Ne yalan söyleyeyim, Deniz Akkaya’yı ve o sivri dilini magazin masalarına yakıştırıyorum. Kendine has yorumları, günlerce magazin gündeminden düşmüyor. Amma velakin işin sonunu hiçbir zaman getiremiyor. Bir sabah uyanıyoruz, Deniz Akkaya’nın koltuğu boş. Söylemezsem Olmaz programında da bu geleneğini bozmadı.   Akkaya’nın programa getirdiği sponsora, Seren Serengil ve Bircan Bali zarar verecek davranışlarda bulunmuş. O da sponsor firma daha fazla zarar görmesin diye ayrılmış. Her ne kadar kendi isteği ile ayrıldığını açıklasa da onun kovulduğuna inanan çok kişi var. Deniz yıllardır sıra dışı mizacı, sert tavırlarıyla biliniyor. Sorun çıkaran, kavgacı ve agresif bir kadın olarak tanınıyor. Son 3 aydır sunduğu programda bile, bir dolu olumsuz şey yaşandı. Sert üslubu yüzünden, kanal yönetimden çok kez uyarı aldı. Aynı masadaki arkadaşlarıyla yaşadığı gerginlik, onlarca defa ekrana yansıdı. Kadın resmen yürüyen adrenalin… Canlı yayında ha kavga çıktı ha çıkacak gerginliğini hissetmeyen yoktur herhalde. Hal böyle olunca, Deniz Akkaya’nın mazereti de istifası da kimseye inandırıcı gelmiyor.                              

Uğura bak!

Evladını kaybettikten sonra ona en büyük desteği, eşi vermişti. Bir dediği iki olmayan, kendini iyi hissetmesi için elinden geleni yapan o muhteşem kocayı, hem sosyal medyadan hem magazinden adım adım izledik. Hatta o dönem Ebru Şallı ve eşi Uğur Akkuş’un yaşamları, bir cenap tarafından epeyce kınandı.     Dışarıdan muhteşem görünen evlilikleriyle ile ilgili, kapalı kapılar ardında konuşulan hep bir şey vardı. O da Uğur Akkuş’un dolandırıcı olduğuydu. Zaten internette biraz dolaşınca görüyorum ki azıcık şüphe edenler, işi çok evvel çözmüş. Ekşi Sözlüğü açıp bakarsanız, sözlük yazarları yıllar öncesi Uğur Akkuş’u ifşa etmişler. Hem de oturdukları yerden, sadece adamın verdiği internet sitelerine bakarak.  Şimdi herkesin sorduğu soruyu soruyorum…  Ebru Şallı’nın tüm bunlardan haberi var mıydı? Bana göre bilme ihtimali çok düşük. Çünkü erkekler genelde bu tarz çetrefilli işlerini, kadınlara söylemekten çekinirler. Çoğu kınanmak istemedikleri için diğerleri de güvenmedikleri için. Pekiii biz kadınlar eşinin işini, gelirini sorgulamaz mı? Onlarında geneli önüne gelene bakar, ardını araştırmak pek işine gelmez.                                                                                                                                                       

Aramızdalar!

Son dönemlerde yeni yeni iş adamları türedi. Ama ne iş yapıyorlar bilen yok. Hatta bir işi var mı? O bile muamma… Uyduruk bir internet sitesi kurup, kart bastırıp, sahte saatler, kiralık arabalar, borç paralarla holding sahibi imajı çizip mekanlarda volta atıyorlar. Sosyal medyada, kiralık rüya hayatları ile arzı endam ediyorlar. Birçoğunun ilk hedefi, biraz nam salmış bir kadını ağına düşürmek. Düşürecek ki medyada adı geçsin, büründüğü hayat daha gerçekçi görünsün. Vitrinleri ne kadar şaşaalı olursa, salak yatırımcıyı da avlamak o kadar kolay olacaktır. Ta ki dekor dünyası başına yıkılına kadar kendine iş insanı diyen bu zavallıları dikkat edin. Onlar çok uzak diyarlarda değil, aramızda dolaşıyorlar.