Vakıf Katılım web

DİJİTALE İNAT PLAK SATIŞLARI REKOR KIRIYOR

Berk MÜHÜRDAROĞLU
Tüm Yazıları
Z Kuşağı plak diyor. Neden mi? Z Kuşağı trendleri belirliyor.

Z Kuşağı plak diyor. Neden mi? Z Kuşağı trendleri belirliyor. Dijitalleşmenin müzik sektöründeki etkisine rağmen nostaljik müziği dinleyicinin kulağına en iyi yansıtan araçların başında gelen plakların satışları, salgın döneminde yükselişe geçti. Kovid-19 salgını nedeniyle günlerinin büyük bir bölümünü evlerinde geçirenlerin yeni hobilere yönelmesi, yalnızca meraklılarının ilgi gösterdiği nostaljik plağa ilgiyi artırdı. Bir yıla yaklaşan salgın süreci, insanların evlerinde yeni uğraşlar edindiği de bir dönem oldu. Dizi, film, kitap, el sanatları ve müzikle boş vakitleri değerlendirmek adeta hayatın bir parçası haline geldi. Uzun yıllar dijitalleşmeden nasibini alan plaklar, dizi ve filmlerde kullanılan müziklerin de etkisiyle yeniden hatırlanır oldu. Bu süreçte plakları en çok ilgi gören sanatçılar listesinde Ferdi Özbeğen birinci sıraya yükseldi. Bu beklenmedik ilgi dolayısıyla salgın süreci başladığında satışların düşeceğinden endişe eden plakçıların da yüzü güldü. Geçtiğimiz hafta plak dünyasının içine girdim. Genel izlenimim İstanbul'da antika pazarında ve internet üzerinden çevrim içi plak satışı yapan plakçılarda bu durumdan son derece memnun. Plak modası ikinci baharını Çağan Irmak imzalı Issız Adam filminde yakalamıştı. Plakçılar Issız Adam’dan önce plağa ilginin olmadığını, belli bir zaman sonra bu alakanın yükseldiğini ve meraklılarının günden güne arttığını söylüyorlar.  En revaçta plaklar Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, Zeki Müren, Müzeyyen Senar ve ismini sayamadığım birçok sanatçı var. 2020 yılı ve 2021 yılının ilk bir ayında en çok ilgi gören ve satılan plaklar Semiramis Pekkan ve Ferdi Özbeğen plakları. Her geçen gün satışlar katlanarak daha iyiye gidiyor. Semiramis Pekkan ve Ferdi Özbeğen plakları satış rekoru kırıyor ve stokların tükendiği belirtildi. Ve bu yıl bir Netflix platformunda yayınlanan dizinin etkisiyle Ferdi Özbeğen şarkılarına ilgi artmış gözüküyor ve stokların tükendiği ve satışların patlama yaptığı belirtiliyor. Türkiye'de plak satışı yapanların da satın alanların da günden güne arttığı ifade ediliyor. Plak daha da yaygınlaşacak gibi görünüyor. Bir de Z Kuşağının istediği Semiramis Pekkan'dan yeni kayıt plak bekliyor olması. Elçiye zeval olmaz... Gerçekten Semiramis Pekkan'ın plaklarını dinlemek her kuşağa, her kulağa şifa gibi gelen şarkılar ve eserler. Ben her daim dinliyorum. 

SPENCER GELİYOR

1981'de Galler Prensi Charles'la dünya evine giren Diana Spencer'ın hayatı Diana'nın ölümünün üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen yankı uyandırmaya devam ediyor. Bir peri masalının kahramanından unutulmaz bir trajedinin kurbanına dönüşen Lady Diana Spencer'ın hayatının konu edildiği çok sayıda dizi, film ve belgesel çekildi. Son olarak Diana'nın ölümünün 25. yılı olan 2022'de gösterime girmesi planlanan 'Spencer' filminde Kristen Stewart rol aldı. Stewart'ın filmden ilk görüntüsü paylaşıldı. Film, 1990’ların başında, Prens Charles ile olan evliliğin artık yürümediğine karar veren Diana’nın, Noel kutlaması için Norfolk’taki sarayda geçirdiği kritik hafta sonuna odaklanıyor. Filmin hikâyesinin tamamının üç güne yayılacağı belirtiliyor. Emmy ödüllü The Crown dizisinde Lady Diana’yı Emma Corrin canlandırmış ve izleyicilerden tam not almıştı. Spencer'ın senaryosunu Peaky Blinders ve Locke ile tanınan Steven Knight'ın kaleme alıyor. Filmin kamera arkasında ise daha önce pek çok başarılı yapımında imzaları olan başarılı bir ekip var. Son olarak Ema filmiyle beğenileri toplayan Pablo Larrain filmin yönetmen koltuğunda oturuyor. Portrait of a Lady on Fire'ın görüntü yönetmeni Claire Mathon; Little Women'ın kostüm tasarımcısı Jacqueline Durran; Murder On The Orient Express'in makyaj ve saç tasarımcısı Wakana Yoshihara ve Inception ile tanınan Guy Hendrix Dyas, Spencer'ın arka planındaki en önemli isimler arasında bulunuyor. Specer’ın oyuncu kadrosunda Timothy Spall, Sally Hawkins ve Sean Harris de yer alacak.

İSKENDER PALA'NİN YENİ KİTABI KERVAN 

1818 Mayıs’ında Topkapı Sarayı’ndan üç sürre devesi yola çıktı. Köyler, kasabalar, şehirler aşılırken üç yüz olacak, üç bin olacak, üç katına çıkacak ve elli bini aşkın hacı beyazlara bürünüp kervan kervan Kâbe’ye varacaktı… Her adım bir öncekinden daha heyecanlı, her menzil diğerinden daha çetrefil bir yolculuk. Gündüzlerde alev alev seraplar, gecelerde ayaz mı ayaz kum fırtınaları… Ve kervanı yutmak için pusuda bekleyen çeteler… Bir müderris, bir mülâzım, bir kuşbaz, bir berber, bir bezirgân, iki deveci, bir seyis ve bir meczub… Güzel bir cariye ile özürlü bir kız çocuğu… Bir kervanda neler taşınmaz ki aşklar, ihanetler, bilgelikler, hazineler, gizli sırlar, cinayetler… İskender Pala’nın her zamanki yetkin kaleminden…

GÜNÜN SÖZÜ 

BAŞARI BİR YOLCULUKTUR, BİR BARIŞ NOKTASI DEĞİL.

BEN SWEETLAND