Şimdi ‘bazı idareciler alınıp daha sivil kademelere verilse ne güzel olur’ desem biliyorum çoğunuz zihin zulasındaki isimleri çıkarıp ballandıra ballandıra saymaya başlayacak haklı olarak...

Hepimizin hayatından ve çevresinden tanıdığı o kadar çok isim var ki bu kritere uyan. Say dediğiniz anda beş on isim sayabilirim hemen şuracıkta.
Gezdikçe, gördükçe, dinledikçe, ortamın havasını soludukça daha iyi anlıyor insan her şeyi ve herkesi...Gördüğüm bir kesim tam anlamıyla modifiye araç misali kendine ait olmayan çakma görüntüsü, cazgır egzozu ve havalı kornası ile ortalığı ayağa kaldırıyor kendini gösterebilmek için ama nafile...
Kimi kesim de altın değeriyle ve ağırlığıyla sükunetle işini yaparken bile ışığını ve enerjisini yayıyor ulaşabildiği her yere...

Öyle emniyet müdürleri öyle valiler biliyorum ki kendini hafifçe silkelediği anda bile onlarca siyasiyi ve vekili cebinden döker. Laf aramızda karizma, hitabet, üretim, iletişim, çözüm ve vizyon sahibi siyasi figürlere artık nadiren rastlıyor vatandaş... Bulduklarına da sımsıkı sarılıyor.
Dedim ya gördüğüm bazı idareciler var ki anında hayaller kurduruyor; ‘şimdi bu valiyi alsak şehrin milletvekili yapsak bir yıl içinde şehrin rengi, kokusu, ahengi nasıl doyumsuz olur... Ya da bu emniyet müdürü belediye başkanı olsaydı vatandaşın içine nasıl sular serpecekti kim bilir’ diye sayısız cümle kurduğum isimler vatandaşta olduğu gibi bende de var merak etmeyin.
Şimdi bu cevherleri makamlarına ve kalıplara dahil tuttuğumuzda hem onlara hem de vatandaşa haksızlık edilmiş olmayacak mı?

Son yıllarda siyaset ‘tunçtan zirvesine’ kimseleri almaz oldu farkında mısınız? Tüm makamlar uzun yıllar önce zirveye bir şekilde çıkmış isimler arasında ring seferleri yapıyor adeta! Yok mu duraklarda inenler veya yeni binenler sorusunu ciddi anlamda tepkiye dönüştürmüş durumda vatandaş! Hayatın temel taşları olan hava, su, toprak bile can bulup can vermek için devir daime muhtaç iken siyasi makamların hep aynı isimler arasında dönüp dolaşması üretken ruhu köreltirken kişileri de rutinler içine mahkum ediyor... Böylelikle literatüre hediye ettiğim ‘siyaset fesadından vatandaş komaya giriyor ve siyasete sırt dönüyor...’
Ülke olarak yeni, genç, canlı, üretken, girişken, samimi isimleri yanına alıp öğretilerini aktaracak isimlere ihtiyacımız var hem de acilen! Ve bunu yaparken makamlarını fazlasıyla doldurup sokaklara taşan isimleri de görmek gerekiyor. İlgilenen varsa zihnime not ettiğim isimlere gönüllü menajerlik yapmaya hazırım söyleyeyim...