​FETÖ'CÜLERİN MAĞDURİYET TEZGÂHI

Alican DEĞER 13 Eyl 2017

Alican DEĞER
Tüm Yazıları
Sabah sabah gülsem mi, ağlasam mı bilemedim.

Sabah sabah gülsem mi, ağlasam mı bilemedim. FETÖ’cülere ait bir hesap Ahmet Şık’ın savunmasını yayınlamıştı. Ahmet üzerinden FETÖ soruşturmalarını sulandırmaya çalışıyorlardı.

Öncelikle Ahmet Şık’ın savunması haber niteliği taşır mı? Tabii ki taşır. Ama insaf yahu. Herkesi aptal mı sanıyorsunuz? Yargı ve polisin en etkin birimleri elinizdeyken adama yapmadığınızı bırakmadınız. Şimdiki durumda onu “Güya kendi uğradığınız haksızlıklara” malzeme yapmaya çalışıyorsunuz. Sanki bütün toplum hafızasını yitirmiş gibi davranıyorsunuz. 

İşte en baştan beri anlatılmaya çalışılan şey aslında buydu. Türkiye’de en sağcısından en solcusuna kadar FETÖ hakkında aynı şeyi düşünüyor. Mücadele edilmesi konusunda hemfikir. Ancak FETÖ soruşturmalarının kurumsal olarak Cumhuriyet Gazetesi gibi, kişisel olarak da Ahmet Şık gibi isimlere uzanması kafa karışıklığına neden oluyor. Kamuoyu bu durumu bir türlü kafasına oturtamıyor. 

Bizim aklımıza yatıramadığımız bir düşünceyi Batılıların anlayabilmesi ise hiç mümkün görünmüyor. Oralardan bakıldığında maalesef görünen tablo bu. Bir anlamda müzmin Türkiye düşmanlarına kendi elimizle cephane veriyoruz.

Türkiye’nin aslında Ahmet Şık’ı hapiste tutmak değil pamuklara sarıp kollaması gerekiyor. “FETÖ’cülerin hapis yatırdığı bir gazeteciyi, muhalif olmasına rağmen bakın nasıl koruyoruz” denilebilmeli. Türkiye düşmanlarının ve FETÖ’cülerin otoriterleşme iddialarına karşı Ahmet gösterilebilmeli. 

Ya FETÖ’cülere ne demeli? Buldukları her fırsatı kullanmaya, her kapı aralığından sızmaya çalışıyorlar. Sanki kanlı bir darbe teşebbüsü olmamış gibi bağırınıyorlar. Ama onlara kötü haberim var. Kimi eleştirilebilecek fiili uygulamalara rağmen FETÖ ile mücadele konusunda toplumsal bir mutabakat var. Ve kolay kolay bozulacağa da benzemiyor.