Yarın takvimler yine bir Bayram-ı misafir edecek hayatımıza…

Buruk, kırgın, yer yer kızgın, gözleri yaşlı, yüreği kor ateşler içinde bu bayram ve belki de önümüzdeki nice bayramlar. Yaşadığımız iki büyük deprem felaketiyle milyonlarca insanın hayatı bir anda alt üst olmuşken tebessüm etsek de, yemek yesek de, gezsek de, hayata devam ediyor-muşuz gibi görünsek de milyonların acısı bir ömür hayatlarımızı terk etmeyecek.

Böylesi süreçlerde insanlara, toplumlara, ülkeye “insanlık lokomotifleri” cansuyu gibi gelir. Zira onlar yüreklere; merhameti, vicdanı, yardımlaşmayı, paylaşmayı, yine yeniden açmak gerektiğini anımsatır. Anımsatmakla da kalmayıp canla başla bizzat bu misyonun yılmaz neferlerine dönüşüp insanlığı sırtlanıp götürürler. Her şeyin ve herkesin üzerinde bir enerjidir onlar. Muazzam bir sabır ve emekle yaraları maddi manevi sarmaya koşarlar, kendilerini unuturcasına.

Bugün arefe ve bu anlamlı gün vesileyle “insanlık lokomotiflerimize” bir kez daha iyi ki varsınız ve daim olun demek istedim, köşeme taşıdığım cümleler eşliğinde… Marifet sadece eleştirmekte değil, marifet eleştiriyle birlikte hak edene takdir cümlelerini de ardı ardına sıralamakta…

Yıllar önce onlarla yolumuz birleşmişti engelli dostlarımız vesilesiyle. Yurtlarda kalan üniversitelilerimiz, kadınlarımız, hastalarımız, çocuklarımız, engelli dostlarımız adına hangi eksiği ilettiysek sağ olsunlar ellerinden geldiğince yanımızda oldular tıpkı Diyarbakır-Siirt ve Şırnak’ta dokundukları binlerce ihtiyaç sahibi yürek gibi. Kimden mi söz ediyorum; Siirtliler Vakfı-Derneği Diyarbakır Şubesi Yönetiminden ve Başkanı Adnan Öktüren’den elbette.

Yıllardır kendisini yardım faaliyetlerine adayan Siirtliler Vakfı, Doğu ve Güneydoğu da Adnan Öktüren ile tanınıyor, seviliyor, kötü gün dostu olarak biliniyor, dualar alıyor, takdir görüyor. Her yıl Ramazan Ayı boyunca kurdukları iftar çadırı ile on binlerce insanın iftar yemeğini temin ediyorlar. Ayrıca yıl boyu devam ettikleri gıda, kıyafet, burs yardımlarıyla bir yılda on binlerce insanın yüreğinden tutup mutlu ediyor. Bu yıl 11 ilde yaşanan iki büyük deprem sonrasında Siirtliler Vakfı ve Adnan Başkanın işi bir hayli arttı.6 Şubat’tan bu yana bir günü dahi yardımlara koşturmadan geçirmediler. Yemek, gıda, giysi, ayakkabı, mont, battaniye, mama, bez, kişisel bakım ürünleri ve daha nicesiyle Siirtliler Vakfı Diyarbakır Şubesi asırlık duayı aldı vatandaşlardan…

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Siirtliler Vakfı Diyarbakır Şubesi’nin iftar çadırına gittim.

Dili-dini-ideolojik zenginliğiyle “Küçük ve Gerçek Diyarbakır” dediğim Bağlar’ın arka sokaklarından birinde gönüllülerin çalıştığı iftar çadırı iki aşamalı hizmet verdi. Bir bölümde elinde kovalarla ve plastik kaplarla gelip yemeklerini, çorbasını, tatlısını, ekmeğini alıp evine götürenler vardı çadırın diğer bölümünde de içinde de yüzlerce kişi masalarda oturup iftarını açıyordu. Her gün dört farklı çeşitten oluşan iftarlık menü günlük 3500 kişinin dua kapısı oldu.

Özetle Siirtliler Vakfı Diyarbakır Şubesi Başkan Adnan Öktüren ile art arda yaşanan deprem felaketlerinden hemen sonra gelen Ramazan ayında da dur durak bilmeden; Diyarbakır-Siirt-Şırnak’ta 5500 gıda kolisi dağıttı, aralarında 15 Kuran kursu ve medresenin de bulunduğu pek çok noktaya ve haneye 3,5 ton kuru gıda yardımında bulundu, yüzlerce çocuğun yüzünü bayramlık kıyafetler ile güldürdü ve irili ufaklı çeşitli yardım başlıklarıyla kendi başına bir “merhamet ve vicdan otoritesi” olmayı başardı.

Son yıllarda dünya giderek zorlaşıyor bu sebepten toplumlara ne siyaset, ne gösteriş, ne güç gösterileri, ne de ego çekişmeleri değil “merhamet, vicdan, adalet lokomotifleri” lazım.

Siirtliler Vakfı Diyarbakır Şubesi Başkanı Adnan Öktüren’e ve yol arkadaşlarına bu misyonu hakkıyla yüklendikleri için iyi ki varsınız, daim olun, daha çok olun derken tüm siyaset, bürokrasi ve iş dünyasından da vatandaşın ricası şu; “lütfen gösterişi ve siyasi çekişmeyi bir kenara bırakın ve maddi manevi desteğinizle böylesi değerlerimizin yanında olun…”

Tüm burukluğumuza rağmen Mutlu Bayramlar….