Vakıf Katılım web
Röportaj 04.09.2019 09:03 Güncelleme: 04.09.2019 19:14

Yeşilay Genel Müdürü Psikolog Sultan Işık:Yel değirmenleriyle savaşıyoruz

Yeşilay, Dr. Mazhar Osman Uzman ve arkadaşları tarafından Sultan Vahdeddin'in izniyle 5 Mart 1920'de İstanbul'da "Hilal-i Ahdar" adıyla kurulmuştur. Kuruluşundan günümüze alkolden sonra sigara, uyuşturucu madde, kumar ve yakın tarihte teknoloji bağımlılığı Yeşilay'ın mücadele alanına dahil olmuştur. Yeşilay'ın Genel Müdürü Psikolog Sultan Işık ile bağımlılığı çarelerini, Yeşilay'ın tüm projelerini konuştuk. Yeşilay'ın Genel Müdürü Sultan Işık ile Yeşilay'a daha fazla nasıl destek verebilirim diye konuşurken Yeşilay Gönüllüsü olmaya karar verdim. Artık bende YEŞİLAY GÖNÜLLÜSÜYÜM
Yeşilay Genel Müdürü Psikolog Sultan Işık:Yel değirmenleriyle savaşıyoruz

Neşe BERBER

YEDAM ile başlayalım bize biraz anlatır mısınız?

YEDAM’ın açılışı Yeşilay Dayanışma Merkezi. Türkiye’de de bir ilk. Tamamen ücretsiz yaptığımız psiko-sosyal destek verdiğimiz yapılardan bahsediyoruz. Bizim bu yerlerimizde klinik psikologlar çalışıyor. Normal bir psikolog değil hem psikolog hem klinik eğitimini almış bir de üzerine biz YEDAM’da oluşturduğumuz bağımlılarla çalışma eğitimi veriyoruz. Bu eğitimden geçen ardından bununla ilgili sınavlara tabi olan klinik psikologlarımız, sosyal hizmet uzmanlarımız buralarda çalışmaya başlıyorlar. Neden bu kadar ayrıntılı söylüyorum? Çünkü gerçekten aslında bu sadece Türkiye’de değil dünyada da bir ilk. Model tamamen bütünsel bir model.

YEDAM’a bağımlılığı olan nasıl başvuruyor?

Bağımlılık aslında davranışsal olarak kullandığınız sadece madde değil. Artık biliyorsunuz teknolojiden de bahsedebiliyorsunuz. Davranışsal olarak artık hayatınızı negatif yönde etkilemeye başlayan tutum, davranış veya herhangi kullanılan bir maddeyle oluşmuş bir durumdur. Çünkü artık bunun özellikle madde üzerine beyninize yani biyolojik verdiği zararlar da mevcut. Dolayısıyla hayatınıza davranışsal olarak yansıdığında yani bir çocuk saatlerce bir bilgisayarın başında oturup gündelik işlevlerini bile yerine getiremiyorsa, sosyalleşmeden tutun belki yeme ihtiyacını bile fark edemiyorsa ki böyle haberler çıkıyordu. Bu artık hayati fonksiyonlarını etkilediği için bu bir bağımlılık olarak hayatına yansıyor. Bu çok geniş bir alan.

 YEDAM’lara nasıl başvurabilir kişiler?

YEDAM’a başvurmak çok kolay. 444 7975 numarasını arayan herkes direkt bir klinik psikologla karşılaşıyor. Çünkü biz buraya da normal bir telefon hattını cevap verecek kişiyi koymuyoruz. O da yine eğitimden geçiyor. O da yine bir psikolog. O psikologları da yine biz psikolog olarak yetiştiriyoruz. Telefonda danışanla nasıl konuşulur? Gerekirse nasıl ikna edilir? Nasıl getirilir? Çünkü en önemli kısım şuna inanıyoruz. Danışanı bir kere getirebilmek. Eğer bir kere getirebilirseniz onun devam etmesi çok daha kolay. Ama bağımlılık çok zor bir alan. Şimdi kişinin ikna olması ve kendisini ikna etmesi çok zordur.

 Bağımlıkta ailenin rolünü konuşalım. Aile nasıl bir durumda oluyor?

Burada ne yapıyoruz. Bu danışan ikna etmekten önce bizim en önemli yaptığımız ailelerle çalışıyoruz. Çünkü bağımlılık, kişi bağımlı olduktan sonra kişiye hastalık değil bir aile hastalığı haline dönüşüyor. Benim de zamanında gördüğüm çok fazla anne vardı. Çocuk bağımlı, çocuk eve geliyor. Dolayısıyla o eve zarar veriyor. Ailesine zarar veriyor. Maddi, manevi zarar veriyor. Dolayısıyla bu bir aile hastalığına dönüşüyor. Biz ailelere bu nokta da psiko-sosyal destek veriyoruz.

“ANNELER KİMSEYLE KONUŞAMIYOR”

Onlara terapi hizmeti veriyoruz. Bağımlı bir danışanla nasıl yaşanır? Ne yapmaları ve nasıl yapmaları gerekiyor? Grup terapileri yapıyoruz. Çünkü bu anneler bu sorunu herhangi biriyle konuşup paylaşamıyor. Çünkü etiketleniyor, dışlanıyor. Ama orada bir bakıyor. Bir sürü kendi gibi anne var. İşte biri daha iyileşmiş, birinin tecrübesi farklı ve bu onlara çok iyi geliyor.

Dediğiniz proje tam ne zaman açılmış olacak?

İnşaatları başladı. Yılın ilk yarısında açmayı düşünüyoruz ama tam şu zamanda dersem yanlış olur. Çünkü farklı beklemediğiniz şeyler gelişebiliyor. Türkiye’de bir ilki o nokta da gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Bunun içinde daha önce bir proje çalışmamız oldu.

 Şimdi uyuşturucu bağımlılığına gelelim. Uyuşturucudan arındırmaya çalışıyorsunuz. Nasıl yapıyorsunuz?

Yel değirmenleriyle savaşıyoruz. Başkanımızın çok güzel bir sözü var. O kadar uğraşıyoruz ama biz bir kişiyi bile kurtarsak bizim için yeter.

 Peki milli eğitim bakanlığı müfredatına bu eğitimleri koysa daha iyi olmaz mı?

Bunu yapmasını biz de çok istiyoruz. Eğitim bizde hazır. Biz zaten onların PDR’cilerini eğitiyoruz. Kesinlikle bu eğitimler müfredata girse ve bir içerik olsa her yıl biz bu çocuklara bu eğitimi veriyor olsak bu çok daha kolay bir çözüm. Ama oralarda her zaman bir şeyi yapmak bu kadar kolay olmuyor.

Her türlü bağımlılık tedavi edilebilir mi?

Bağımlılıkta en önemlisi geri dönüşler. Yani çok uzun süre temiz kalıp sonra geri dönülebilir. Bunun da bir süreç olduğunu bilmek lazım. Diğer hastalıklarla bir tutuyoruz. Nasıl ki şeker hastası fark etmeden bir gün şeker yiyebilir. Şeker katsayısı yükselip komaya girebilir. Oda bunu 1-2 yaptıktan sonra biraz daha normal bir hale getirip temiz kalma halinin hayatına etkilerini gördükten sonra değişiyor.

Sigarayı bırakmak isteyenlere neler önerirsiniz? 

Temeldeki mesele kendisinin istemesi. Kendisi istedikten sonra zaten sürecinin nasıl gideceğine kişinin kendi yapısı da biraz belirliyor. Ama şunu yaptım oldu da bağımlılıkta işlenmiş değil. Bağımlı kişiliğin bir psikopatolojisi var. Onun derinine indiğinizde başka şeyler çıkabilir. Ama mesela sigara için bile biz şu anda ayrı bir modül çalışıyoruz. Şimdi de alkol ve madde Yeşilay Danışmanlık Merkezlerinde çalışılan alanlar. Şimdi de sigara için başka bir modül çalışıyoruz. Ve orada da yine bunun pratiklerle nasıl bırakılacağına dair modüller geliştiriyoruz.

 Neden bir insan bağımlı olur?

Travmatik muhakkak yaşanmış şeyler vardır. Travmanın tetiklediği durumlar olabilir. Kötü bir ortamdan çıkan bir insana biri sigara uzattı ve içti. Ve o an rahatladığını hissetti. 

Ondan sonra her canı sıkıldığında otomatik olarak sigara içip rahatladığını düşünüyor. Onu o kötü durumdan çıkarıp haz verecek şeylerle bağdaştırıyor.  Bağımlılık çok kompleks bir şey o yüzden bu kadar basite indirgemeyelim ama çok gündelik içen döngüyü kırmak gerekiyor. Canım sıkıldı sigara içtim, rahatladım. Canım sıkıldı ne yapacağım, sigara içeceğim. Bu farkındalıkta bile değil birçok kişi. Her bir bağımlılığın temelde de farklı sebepleri olabilir. Şundan deyip, bundan deyip hemen çok da basite de indirgememek gerekiyor. Her danışan kendi içinde özel bir hikâyeye ve yapıya sahip olduğu için belirli temel değişkenler ortak olsa da yine de kişi bazlıdır. Psikoloji de böyledir kişiyi oraya koyduktan sonra önce onu bir anlamanız gerekir. O şekilde çalışmak etkiyi de arttırıyor.

 BEN DE VARIM PROJESİ

Bu projeye başvurup sonrasında onlara meslek edindirmek, onların çalışabileceği bir iş alanı, bir kafe oluşturmayı düşünüyoruz. Part time orada hem çalışıp hem de kendi paralarını da kazacaklar ama sadece para kazanmak değil yetenek kazandırmayı amaçlıyoruz. Bağımlıya bunu yapıp bırakamıyorsunuz. Onun hayatının her noktasına dokunmanız gerekiyor ki onu yeni bir sürece sokabileseniz. Bizim mesela son aşamamız bağımlıkta AMATEM’lerde maddenin vücuttan temizleme hali vardır. Bunu onlar yapar. Sonra YEDAM yani bizler ayakta sosyal psiko destek veriyoruz. Ama çok ilerlemiş daha fazla tedaviye ihtiyacının olduğunu düşündüğümüz kişilerinde yatılı rehabilitasyona girmesi gerekiyor. Bunun içinde inşallah şu an inşaatına başladığımız iki tane önümüzdeki yıldan itibaren açacağımız ve iki tanesinin sonrasında başlatacağımız rehabilitasyon merkezlerimiz var. Orada da 3-6 ay arasında kalıp bütün yine meslekten tutun ilişki gelişimine kadar yeniden birçok şeyi öğrenecekleri bir yapı kurup oradan çıktıklarında aslında ikinci bir hayata başlamış olacaklar. Bunun içinde onlara her nokta da destek olmamız gerekiyor. O yüzden YEDAM’lar çok kıymetli.

 YEDAM’DA YAŞANANLAR

“Şöyle bir hikaye geldi çok ilginç. Danışan gelmiyor. Ama uzun bir süre ailesi geliyor. Hatta 3-4 ay. Yani destek alıyorlar. Nasıl davranacaklarını öğreniyorlar. Sonra 4 ay sonra bir gün danışan geliyor. Siz diyor aileme ne yaptınız. Ben bunu merak ettim. Bana davranışları, benimle iletişimleri o kadar değişti ki ben sizi merak ettim. Ve bu gerçek bir hikaye. Kendisi sonra kendi isteğiyle terapiye başlıyor. Bağımlılıktaki en önemli şey kişinin kendisinin istemesi. Siz zorla birini getirdiğiniz zaman maalesef çok fazla etki edemiyorsunuz. O yüzden aileyle çalışmanın böyle bir etkisi oluyor. Hele ki bir zaman sonra aile ve danışan aynı anda geldiği zaman çok daha etkili bir terapi oluyor. Biz sadece psiko-sosyal destek de vermiyoruz. Sosyal hizmet uzmanlarımız onların sosyal yetenekleri konusunda da yardımcı oluyor. Bu kimi zaman mesela onların hastaneye gitmesi gerekiyorsa çünkü bizde ilaçlı tedavi yok. Biz terapi yapıyoruz. Dolayısıyla onların AMATEM, ÇAMATEM’e gitmesi lazım. Onlara eşlik ediyor. Neye ihtiyaçları varsa ilaç alamıyorlarsa sistemde eksikleri varsa onlara destek oluyorlar. Ev ziyaretleri yapıyorlar. Evde durum ne, kim var kim yok. Acaba başka bir şey yapılabilir mi? Hani biz bir maddi destek sağlayamıyoruz. Bizim STK olarak görevimiz onlara bu alanda hizmet vermek. Ama yapılabilen yerler varsa yönlendirme yapıyoruz. Onlara eşlik ediyoruz. Bizim en önemli özelliklerimizden biri bağımlılıkla kim ya da ne olursanız olun tek başınıza mücadele edemezsiniz. Bütün olarak mücadele etmeniz gerekiyor. Mesela biz Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’yla çok yakın çalışıyoruz. Biz zaten her yere eğitim veriyoruz. Belki YEDAM’dan sonra çoklu TBMM VE OBMM’lerde bahsedeyim. YEDAM’daki bu sistemde kişi sisteme girip belli bir süre temiz kaldıktan sonra bizim YEDAM atölyelerimiz var. Bunun da iki fonksiyonu var. Bunun birincisi kendi o kötü çevrelerinden çıkıp yeni bir ortam oluşturmak için onlara böyle belirli aktiviteler zaman geçirecekleri bir alan yaratmak. İkincisi onlara meslek edindirmek. Biz meslek edindiriyoruz. Şu ana kadar meslek edindirdiğimiz kişilerin bir sonraki aşamada işe yerleştirilmesi var. Bir yandan İŞKUR’la bu anlamda anlaşmamız var. Bir yandan da mümkün olduğunca özel şirketlerle anlaşmalar yapmaya çalışıyoruz.”

 ‘BAĞIMLIYLA ÇALISMAK UZMANLIK GEREKTİRİR’

 Ben de klinik psikoloğum. Ama mesela bir bağımlıyla çalışmak ayrı bir uzmanlık. Dolayısıyla biz de bunu bildiğimiz için onları kesinlikle ayrı bir eğitimden ayrı bir formasyondan geçirip yeterliliklerinden emin olduktan sonra alana çıkartıyoruz. Biz mesela buraya işe koyduk. Bırakmıyoruz. Devamlı olarak onları eğitiyoruz.