CENK TOSUN KENDİSİNİ DÜNYAYA TANITTI

Süleyman KORKMAZ
Tüm Yazıları
Sahadaki millilerimize bir baktım bir de Fatih Terim hocamızın parmaklarıyla yaptığı "Yapış pres yap" türü harekete…

Sahadaki millilerimize bir baktım bir de Fatih Terim hocamızın parmaklarıyla yaptığı “Yapış pres yap” türü harekete… Hücumdaki adamlarımız bir türlü 18’e giremiyorlar kendi alanlarına dönmeye mecbur kalıyorlardı. Rakibin üstünlüğünden değil, boşta top bekleyen adamlarımızın azlığından kaynaklanan doğal bir gerilemeydi bu… Gerçi maçın daha başıydı ama milliler 18’e girmeden nasıl gol olacak diye sorular kafamızı kemirmeye başlamıştı.

Neyse ki, bu tedirginlik uzun sürmedi. İsmail derdimize tam bir ilaç oldu çıktı. Harika bir top kesti. Olcay geriye aşırttı Cenk Tosun biraz yüksek olan topu iyi kontrol edip golünü attı.

İşte her şeyin tepeden tırnağa tabii lehimize değişmesine sebep olan olay bu güzel gol idi. Milli maçın neden Antalya’da oynandığını anlamak istemeyenlere en güzel cevap tribünde tek bir yer bırakmayacak kadar muazzam bir destek ve saha içindeki kucaklaşma oldu. Bu gol Finlandiya’nın direncini kırdı, milli takımın ayaklarındaki prangaları çözdü. Nitekim, Selçuk İnan’ın kullandığı korner atışından gelen topa iyi yükselen Cenk Tosun, kalecinin uzanamayacağı köşeye kafayla bıraktı. İkinci gol millilerimizin moralini yükseltti. Milli Takım hücumdayken Volkan Şen’in üçüncü gol arayışında top farklı şekilde dışarı çıktı. Aynı denemeyi Yunus Mallı da yaptı ama o da skoru değiştiremedi. Arda ile gelişen atakta Olcay Şahan kontrolü iyi yapabilse üçüncü gol işten bile değildi. Hamlesi çabuk ve doğru kontrolü kötüydü. Kendi ceza alanımızın üstünde rahat pozisyon verdiğimiz bir anda Hetemaj plase vuruşla gol denemesi yaptı ama top adeta çataldan geri geldi. Ay-Yıldızlı yiğitlerimiz rakibin üstüne gitmeyince bundan cesaret alan Finlandiya takımına cesaret verdik. Direkten dönen topları gol olmayınca onların da moral düzenleri alt üst oldu. Atak üstünlüğü, hücum sürekliliği gibi olumlu işaretleri olsa da konuk ekip geriye iyi yaslanıp şok yaşamak istemeyen millilerimize fazla problem olmadı.

Oyunun ikinci yarısında milli takımımızda değişiklik görmedik. Zaten 2-0 önde iken Fatih Terim hocamızdan değişiklik beklemiyorduk ama mesela bir Emre Mor’un, Oğuzhan’ın paslarına ihtiyacımız vardı. Bizim pas hatalarımızın yaygınlaşmasının sebepleri arasında Finlandiya’nın presinin etkisi önemliydi. Bu toplardan biriyle pozisyon bulan konuk ekibe kalecimiz Volkan Babacan ileri çıkararak izin vermedi.

Finlandiya gol atarak skoru değiştirmek ve oyuna ortak olmak hesabı yapıyordu. Milli Takımımız atacaklarını atmış daha fazlası ekstra olacaktı. Bu sebeple konuk ekibin atak sayılarının çoğalması kadar doğal bir şey yoktu. Terim’in skoru korumak için çabası sahaya Okay Yokuşlu’nun girmesiyle ortaya çıktı. Oyundan çıkan Yunus Mallı idi.

Korku mu var içimizde endişesi taşırken oyuna Emre Mor’un alınmasıyla bu kuruntudan kurtulduk. Çok iyi performans gösteren Olcay yerini Emre Mor’a bırakırken hak ettiği alkışı aldı.

Emre Mor ile hem top bizde kaldı hem de Arda Turan gibi büyük bir yeteneğin performansı yükseldi. Bu güzellikler demetini bozmak isteyen konuk ekibin adam çoğaltarak gol arama çabalarına da izin vermedik. Fatih Terim son olarak gecenin golcüsü Cenk Tosun’u kenara alıp alkışlatıp Enes Ünal’ı sahaya sürdü.

Finlandiya’ya güle güle dedik. Ve Moldova ile hazırlık maçının heyecanına kapıldık.

Sadece maçı değil, umudumuzu kazandık ve Cenk Tosun gibi büyük bir gol yeteneğini dünyaya tanıtmış olduk. Aslında Cenk kendisini tanıttı. Bizim katkımız ona görev verip sahaya sürmekten öte bir şey değil. Kazancımız her bakımdan çok büyüktür… Bu mutluluğun keyfini çıkaralım. Uzatmadaki direkten dönen top ve kaçırdığımız pozisyonlar da bonus gibi oldu.