Vakıf Katılım web

ÇİN ORTA DOĞU'DA OYUN KURUCU OLMA YOLUNDA - 2

Mustafa Kadir ATASOY
Tüm Yazıları
Deniz İpek Yolu Avrupa'ya uzanan bir ticaret ağı öngörüyor.

Çin yönetimi “Deniz İpek Yolu” yaklaşımı çerçevesinde önemli limanları satın alma veya işletme stratejisi güdüyor. Oyunu bir bakıma limanlar üzerinden kuruyor. Çin şirketlerinin 10 milyar dolarlık yatırımının planlandığı Umman'ın Duqm Limanı’nın Hürmüz Boğazı’nı bypass etmesi tartışılıyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nin Khalifa Limanı, Suudi Arabistan'ın Jizan Limanı, Mısır'ın Port Said Limanı ve Cibuti'nin Ain Sokhna Limanı Çin şirketlerinin yatırım yaptığı diğer limanlar arasında. Bu arada Çin Halk Kurtuluş Ordusu Donanması, Aden Körfezi'ndeki uluslararası korsanlıkla mücadele misyonunun bir parçası olarak Arap Yarımadası'ndaki limanları ziyaret etmeye başladı. Mayıs 2015’te Doğu Akdeniz'de Rusya ile bir deniz tatbikatı yapmışlardı. 2019’un son günlerinde de Rusya ve İran ile beraber Hint Okyanusu ve Umman Körfezi’nde ortak deniz tatbikatı yaptılar.

Deniz İpek Yolu Avrupa’ya uzanan bir ticaret ağı öngörüyor. 2016’da Çinli gemicilik ve lojistik şirketi Cosco Group bölgenin en büyük limanlarından Yunanistan’ın Pire limanının yüzde 66 hissesini 368 milyon avroya satın aldı. İtalya’da Trieste, Cenova, Palermo ve Ravenna limanlarıyla ilgileniyorlar. İtalyan limanları üzerinden, Orta ve Güneydoğu Avrupa ticaretini yönetmeyi planlıyorlar. Portekiz’le imzaladıkları mutabakat zaptı ile Cebelitarık boğazını kontrol eden stratejik Sines limanı da “Kuşak ve Yol İnisiyatifi”ne (BRI) dâhil edilmiş oldu. İsrail’de China Harbors Pan Mediterranean Engineering Company (PMEC), Aşdot limanının yeni inşasında görev aldı. Şangay Uluslararası Liman Grubu (SIPG), 2021'den itibaren 25 yıllığına İsrail’in en büyük konteyner limanı olacak Hayfa Limanı’nın işletme ihalesini kazandı.

Çin’in geniş bir yelpazede ortaklıklar kurması söz konusu. Mısır, Bahreyn, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki telekomünikasyon şirketleri 5G ağları kurmak için Huawei ile ortaklık kurdular. Her şey iç içe geçmiş vaziyette. Çin gözetiminde çalışan uluslararası mühendislik ekipleri raylı sistemler inşa ediyor. Başka şirketler elektrik, iletişim ve güvenlik sistemlerinin yanı sıra otomasyon ekipmanları ve yüksek teknoloji sensörleri kuruyor.

Assaf Orion doğrudan askeri teknoloji içeriğinde olmasalar da ABD’nin yarı iletkenler, yapay zekâ ve robotik teknolojilerde Çin kaynaklarına karşı son derece tedirgin olduğunu söylüyor ve bu teknolojilere sahip sivil ve askeri uygulamalar arasında net bir çizgi, bir ayrımın olmadığını da ifade ediyor.

ABD'nin Wall Street Journal gazetesi, bu yılın 4 Ağustos'unda Suudi Arabistan'ın Medine'nin kuzeyinde yer alan El-Ula kentinde uranyum madeninden yüzde 60 - yüzde 70 oranında uranyum içeren ve görüntüsü nedeniyle “sarı pasta” denen mamulü elde etmek için kullanılan gizli bir tesisi Çin'in desteğiyle inşa ettiğini yazdı. Bu iddia Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı tarafından yalanlandı.

Jean-Pierre Cabestan’ın deyimiyle Amerika’nın zayıf olduğu ya da gerilediği bölgelerde daha aktif olmaya niyetli bir Çin söz konusu. Çinli firmalar savaş ve çatışmalardan zarar gören Irak, Suriye ve Yemen'deki yeniden yapılanma projelerinde önemli bir rol oynayabilir. Bu yönüyle Çin’in Arap ülkelerindeki yatırımlarından bazıları Pakistan’dakilere benzer işlevlere de sahip olabilir. George Tzogopoulos’un söylediği gibi Çin'in ekonomik anlamların ötesine geçen riskli bir oyun oynamakla ilgilenmesi mümkündür.