Türkiye terör belasından en fazla ağzı yanan ülke… Yıllardır birilerinin üzerimize salmadığı terör örgütü kalmadı… Bir tarafta PKK, bir tarafta DEAŞ bir başka yerde DHKP-C, FETÖ v.s. Hiçbir ülke bu kadar terör örgütü ile boğuşmuyor…

DHKP-C ve bunun benzeri terör örgütleri Türkiye’de Amerikan hedeflerine saldırmış ve onların da canını yakmıştır. Bunun üzerine Amerika buraya FBI temsilcileri göndermiş ve DHKP-C ile mücadelede bizim emniyet birimlerimizle iş birliği yapmıştır. Türk emniyeti başka Amerikan güvenlik ve uyuşturucu ile mücadele birimleri ile de iş birliği yapmaktadır…

Ama geçen hafta New York mahkemesinde bir FETÖ’cü eski polisin ifadeleri FBI’ın Türkiye’deki faaliyetleri hakkında endişe verici bazı gerçekleri ortaya serdi… Eski FETÖ’cü polis Hüseyin Korkmaz FBI ile temasa geçiyor, sahte pasaportla Türkiye’den kaçıyor, ailesini de yanına aldırıyorlar ve sonunda ABD’ye gelip bazı “belgeleri” Türkiye’ye karşı kullanılmak üzere Amerikan savcılarına veriyor. Korkmaz mahkemede verdiği ifadede FBI’dan 50 bin dolar aldığını söylüyor…

Hüseyin Korkmaz’ın New York mahkemesindeki saçmalıkları önemli değil… Artık New York davası tam bir fiyaskoya dönüştü… Yani Korkmaz 50 bin dolarlık bir şey söylemiyor resmen FBI’ı kazıklamış… Ama bu mahkemede ortaya çıkan gerçekler yalnız Amerikan hukuk istemini rezil etmiyor aynı zamanda Amerikalıların Türkiye aleyhine faaliyetlerini çok açık bir şekilde ortaya koyuyor…

O zaman FBI’ın Türkiye’deki faaliyetlerini, diğer Amerikan teşkilatlarının faaliyetlerini ister istemez sorgulamak durumundayız… Bu adamlar bağrımızda ülkemiz aleyhine mi çalışıyorlar yoksa bizimle iş birliği mi yapmak istiyorlar?