​AMAZON TÜRKİYE'YE GELİYOR MU?

Ersin AKMAN 28 Eyl 2017

Ersin AKMAN
Tüm Yazıları
Aslında başlıkta soru sormak yerine doğrudan "Amazon Türkiye'de" diye de yazabilirdim.

Aslında başlıkta soru sormak yerine doğrudan “Amazon Türkiye’de” diye de yazabilirdim. Evet yanlış okumadınız e-ticaret kavramının yaratıcılarından amazon.com Türkiye’de de hizmet vermek için kolları sıvadı. Dünyanın ilk e-ticaret markası olarak belleklere kazınan amazon.com, zaten bir süredir Almanya’daki şirketi üzerinden (yani amazon.de ile) Türkiye’ye ürün gönderiyordu. Ancak 2016 sonunda internet üzerinden yurt dışındaki satış sitelerine verilen siparişler için uygulanan 75 Euro’luk üst limit 30 Euro’ya düşürülünce doğal olarak amazon.de’nin Türkiye’ye yaptığı gönderimlerin de sayısı ve Euro bazlı değerinde büyük bir azalma yaşandı.

Çok uzunca bir süre Amazon’un ülkemizde halihazırda faaliyet gösteren bir e-ticaret platformunu satın alarak Türkiye’ye giriş yapacağı konuşulurken Amerikalı şirket sessiz sedasız Türkiye operasyonu için düğmeye bastı.

Şu an birçok markanın pazarlama ve satış müdürlerinin masalarında kendi ürünlerini amazon.com.tr’da satabilmek için imzalamaları gereken iş ortaklığı sözleşmeleri duruyor. Geride bıraktığımız bir ay boyunca ziyaret ettiğim birçok şirkette konuşulan ve bana anlatılan bu teklif mektubu ile sözleşme örneğini nihayet geçen hafta görme ve inceleme şansı yakaladım.

Kısıtlı bir zaman içinde bana gösterilen sözleşmenin tamamını inceleyebildiğimi söylersem pek inandırıcı olmayacaktır. Nitekim inceleyemedim de ancak muhatabım olan pazarlama veya satış müdürlerinin gözlerindeki parıltıyı sizlere nasıl tarif edeceğimi inanın bilmiyorum.

Markaların Türkiye’de (online veya gerçek) mağazalarda ürün satmakta ne kadar zorlandıklarını hepimiz biliyoruz. Türkiye’de çoğu satış kanalı ürün satarak değil de ürün satışı için pazarlama, sergileme, tanıtım gibi faaliyetler yaparak para kazanmayı arzuluyor. Daha doğrusu şirketleri böyle bir çalışma yöntemine zorlayan satış noktaları var. Bunun da markaların yaka silktiği bir iş modeli olduğunu söylemem gerek yok. O nedenle Amazon’un Türkiye’de faaliyete geçebilme ihtimali birçok marka için bir çeşit “kurtuluş” anlamına geliyor. 

Peki Amazon’un gücü nerede saklı? Amazon fiyat ve hizmet anlamında tamamen şeffaf bir süreç izliyor. Neredeyse yüzde 100 müşteri memnuniyeti üzerinden yola çıkarak hizmet vermeye çalışıyor. Aynı ürününü, birden fazla satıcı tarafından, farklı fiyatlarla pazara sunulmasına izin veren “pazar yeri” mantığının da dünyadaki en iyi uygulayıcısı. Adeta satıcılara “iyi hizmeti, uygun fiyatla verirseniz sırtınız yere gelmez” diyor. Bu nedenle de elektronik ticaret dendiği zaman akla ilk gelen isim Amazon oluyor.

Şirketin kurucusu Jeff Bezos’un da bu yıl “Dünyanın en zengin adamı” unvanını Microsoft kurucusu Bill Gates’den devraldığını düşünürsek Amazon’un doğru bir stratejiyle hareket ettiğini kolayca görürüz.

Satıcıların fiyat ve hizmet konusunda açık bir şekilde rekabet etmesini sağlayan Amazon, alıcıların da diğer alıcılara yorum ve puanlama sistemi ile yardımcı olmalarını sağlıyor. Böylece oluşan sinerji, güvenle birleşerek daha hızlı satın alma kararları verilmesine neden oluyor. 

Çarşı karışır mı?

Şu an ülkemizde elektronik ticaretin kaymağını yiyen birçok şirket bulunuyor. Sadece elektronik ticaret yapanlardan başka birçok fiziki mağaza da internet üzerinden gayet büyük cirolara ulaşıyor. Ki araştırmalar halen Türk halkının büyük çoğunluğunun internet üzerinden yapılan alışverişe sıcak bakmadığını gösteriyor.

Yani bugünün online ticaret pazarı Türkiye’nin potansiyelinin çok altında. Kaldı ki büyük holdinglere ait online ticaret platformlarının tamamı zaten bir şekilde Amazon’a önerildi. Yani Türkiye’nin en büyük e-ticaret siteleri Amazon ile görüşüp, Amerikalı devin kendilerini satın almasını zaten talep etti.

Amazon ise Türkiye gibi fiyat duyarlı ama bulunduğu coğrafyaya göre çok büyük bir pazara herhangi bir satın alma yapmadan, kendi markasıyla girmeye karar vermiş görünüyor. Bu da demektir ki mevcut sitelerden birini satın almaktansa sıfırdan bir operasyon merkezi oluşturmak, Türkiye’nin farklı illerinde depolar açmak, tedarikçi anlaşmaları yapmak ve yepyeni müşteriler kazanmak fikri Amazon’a daha mantıklı gelmiş.

Şimdi asıl soru mevcut elektronik ticaret platformlarının Amazon ile nasıl rekabet etmeyi planladıkları konusunda kilitleniyor. Öyle ya e-ticaret müşterilerinin Türkiye’deki web sitelerinden çok da mutlu oldukları söylenemez. Sadece fiziki mağazaya göre biraz daha ekonomik olduğu için veya bazı bölgelerde fiziki mağaza bile bulunamadığı için insanların e-ticarete yöneldiği tahmin ediliyor.

Oysaki Amazon dünyanın her yerinde en iyi fiyat ile en yüksek tüketici mutluluğunu bir arada sunmayı hedefliyor. Zaten Türkiye için teknoloji markalarının pazarlama ve satış yöneticileri ile yapılan görüşmelerde de Amazon yetkililerinin en çok dile getirdiği şey sadakat ve müşteri memnuniyeti.

Amazon’un pazara girişiyle birçok yeni insanın da e-ticaretle tanışacağına eminim. İşin içine küskün müşteriler de girince hacimsel olarak Türkiye e-ticaret pazarı katlanarak artacaktır. Bugüne kadar e-ticaret yapan her büyüklükteki işletme de artık bir dünya deviyle rekabet halinde olduğunu düşünerek yeni atılımlar yapmaya çalışacak. İyi olan kazanırken, e-ticaret müşterisi de daha güvenli bir ekosisteme kavuşacaktır. Tabii ki son sözü söylemek için markaların, Amazon’un hizmet standartlarına nasıl ayak uyduracaklarını da görmek gerekir.