Vakıf Katılım web

AK PARTİ KONGRESİNDE BİR ŞAİR

Mahmut BIYIKLI 25 May 2017

Mahmut BIYIKLI
Tüm Yazıları
Hayatı güzelleştiren, yaşanılır kılan insanlar vardır.

Hayatı güzelleştiren, yaşanılır kılan insanlar vardır. Fazla bir araya gelemeseniz bile, aynı göğü paylaşmanın mutluluğunu yaşarsınız. Onlarla olmak, ulu bir çınarın gölgesinde dinlenmek, gürül gürül akan bir ırmağın kenarında serinlemek gibi dingin mutluluklar sunar insana. Onları tanımak, “Bir dost yüzü görmez isem/ Bu gözlerim nemdir benim” diyen Yunus’u daha iyi anlamanıza vesile olur. Çünkü onlar hakikat sırrına ermiş dostlardır. Çünkü onlar gözyaşını gözden gizli silme ilmini tahsil etmiş sahih bir dostluğun öğretmenidir.

İyi insanlar hâlâ var

Bir güzel insan aramızdan ayrıldığında “İyi insanlar iyi atlara binip gitti” sözünü sıkça tekrar ederiz. Bu sözün hakikat payı yüksek olmasına rağmen tamamen ümitsiz olmamızı gerektirecek derecede değildir. İrfan dünyamızın ulularının bize öğrettiği bilgiye yaslanarak söylemek gerekirse, kâinatın altı hiçbir zaman boş bırakılmaz. İyiler de iyi atlar da hep vardır ve var olacaklardır. Özellikle bu bereketli topraklar, her zaman öncü ve örnek şahsiyetleri içinden çıkaracak şekilde mayalanmıştır. Yani görmesini bilene, güzel insanlar her dönemde var ve vazifelerini icraya devam ediyorlar. Bize düşen sadece görmek ve onların henüz yaşarken kıymetlerini bilmek. 

İşte o kıymetlilerden biri de Türk dilinin duru kaynaklarından beslenerek sağlam bir şiir dili kuran amansız vatan millet sevdalısı Şair Bestami Yazgan’dır. Yazgan yıllardır kendisini adadığı milletinin evlatları için şehir şehir, okul okul dolaşmakta, selamı yaymakta, değerlerimizi yeni nesillere anlatmaya çalışmakta. Eser vermekle yetinmeyip gençlerin gönüllerine dokunmakta çocuklarımızın zihnine güzellikleri nakşetmekte.

Kongrede Bestami Yazgan sürprizi

Bu kıymetli şairimiz geçtiğimiz hafta bir kalem adamının yaşayabileceği en büyük mutluluklardan birisini yaşadı. Türkiye’nin bütün dikkatinin AK Parti Kongresi’ne yöneldiği bir vakitte Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dilinde Bestami Yazgan’ın şiiri yankılandı. Türk siyasetinde konuşmalarını şiirle güzelleştiren şiire ve şaire ayrı bir değer veren bir liderin Yazgan’ın “Gülü İncitme Gönül” şiirini okuması şairin dostları olarak bizi de ziyadesiyle heyecanlandırdı. Sevilen bir liderin konuşmasında sevilen bir şairin şiirine yer vermesi edebiyat dünyamıza da moral oldu. Devletin en tepesindeki isim bu şiirle bir anlamda ülkenin şairlerine yazarlarına yazdıklarınıza bigâne değilim, mesajını verdi. Şairlerimizin sadece muhatabına seslenen modern şiirin sınırlarını aşarak bütün toplumu etkileyecek sosyal meselelere, toplumsal dertlere işleyecek şiirler yazması gerekliliğinin de mesajı verilmiş oldu bu kongrede. 

Bestami Bey kongreden önceki bir görüşmemizde bir vatandaş olarak, bir sanatçı olarak Erdoğan için her vakitte duacı olduğunu haklı davasında onun yanında olduğumuzu aydınlar olarak daha fazla hissettirmemiz gerektiğini söylemişti. Cumhurbaşkanımızın kısa bir süre sonra kendisini hesapsız seven sayan bir şairin şiirini seslendirmesi güzel bir tevafuk oldu. Şairler duygusal insanlardır. Öyle inanıyorum ki Yazgan, Cumhurbaşkanımızın bu jestinden sonra mutluluktan gözyaşlarını tutamamıştır.

Güzel insan

Bütün şairler özeldir, ama Yazgan’ı daha özel kılan yanları vardır. Her şeyden önce samimidir. Kimseyi incitmez. Kimseden incinmez. Yazdıkları yaşayan yaşadıklarını yazan nadir ediplerdendir.

 Sadece, “Çiçeklerle hoş geçin/ Balı incitme gönül./ Bir küçük meyve için/ Dalı incitme gönül.” mısralarını işitmiş olsak bile diğer şiirlerini okuduğunuzda kendisini yakından tanıdığınızda ona çağımızın Karacaoğlan’ı ya da çağımızın Yunus’u diyenlere hak verirsiniz. Bu tanımlamalar boşuna değil. Çünkü Karacaoğlan’daki yiğitlik ve mertlik ile Yunus’taki içtenlik ve derinlik, Yazgan’ın şiirinin ana renklerinden hayatının ana dinamiklerindendir. Şairin internet ortamındaki şiirlerinin altında Yunus Emre ismini görürseniz hiç şaşırmayın. Çünkü şiirin ana damarıyla olan soylu akrabalık ve ezelden gelen aşinalık, iki şairi de halkın muhayyilesine sevgiyle yerleştirmiştir. Özlemini duyduğumuz ya da varlığıyla mutlu olduğumuz bütün güzellikleri buluruz Yazgan’ın şiirlerinde.

Haykıran şair

Asil, duru ve muhlis bir söyleyiş sarar bütün benliğinizi Bestami Yazgan şiirlerini okuduğunuzda. Bilhassa çocuk yüreğine ve muhayyilesine tertemiz bir kaynaktan akan bu ihlaslı deyişlerin, yarının gençliğinin iman nüvesi olacağına inanıyorum. Bu cepheden baktığımızda bir neslin ihyasında tartışmasız bir rolü olduğunu söylemek mümkün şair Bestami Yazgan’ın. Mehmet Emin Yurdakul’un “Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et/ Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet/ Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir” dediği gibi Yazgan, her ortamda memleket namına haykırmakta şiirin diliyle Hakk’ı hatırlatmaktadır.

Onlarca eser

Bestamlı bir soylu ruhun duasını alan ünlü şair hep birbirinden güzel eserlerle selamlıyor okuyucularını. Genelde Nar Yayınları’ndan gülümsetiyor eserlerini. Bir yiğidin gurbete çıkarken anasının ardından ettiği dualar kadar samimi kitapları. Yapmacıklık yok. Kelime gürültüsü çıkmıyor yazdıklarından. Dili, akan bir ırmak gibi kıvrıla kıvrıla gidip yatağını buluyor. Türkiye’nin Bestami Yazgan’ı tanımasından en kazançlı çıkacak olan yine Türkiye’dir.

Tanımakla şereflendiğimiz kaç insan sayabiliriz, diye düşündüğümüzde Bestami Yazgan ismi kendini hatırlatmakta hiç gecikmiyor. Çünkü o, dostluğa emek vererek bütün yüreklerde bitmez esenlikler oluşturan bir yakınçağ bilgesi; “Bağrı yanık dağlar gelir/ Dost yüreğin geniş olsun/ Gözü yaşlı çağlar gelir/ Dost yüreğin geniş olsun” diyerek yüreğini şiire işleyen bir gönül dostu…

Sözü kavî, ömrü uzun, bahtı yâr olsun.