BAĞDAT VE ERBİL'DE YÜKSELEN TÜRKİYE İLE YAŞANAN "IRAK DÖNÜŞÜMÜ"

Yaşar İÇEN 04 Kas 2021

Yaşar İÇEN
Tüm Yazıları
Irak'ta seçim sonrası yaşanan sessizlik ve meraklı bekleyiş sürerken kurulacak yeni yönetimin nasıl bir formatta olacağı ve yeni başbakanın kim olacağı üzerine görüşmeler-pazarlıklar devam ediyor...

Irak’ta seçim sonrası yaşanan sessizlik ve meraklı bekleyiş sürerken kurulacak yeni yönetimin nasıl bir formatta olacağı ve yeni başbakanın kim olacağı üzerine görüşmeler-pazarlıklar devam ediyor... Bununla birlikte bölgeler üzerinde yürütülen pazarlıklar konusunda da siyasi partiler şartlarını masaya sürüyor... Bilhassa Kerkük üzerine zorlu siyasi-diplomatik pazarlıklar masada... KDP’nin Kerkük’te güç kazanmasını isteyenler ve istemeyenler kendilerine dair anlaşma maddelerini birbirine iletirken bu konuda ittifak yapacaklarda yavaş yavaş yanyana geliyor... Fakat bana göre bir sürpriz yaşanmayacak Kerkük konusunda... Çünkü Bağdat Yönetimi’nin yaşadığı idari sorunlara karşı Erbil Yönetimi’nin giderek yükselen idari başarısı Kerkük’ün KDP’den yana tercih yapacağını gösteriyor...

Erbil Yönetimi’nin idari başarısıyla birlikte teröre karşı sergilediği kararlı tavır ve bu konuda Türkiye gücünü yanına alarak bölge insanına güven vermesi Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin en büyük artısı oldu... Çünkü yıllardır her mecrada yazıp dile getirdiğimiz; “Türkiye ve IKBY’nin yan yana durması hava ve su gibi Ortadoğu’nun vazgeçilmez bir unsuru... Irak ve IKBY terör belasından kurtulmak istiyorsa Türkiye’nin yürüttüğü kararlı mücadeleyi desteklemek ve vatandaşlarına da aleni bir şekilde bu desteği yansıtmak zorunda... Böylelikle sıklıkla işittiğimiz ‘Türkiye’nin Irak’ta ne işi var?’ mantıksızlığına da maruz kalmayacağız...”

Neyseki bu gerçekliği son aylarda Irak genelinde yöneticilerden sesli bir şekilde işitmeye başladık... Türkiye’yi destekleyen söylemler eşliğinde “terörün bitmesi için Türkiye’nin Irak İçin vazgeçilmez olduğunu” dile getiren yöneticiler işi aleni hale getirerek rahatladı ve güç buldu...
Bunun son örneğini geçtiğimiz hafta Bağdat Büyükelçimiz Ali Rıza Güney’in Erbil’de katıldığı bir konferansta yaptığı konuşmada ve sonrasında gerçekleştirdiği ziyaretlerde gördük... Türkiye’nin yürüttüğü kararlı ve başarılı terörle mücadelenin huzur ve güven sonuçları Iraklılara yansıdıkça gönül kıbleleri de birer birer Türkiye’ye dönecek inanıyorum... Güven ve huzur bulan topraklar üzerindeki korkuyu attıkça daha kararlı ve en yüksek perdeden teröre hayır diyecektir...

Evet kurumsal işleyiş yapısını oturtma ve Türkiye ile terörden arınma kararlılığını sergileyen Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Ortadoğu’nun yükselen değeri olmaya başladı... Bu başlangıç daha büyük ve önemli misyonları da yüklüyor Erbil Yönetimine elbette... Öyle ya sağlam adımlarla sağlam dostlarla yürümek gerekiyor “Ortadoğu Arenasında...”

Kendi içinde oturtmaya başladığı kurumsal yapı anlayışıyla vatandaşının desteğini alan IKBY, bölgede kangren haline gelmiş yapıların da Erbil Yönetimine karşı tavır almasına sebep oldu elbette... Fakat ne Başkan Neçirvan Barzani ne de Başbakan Masrour Barzani bu kararlı mücadeleden asla taviz vermeyecek biliyorum... Ki bu kararlılık konusunda Türkiye’nin vereceği destek çok önemli ve etkili olacak...

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin idari başarısı vatandaşlarına güç ve güven vermeye başladı dedim yukarıda...Bunun en önemli göstergesi yıllardır KYB içerisinde yürütülen “Bizans Oyunlarının” birer birer deşifre edilmesi oldu...Süleymaniye’de aylardır fırtına dinmiyor biliyor musunuz?Ve enteresan olanı KYB’nin “yeter artık” deyip kazan kaldırdığı isim Lahur Talabani!

Lahur Talabani’ye yönelik zikredilen ve delilleriyle öne sürülen suçlamalar akıllara zarar boyutta...Parti içi infazlar,zehirleme olayları,etkili isimleri biyad ettirmek için yapılan tehdit ve şantajlar,suikastler ve daha nicesiyle Lahur Talabani adeta KYB’den kırmızı kart gördü ve sürüldü...
Lahur Talabani’nin devre dışı kalmasıyla Süleymaniye ve Erbil arası ilişkiler daha da yakınlaşacaktır... Ve Lahur Talabani’nin baskıladığı siyasi hareketler daha aktif hale gelerek bölgenin demokrasiden,mantıktan,uzlaşıdan yana canlılığı artacaktır...

Tam da bu noktada Türkiye ne yapmalı dersek; Türkiye son yıllarda elde ettiği askeri ve diplomatik başarısını Iraklılara yaşattığı güven ve huzur duyguları ile sentezleyip daha kucaklayıcı, daha akılcı, daha diyalog tavrıyla zirve yapmalı... Çünkü Irak’ın Türkiye’den başka kurtuluş rotası yok...
Bilhassa IKBY sınırları içerisinde yer alan ve teröre tavrını net bir şekilde koyan tüm siyasi partilere, hareketlere, oluşumlara karşı daha ayrı bir strateji izleyip komple kazanımı gütmek gerekiyor...