​ BİLGİSAYARLARIN SONUNA MI GELDİK?

Ersin AKMAN 25 May 2017

Ersin AKMAN
Tüm Yazıları
Geçen hafta iki farklı ildeki, iki farklı üniversitenin teknoloji veya bilişim kulüplerinden konuşma daveti aldım.

Geçen hafta iki farklı ildeki, iki farklı üniversitenin teknoloji veya bilişim kulüplerinden konuşma daveti aldım. Bu gibi davetlere mümkün olduğunca olumlu cevap veriyorum. Gençlerle bir araya gelmek, onların teknolojiden beklentilerini anlamak için çok güzel fırsatlar sunuyor. Ancak geçen haftaki davetlerin her ikisini de geri çevirmek zorunda kaldım. Neden mi? Davet sahiplerinin ikisi de benim yapacağım konuşmanın konusunu “kişisel bilgisayarların sonu geldi” olarak belirlemişti. Teoride bu fikre katılmadığımı her iki genç arkadaşa da telefonda anlatmaya çalıştım. Gördüğüm kadarıyla başarılı olamadım :)

Akademik bir çatı altında bir etkinlik düzenlemeye karar veren gençler, kendi görüşlerini destekleyecek bir konuşmacı istiyordu. Kafalarda soru işaretine yer bırakacak bir başka konsepti bile kabul etmiyorlardı. Onlar bilgisayarların birkaç on yıl içinde hayatımızdan tamamen çıkacağına inanmışlardı ve bu tezi desteklemek için herhangi birinin okullarına gelip konuşma yapması yeterliydi. İlk önce kalplerini kırmadan bu tarz yargılara varmak için henüz elimizde yeterli veri olmadığını söyledim, karşımdaki önyargının kuvvetini görünce de üstelemekten vazgeçtim. Programım uygun olmasına rağmen istedikleri tarzda bir konuşma yapamayacağımı söyleyip iletişimi sonlandırdım.

Eğer tüm etkinliği kaydederlerse sonrasında videoyu izlemekten büyük mutluluk duyacağımı da söyledim. Umarım kaydederler ve paylaşırlar…

Bilgisayarlar hep hayatımızda olacak

Ben kişisel bilgisayarların form değiştirse bile hayatımızdan çıkmayacağını düşünüyorum. Son yıllarda “ikisi bir arada” sloganıyla satılan gerektiğinde tablet gerektiğinde laptop olarak kullanılabilen cihazların da bu değişimin bir parçası olduğuna inanıyorum. Hatta tablet ve cep telefonlarının da geleceğin bilgisayarını şekillendiren yolda bize yol göstereceğine eminim ama bana soracak olursanız bilgisayar kavramı asla hayatımızdan çıkmayacak. Şekil değiştirecek, belki çok farklı şeyleri bilgisayar olarak isimlendiriyor olacağız ama hepsi bu.

Birkaç yıl önce dünyada bir tablet çılgınlığı yaşanırken, toplam tablet satışı bilgisayar satışını geçerken de aynı şeyi düşünüyordum. Nitekim o tabletlerin çoğu evlerde çocuk oyalama araçlarına döndüler. Tablet satışları da yükseldiği hızda azaldı. İnsanlar tabletin yanına bir klavye, monitör ve fare almaları gerektiğini görünce dizüstü bilgisayarlarına geri döndüler.

Bence hem oyun hem de çalışma hayatımız için PC’lere hep ihtiyaç duyacağız. Sosyal medya kullanımı gibi bazı işleri cep telefonu gibi daha mobil cihazlarla çözsek de iş hayatımızı kazandığımız mesleklerimize gelince yine “bilgisayar” başına geçiyor olacağız. O “bilgisayar” belki bir otomobil, belki evimizin bir duvarı, belki de yemek masamız olacak ve belki de biz artık o cihazları “bilgisayar” olarak adlandırmıyor olacağız ama sonuç olarak bize bilgisayar olarak da hizmet veriyor olacaklar.

Bu nedenle fütüristtik düşünmeyi sonuna kadar desteklesem de bir şeyleri ilk kez dile getiriyor olmak için yanlış şeyler söylememek gerektiğinin altını çizmekte fayda var. Eğer biri size de “bir gün hayatımızda bilgisayar diye bir şey kalmayacak” derse, inanmak için acele etmeyin.