Türkiye ezber bozmaya devam ederken ne yapacağını şaşırmış olanlar kapana kısılmış haldeler. Kendilerince ülkemizin ilerleyişini durdurmak için uğraş veriyorlar.

Doğu Akdeniz ve Libya'da atılan meşru adımlar ve Libya'nın meşru hükümeti ile imzalanan mutabakatlar, İsrail Derin Devleti’ni deliye döndürdü.

ABD merkezli Yahudi Ulusal Güvenlik İşleri Enstitüsü (JINSA) tarafından Türkiye'nin Libya'daki etkisine ilişkin hazırlanan raporda Münhasır Ekonomik Bölge mutabakatının ve Türkiye’nin çıkarına olan her türlü ekonomik anlaşmanın iptal edilmesi istendi.

ABD’nin bölgedeki donanma varlığının artırılması ve Türkiye’nin gücünün dengelenmesi gerektiği yazılan raporda “ABD, İsrail ve Mısır’la yakın ilişki halinde olan Yunanistan ve Kıbrıs’a açık ve net bir şekilde destek olmalıdır.” sözlerine de yer verildi.

Taleplerini, Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında imzalanan deniz yetki sınırlandırılması mutabakatının iptal edilmesini istemeye kadar vardırdılar.

Bu raporda desteklenmesi önerilen Yunanistan da Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de sondaj faaliyeti yapmaya devam etmesi halinde yapacağı "caydırıcı" senaryolarını açıkladı.

Senaryoya göre aynı sayıda gemi gönderilecek, sismik araştırma gemisi keşif yaparsa kablolar engellenecek, sondaj kulesi kurulursa uyarı atışları yapılacak.

Emperyalist ve Siyonist zihniyet Türkiye’nin önüne set çekmeyi planlarken ise ordumuz "Pençe-Kartal Operasyonu ile ülkemizi, milletimizi ve hudut güvenliğimizi tehdit eden teröristlere ait barınak, sığınak ve mağaralardan oluşan 81 hedefi imha etti.

Operasyonun ardından kendi sınırlarında Türkiye’yi tehdit eden PKK terörü için hiçbir şey yapmayan Irak’tan ve Arap Birliği’nden kınama geldi.

Kurulduğu 22 Mart 1945`ten bu yana ne bir sorunu çözdüğü görülen ne de Kudüs meselesinde bir duruş sergileyen, varlığını ise hep sorgulatan Arap Birliği, nasıl olur da Türkiye’nin terörle mücadele için gerçekleştirdiği operasyonu kınar?

ABD ve İsrail’e gelince sus pus olan Arap Birliği’nin bu tutumuyla kime hizmet ettiğini söylemeye bile gerek yok!

Irak ve Arap Birliği bir yana Pençe-Kartal Operasyonu’na içimizde desteğini bildirmeyenlere ne demeli?

Hadi HDP belli de ya diğerleri?

İnsan şaşıp kalıyor.

Operasyonun bir gün sonrasında Çanakkale Şehitliği’ni bir grup arkadaşımla ziyaret etmeye gittim.

Oradaki manevi hava ancak gidilerek hissedilir.

Bugün devletimizin ve kahramanlarımızın ülkemizi her türlü tehlikeden korumak için yaptığı mücadeleyi anlamayanlara Çanakkale Şehitliği’ne gitmelerini tavsiye ederim.

O gün atalarımızın hangi şartlarda savaşarak Çanakkale’yi geçilmez kıldığını hatırlar ve bugün aynı ruhla mücadele eden ordumuzun yanında durmanın öneminin farkına varırlar.

Bizim milli ruhumuz Çanakkale’dir.

Çanakkale’de tamamı şehit düşen İstanbul Erkek Lisesi’nin son sınıf talebelerinin ölüme koşmalarını anlamak lazım önce…

Çanakkale zaferi ile nasıl ki İngiliz ve Fransız donanmasına geçit verilmediyse bugün de ülkemizi tehdit eden kim olursa olsun geçit verilmeyecektir.

Dili, rengi, etnik kökeni farklı milletin evlatları Çanakkale’de omuz omuza savaşırken bugün kınama yayınlayanlar ve sessiz kalanlar nasıl bir ruhtan mahrum kaldıklarının farkında bile değil.

Ama kim ne derse desin ülkemizi kuşatmaya çalışan, teröristlere destek veren herkes aynı teröristler gibi gereken cevabı alacaktır.

Kimse unutmasın ki Çanakkale ruhu Pençe-Kartal gibi operasyonlar ile devam ediyor.

Ne yazık bunu anlamayana!