​CHP NE İŞE YARIYOR?

Ekin GÜN 26 Nis 2017

Ekin GÜN
Tüm Yazıları
Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu kaçıncı yenilgisi inanın kimse bilmiyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu kaçıncı yenilgisi inanın kimse bilmiyor.

Yazıya başlamadan önce Google’dan şöyle bir araştırayım dedim, sekiz diyen de var, dokuz diyen de var bazıları da mütevazilik olsun diye yedinci falan demiş.

Ama kimse net rakamı bilmiyor.

Kemal Kılıçdaroğlu hep yeniliyor ama zerre utanmıyor.

Şimdi de bir haftadır dosya dosya devletin her kurumunu dolaşıyorlar referandumu iptal ettirebilmek için.

Ne kadar yenildiyse o kadar sonucu hazmedemiyor Kılıçdaroğlu.

Her seçimden sonra aynı terane…

Böyle geldi böyle gidiyorlar.

Pardon kasetle geldi ama nasıl gideceği belli değil.

Ama bir şekilde gidecek.

Böyle bir adam CHP’nin başına yakışmıyor, CHP’ye oyunu veren vatandaşlarımıza da böyle bir adam yakışmıyor.

CHP’ye oyunu basacak olan vatandaş sandığa gitmeden de, giderken de biliyor ki yine yenilecekler.

Yenilgiyi baştan kabul ettikleri ve yenilgi zaten garanti olduğu için yaygaraya seçim öncesi başlıyorlar seçim sonrası bir on gün daha devam ediyorlar.

Haa… Bu benim işime geliyor mu derseniz?

Valla ne yalan söyleyeyim geliyor.

Kemal Kılıçdaroğlu o koltukta durduğu müddetçe 2019 seçimlerinin kazananı da Recep Tayyip Erdoğan çünkü.

Şimdiden tebrik edebiliriz bence.

Hatta mecliste en fazla milletvekili sayısını da AK Parti alacaktır.

Çünkü CHP’nin başındaki bu adam ne yaparsa yapsın CHP’nin hiç şansı yok.

Bu kafayla da olacak gibi değil zaten.

Kıyılara sıkıştılar, kıyılardan Türkiye portresi çizmeye çalışıyorlar ama Bebek kafelerinden ya da Kordon’daki meyhanelerden Türkiye’yi anlama şansları da ne yazık ki sıfır.

Anlayamazlar, anlatamazlar, bu kafayla gittikleri sürece kıyılara mahkum yaşayıp giderler.

Daha sonra marjinal olurlar, topluma yabancılaşırlar, “biz nerdeyiz hacı amca” demeye başlarlar.

Öyle ki Bekir Coşkun bile dayanamadı da en sonunda Kılıçdaroğlu’yla olmayacağını anladı.

Seçimden önce o da Kılıçdaroğlu’nun basın memurluğunu yapıyordu ama o bile isyan etti.

Artık gerisini siz düşünün.

Zaten CHP’ye verdikleri oyu da müzmin “Erdoğan nefretlerinden” dolayı veriyorlar.

Kılıçdaroğlu’nun başarısı bile Erdoğan’a bağlı.

Kendinin kişisel olarak bir ağırlığı yok.

Tek başına seçime girse %0.0001’lik partilerden bile daha az oy alır muhtemelen.

Kendisinden nefret ediyorlar ama hala orada durmaya devam ediyor Kılıçdaroğlu.

Bence de dursun aslında.

2019 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan seçilir, kısmetse Kılıçdaroğlu sayesinde 2024 seçimleri de böylelikle garanti altına alınmış olur.

Bir de bazı AKP’li budalalar var ki sormayın.

Türkiye’nin muhalefet partisine ihtiyacı var deyip duruyorlar.

Bir de bu parti sosyal demokrat bir parti olacakmış…

Hani sosyal politikalar üretecekmiş, her kesime hitap edecekmiş falan da filan.

Yahu AK Parti’den ala bir parti mi var bunun için?

AK Parti tüm seçmen profillerinden oy alıyor mu?

Alıyor.

Sosyal politikalar desen sağlığa bak, eğitime bak derler adama… Çünkü tam bir sosyal demokrasi refleksleri sergiliyor AK Parti bu anlamda.

E sahici bir muhalefet partisi olsa da şunu yapsa geyiğinin bir anlamı yok.

Zaten AK Parti saçmalarsa millet gereken müdahaleyi gösterir iktidara çeki düzen vermesini bilir.

Bunun için yeni bir muhalefet partisine ihtiyaç falan yok.

O muhalefet partisinin yapması gerekenleri millette yapıyor zaten…

AK Parti’yi değişime, dönüşüme, yeniliğe ve sürekli olarak projeye itme görevini hakkıyla yerine getiriyor.

Ama tabi CHP’ye gönül veren dostlarıma çok üzülüyorum.

Galatasaraylılar kızmasın ama her Fenerbahçe maçından sonra Galatasaraylıların hali gibi CHP’ye oy veren kardeşlerim.

Maçtan önce yeneriz deyip maçtan sonra boynu bükük gezen Galatasaraylı dostlarıma benziyor CHP’ye oy veren vatandaşlar.

Allah biliyor ya onlar için ayrı üzülüyorum.

Çünkü bu kadar sevgiye, bu kadar dertlenmeye, bu kadar gönül bağına layık bir adam değil Kılıçdaroğlu.

Her seçim sonrası milyonlarca insanın üzülmesine dayanamıyor insan gerçekten.

Ha peki böyle nasıl gidecek?

Valla orasını da CHP’ye oy verenler, CHP üyeleri, CHP delegeleri falan düşünsün.

İktidarda olmayıp böylesi daha konforlu geliyorsa o da bir tercihtir ama iktidara gelme bir dertleri yoksa da o partinin kapısına kilit vursalar daha hayırlı olur.

Bu dert, bu ızdırap her seçim sonrası çekilmez çünkü.

Valla CHP’li kardeşlerim de genel başkanlarının bu acınası hallerini görsünler.

Yeri geldiğinde “Mustafa Kemal’in partisi bu” deyip Mustafa Kemal’in partisinin düştüğü bu durumu görmemezlikten gelmek olmuyor açıkçası.

Yani anlayacağınız CHP şu haliyle olsa da olur olmasa da olur konumunda.

E insanın sorası geliyor haliyle…

CHP diye bir parti ne işe yarıyor o zaman?