ALIM FIRSATI

Yusuf DİNÇ 28 Ara 2021

Yusuf DİNÇ
Tüm Yazıları
Her paranın bu nitelikleri vardır. Türk Lirası'nın da...

Para nedir, sorusuna cevap vererek başlayalım.

Para bir değer ölçüsüdür. Yani metre gibi, kilo gibi ölçü birimidir.

Mübadele aracıdır; mal ve hizmet değişiminde ara birimdir.

Ve servet biriktirme aracıdır.

Her paranın bu nitelikleri vardır. Türk Lirası’nın da... Ancak arızi olarak servet biriktirme özelliği içeride yahut dışarıda “yaratılan” enflasyon nedeniyle aleyhe dönüp diğer dövizlerin servet biriktirme niteliği daha güçlü kalınca dolarizasyon sorunu ortaya çıkar. (Yaratılan enflasyon ifadesinin ne anlama geldiğini parasal genişlemenin anlamı özelinde bu köşede daha önce ele aldığımdan üzerinde tekrar durmayacağım.)

Dolarizasyon tüm döviz cinslerini içine alan bir kavramdır, sadece Amerikan dolarını ifade etmez. Hatta bazı ekonomilerde dolarizasyon hükümetin kurumsal politikasıdır. Örneğin Kuzey Kıbrıs; Türk Lirasını resmi para kabul eder. Diğer ekonomiler içinse dolarizasyon ticaretin gereği veya hanehalkının tercihi olarak görülür.

Paranın servet biriktirme fonksiyonu önemlidir çünkü yatırımların enerjisini sağlar. İşte bu cümle önemlidir ve üzerinde durmak istediğim konu budur. Zira paranın, yatırımın kendisi olmadığını ifade eder.

Para yatırım aracı değilse, alım fırsatı da sunmaz.

Alım fırsatı yatırım araçları için kullanılabilen bir tavsiyedir.

Türkiye ekonomisinin asıl sorunu da bu noktadaki yanlış anlamadır. Döviz, Türkiye’de yatırım aracı olarak görülür ki bu yaklaşım toksiktir. Ekonomiye zarar verir.

Türkiye’de onarılması gereken en yapısal problem de budur. Bu çarpıklık giderilmedikçe Türkiye sonuncusu Aralık ayında tekrarlayan gibi kırılganlıkları her defasında yeniden yaşamak riskini üzerinde taşır.

Problemi gidermenin yolu ise ortaklık denklemlerinin benimsenmesinden ve faizsiz finansal okuryazarlığın geliştirilmesinden geçer.

Kur korumalı mevduat hesabı bir alan açmışken tam paralelinde ortak bir vizyonla ortaklık formülleri (kooperatif dahil) ve faizsiz finansal okuryazarlık üzerine çalışmalar yaparak “yatırım olarak döviz” gibi çarpık yaklaşımlara karşı kalıcı bir çözüm üretilmelidir.

Yoksa getirilen bu yeni finansal araç bağlamını sürdüremez.

İkisi paralel giderse Türkiye bu çarpıklığından kurtulabilir ki son açıklanan paketteki diğer unsurlar da bunu hedefler diye anlıyorum. Biraz da mevduat merkezli tartışmalardan çıkıp finansal bakış açımızı çeşitlendirmek gerekir.