ENFLASYON YAPMA SANATI

Yusuf DİNÇ 25 Şub 2020

Yusuf DİNÇ
Tüm Yazıları
Tanrıcılık oynamak için enflasyonun kaderini ele almak gerekiyordu.

Son günlerde otomobil piyasasında fevkalade bir fiyat artışı gerçekleşti. Bunun çeşitli gerekçeleri var elbet. Fakat en temel ve en gerçekçi olanı fiyat artışının getirdiği satın alma coşkusunun güçlü talep etkisidir. Tam olarak “irritional exubarence” hadisesi yani; kitlesel boyutta akıldışı bir satın alma iştahı…

İşte tam da bu irrasyoneliteyi ortaya çıkaran durum kapitalizmin oyununu üzerine kurduğu fenomen, kapitalist modele motor olarak atanmış fevkalade bir azdırıcı; enflasyon…

Kapitalizm enflasyonun nelere kadir olduğunu anlayalı yani 1929 Büyük Buhran’dan bu yana 90 sene civarı zaman geçti. Tam da o zamandan beri iktisadi insanın rasyonel kabul edilişi terk edildi. İnsan denilen varlık satın alma iştahı canlı tutulmak üzere reklam gibi manipülasyonların hedefi haline getirildi. Fakat bu da yetmezdi. Enflasyon büyüsünü üflemek, fiktifliğin yolunu açmak gerekiyordu. Bunun için klasik iktisatçıların para ile ilgili görüşlerini yıktılar. Yerine de para politikasını koydular. Para politikası demek enflasyon yapma sanatı demektir. Tağşişin kibar ismi…

Çünkü enflasyon kaderdi. Fiyatlar, maliyetler artarsa yahut korona virüsün maske talebini patlattığı gibi durumlarda çıkabileceği gibi; tam tersi hallerde örneğin düşebilirdi. Fiyatların düşmesi mi? Bu kapitalizmin boğazına ilmek demek...

Deflasyon, bütün kapitalist modeli boğacak ve onun kapitali monopolleştirme amacının dibine kibrit suyu dökecekti. İnsanlar kazanın doğurduğuna inandırılmıştı. Kazanın ölmesi ise kapitalistin çıkarlarına uymuyordu. Ahh Nasreddin Hocam kabrin pür nur olsun…

Tanrıcılık oynamak için enflasyonun kaderini ele almak gerekiyordu. Paranın miktarı değiştirilirse ılımlı enflasyon (sürdürülebilir fiktiflik derecesi) elde edilebilirdi. Lazım gelirse genişlet, gelmezse daralt. Kurgu basit oyun sahası belli…

Ne oldu nasıl olduysa bu tanrıcılık oyununun sonuçları insan hafızasına öyle bir kazındı ki neden bu fiyatlar sürekli çıkmakta diye kimsenin soru sorma ihtiyacı bile kalmadı. Dahası hiçbir Hristiyan faize kilisenin “paranın zaman değeri anlamına gelen paranın kirası” dışında bir tanım yapamazken Müslümanlar tuttu “paranın aşınma maliyeti ya da paranın amortismanı” gibi saçma sapan bir tanım yapmakta hiç beis görmedi.

Şimdi karanlık dehlizlerde ne gülüşmeler ne ahmak fıkraları bir bilsen… Şu müstemleke memuru Keynes’e de bak! Ne çok taraftar toplamış!

Şimdi bu kapitalist motoru istediğiniz yerli kaportaya koyun, yerli otomobil elde etmiş olur musunuz?

Bu enflasyon o enflasyon değil, hiç de olmadı zaten. Nokta.

Bu dünyayı değiştirecek bir bilgi…