükdere Beyaz Park ve Ses Tiyatrosu operetlerinde çalıştı.

"Papatya", "Sevdim Bir Genç Kadını", "Sevgiden Usanmadı Gönül", "Kirpiklerin", "Gönülden Şikayet" ve "Emelim"in de aralarında olduğu unutulmaz tangoların bestekarı olan sanatçı, 11'i çocuklar için olmak üzere 21 operetin yanı sıra rumba, vals, tango ve fantezi türünde 1000'den fazla eser verdi.

Türkiye'nin ilk hafif müzik orkestrası kurucularından Hasan Fehmi Ege, 5 Ekim 1978'de İstanbul'da hayatını kaybetti.

"Buyrun efendim, Gazi hazretleri sizi emrettiler"

Opera sanatçısı, gazeteci ve yazar Nedim Erağan'ın 30 Ekim 1990'da Cumhuriyet gazetesi için kaleme aldığı yazıda, sanatçının Mustafa Kemal Atatürk'ün daveti üzerine Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'na katılma hikayesini, şu sözlerle anlatmıştı:

"Bir gece İstanbul'da çalıştığı lokalde işi bitmiş, evine dönmek üzeredir. Salona bir­ kaç polis girer, 'Fehmi Ege kimdir?' der­ler. Fehmi Bey sessizce ve korkarak 'Be­nim efendim' der. 'Bizimle geleceksin' dediklerinde büsbütün heyecanlanır. Mo­tosiklete biner ve yola çıkarlar. Fehmi Ege hala nereye gittiğinden habersiz ve şaşkın­dır. Tepebaşı'nda Pera Palas'a gelirler, içeri girerler, 'Fehmi Ege siz misiniz?' diye karşılanır. 'Buyurun efendim, Gazi hazretleri sizi emrettiler' derler.

Balo salonunda Büyük Ata ile karşı kar­şıya gelir, orkestra o anda 'Mehtaplı Bir Gecede' tangosunu çalmaktadır. Atatürk sorar, 'Bu tangoyu sen mi besteledin?', çekinerek 'Evet efendim' der. 'Haydi öyleyse şimdi kemanınla çal, hep beraber söyleyelim' dediğinde, Fehmi Bey rahatlar ama heyecanlıdır. Atatürk ile ilk defa karşılaşmaktadır. Atatürk, bir elini Fehmi Ege'nin omzu­na koyar 'Mehtaplı bir gecede görüp sev­miştim onu' tangosunu onun kemanı eşliğinde söyler ve bütün salona söyletir.

O günden sonra Atatürk Fehmi Ege'yi Ankara'ya o zamanki adıyla Riyaseti Cum­hur Senfoni Orkestrası'na aldırır, sonra ölümüne kadar Atatürk'ün huzurunda özel or­kestrasıyla onun sevdiği müzikleri ve tangoları seslendirir."

Tango sanatçısı Şecaattin Tanyerli, Ege'yle çok güzel bir dostlukları olduğuna dikkati çekerek, kendisiyle yaşadığı bir hatırayı şöyle nakletmişti:

"Şakayı severim. Bilhassa Fehmi Ege’ye çok şaka yaparım. Radyo emisyonlarına onun meşhur motörüne binip gideriz. Radyoya girerken bir gün daima cebimde taşıdığım 'Hurdadır dokunmayınız' levhasını hemen motorun arkasına astım. Konserden sonra Fehmi Ege o levhayı görünce hiç sesini çıkarmadı benimde garibime gitti. Motora bindik. Ben de hiçbir şey söylemiyorum. O akşam samimi bir arkadaşın evine davetliydik. Hava da kararmıştı. Fehmi Ege 'Hurdadır dokunmayınız' kartonunu almış, benim ceketimin arkasına asmış. O şekilde arkadaşın evine gittik. Bütün arkadaşlar kahkahayı basıyorlar. Böylece kendi kazdığım kuyuya kendim düştüm."