AKILLANMAYAN AVRUPA

Ozan CEYHUN 02 May 2018

Ozan CEYHUN
Tüm Yazıları
Avrupa'daki "üst akıl" bir türlü akıllanmamakta ısrar ediyor. Avrupa'da bazı çevrelerin "Türkiye saplantısı" artık en başta Avrupa'nın kendisine zarar vermekte. Çok merak ediyorum acaba aklı başında Avrupalılar bu sağlıksız Türkiye politikalarına ve düşmanlığa varan tavırlarına ne zaman "dur" diyecekler. 

Özellikle Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığını bir “hastalık” ve “talihsiz saplantı” haline getirenler için diyecek tek sözümüz: “Allah kurtarsın!”. Çünkü bu içinde düştükleri durum ve büyük bir ihtimalle geceleri gördükleri karabasanlar onları hem iyice körleştiriyor hem de “kapkaranlık bir zindandan oluşan dünyalarında” yaşamaya mahkum ediyor. Artık acıyoruz biz bunlara!

Türkiye aldı başını gidiyor. Dev yatırımlar birbirini kovalıyor. Türkiye’ye silah sistemleri vermeyenler sayesinde Türkiye kendi silahlarını geliştirmeye ve üretmeye başladı. “Dostuz” ya da “müttefikiz” demelerine rağmen Türkiye’ye özellikle teröre karşı mücadelede destek vermeyen hatta “köstek” olanlar nedeniyle Türkiye uluslararası alanda daha geniş bir açılıma yöneldi. 

Türkiye artık dost ve düşmanlarını kendisi belirlemekte. Tabii buna en büyük tepkiyi verenler de “eski Türkiye’de” diledikleri gibi “at koşturanlar”. Artık o “eski Türkiye” yok. Buna bir türlü alışamadılar. “Eski Türkiye’nin” vasat politikacıları ve askerlerine alışmış olanlar günümüzün “yeni Türkiye’sinin” “işini bilen” politikacıları ve “usta” askerleri karşısında eski yöntemleri ile sadece “gülünç” oluyorlar.

Türk milleti artık “bu eski tiyatro oyununu” görmek ve yaşamak istemiyor.

İşte 24 Haziran 2018 tarihinde de Türk milleti bu isteğini nihai olarak perçinleyecek.

Bir çok Avrupa ülkesine göre daha işleyen demokratik sistemi ve demokratik seçimleri ile Türkiye geleceğini sağlam temeller üstüne inşa ediyor. Bir yıl önce referandum sonucu aldığı kararla Başkanlık Sistemi’ne gecen Türkiye şimdi de 24 Haziran 2018 günü bu sistemi gerçekleştirecek olan lideri ve kadrosunu seçecek.

“Seçecek” diyorum çünkü Avrupa’da bazı malum çevreler akıllarınca  yine planlar yapıyor ve Türkiye’deki “mandacılarını” buna göre programlıyor olsalar da Türk milleti bir kez daha seçim sandığı aracılığı ile kendi demokratik tercihini gösterecek.

Avrupa’da bazılarının tüm çabalarına rağmen Recep Tayyip Erdoğan devlet başkanı olarak seçilecek ve 2023 yılına kadar AK Parti çoğunluğunun seçileceği bir TBMM ile ahenk içinde ülkesini yönetecek.

“Avusturya’nın ya da Hollanda’nın başbakanı Türkiye’de ne istiyormuş?” sorusu Türk milletini hiç ilgilendirmiyor. Tam tersine daha da bileniyor. Almanya’da Solingen Katliami nedeniyle ülkeye gelecek olan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konuşmasın diye NRW (Aşağı Ren Vestfalya) Meclisi’nde tören iptal eden zihniyet Türkiye’ye değil kendine zarar veriyor. Irkçılığın lanetleneceği töreni iptal edenler sanırım “ne yaptıklarını” bilmiyorlar.

Kısacası Avrupa’da kimler ve hangi politikacılar Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesini istemiyorlarsa ya da daha da ileri giderek Türkiye’nin iç işlerine karışma cüretiyle bir ülkenin demokrasisine müdahale etmeye kalkıyorlarsa şimdiden hazır olsunlar. Onları 25 Haziran 2018 sabahı gene “hüsran” bekliyor.

Sahi ne zaman akıllanacak bu “bazı” Avrupalılar?

Ne zaman “dur” diyecek “aklı başında” Avrupalılar bu “sağlıksız” gidişata?

Türkiye’yi kazanmak yerine kaybetmek sadece Türkiye’ye değil en az o kadar Avrupa’ya da zarar verir.

Yine Türkiye’de “çapsız”, “programsız” ve “vizyonsuz” bir muhalefetten ya da PKK terör örgütünün sözcüsü konumunda bir partiden medet ummakta olanlar galiba Türkiye’yi analiz etmekten yoksunlar. Bu kadar hatayı yapabilmek için Türkiye’yi doğru “analiz” edememek gerekir. Sorun da burada sanırım.

Neyse bu onların sorunu.

Bu arada Türkiye hızla yolunda ilerlemeye devam ediyor ve edecek.