Aşırı sağcıların, Neo Nazilerin ve ırkçıların Avrupa genelinde koordineli bir şekilde örgütlendikleri ve uluslararası işbirliklerini geliştirdikleri ve de ulusal düzeyde yapılan seçimlerde her geçen gün daha fazla oy almayı başardıkları bir dönemde tüm demokratların olanlara karşı ortak tavır alması gerekirken tam tersi gündeme gelmekte.

İşte Fransa’da olanlar ortada. Aralarında Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin de bulunduğu 300 Fransız yazar ve siyasetçi, şiddet ve Yahudi düşmanlığı yaydığı iddiasıyla Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkartılmasını talep etti. Günlük Le Parisien gazetesinde yayımlanan bu 300 entelektüel ve siyasetçinin imzasını taşıyan manifestoda, Kuran-ı Kerim’in şiddet içeren ifadeler içerdiği ve bunların çıkarılması gerektiği iddia edildi.

Bu manifestoyu Kuran-ı Kerim’in içeriğinin değiştirilmesi çağrısı olarak algılayan Müslümanlar sadece Fransa’da değil tüm Avrupa’da haklı olarak büyük tepki gösterdi.

İlk önce sormak istiyorum: Eğer Avrupa’da yaşamakta olan 300 Müslüman yazar ve siyasetçi tarih boyunca Müslümanları hedef alan Haçlı Seferlerine ve günümüzde ırkçıların Müslümanlara yönelik şiddet eylemlerine neden olduğu iddiası ile İncil’de yer alan bazı bölümlerin değiştirilmesini talep etseydiler acaba Fransız Katolikleri nasıl bir tepki verirdi?

Hristiyan olmayan yazar ve siyasetçilerin İncil’e, Katolik, Protestan ya da Ortodoks kiliselerine yönelik böylesine taleplerine tüm Hristiyan alemi haklı bir tepki verirdi.

Aynısı Müslümanlar için de geçerli değil mi? 300 Fransız Katolik  belki de bir çoğu Kuran-ı Kerim’i okumamış hatta İslam hakkında sadece kulaktan dolma bilgilere sahip ve belki de bazıları İslam konusunda ‘kara cahil’ olmalarına rağmen Kuran-ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkartılmasını talep ediyorlar. Şu 300 Fransız Katolik acaba ne zaman Kuran-ı Kerim’de yazılanları okudular? Hoş okumuş olsalar böyle saçma ama özünde ırkçılığa hizmet eden bir açıklamaya imza atmaları için bir neden olmadığını da tespit ederlerdi. 

Fransa’da kamuoyuna açıklanan bu manifesto aslında ‘Haçlı Zihniyetini’ hortlatmak amacını güdüyor olmalı ve çok tehlikeli bir gelişme. Günümüz Avrupa’sında en son ihtiyacımız olan ‘Haçlı Zihniyeti’nin canlandırılması olurdu. İlk önce hemen belirtelim. Kuran-ı Kerim’de şiddet, Yahudi düşmanlığı yayan tek bir ayet yok. Tam tersine tüm insanlığın barış içinde yaşaması teşvik edilmekte. Elbette şiddet yanlısı insanlar mevcut. Bunlar maalesef insanlıktan nasibini alamamış Hristiyan, Müslüman, Yahudi ya da ataistler. Bu canilere karşı ise tüm Hristiyanlar, Museviler ve Müslümanlar hep birlikte tavır almaktalar. Doğru olanı da bu!

Yahudi düşmanlığı söz konusu olduğunda da hatırlatmakta yarar var: İspanya’da ve Avrupa’da Yahudi düşmanlığının en vahşi şekilde gerçekleştiği çağda bu düşmanlığı Vatikan emrinde Katolik din adamları kışkırtır ve gerçekleştirirken sağ kalan ve kaçabilen Yahudiler Müslüman Osmanlı İmparatorluğu’na sığındılar ve o tarihten beri de Anadolu’da yaşamaktalar. Yine aynı şekilde Hitler Faşizmi tüm Avrupa’da Yahudileri katlederken ve Hitler Almanya’sına savaşmadan teslim olan Fransa’da tüm Yahudiler trenlere doldurulup katledildikleri toplama kamplarına gönderilirken Hitler’den kaçabilen Yahudiler Müslüman Türkiye’ye sığındılar ve Türkiye’yi vatan kabul ettiler. Hala bir çoğu Türkiye’de yaşamakta.

İslam Dinine dil uzatan 300 Fransız Katoliki ilk önce Hitler döneminde Fransa’da tüm Katolik komşularının gözleri önünde sokaklarda sıraya dizilen ve ardından trenlere bindirilen Fransız Yahudileri konusunda bir açıklama yapmalılar. Niçin o zaman insanlık düşmanlarına ve uyguladıkları şiddete kayıtsız kaldılar bunu açıklasınlar. Biz bu nedenle İncili sorumlu tutmuyoruz.

Son yıllarda İslam’a ve Müslümanlara saldırmak moda oldu! Kendilerine aydın diyen bazıları İslam ve Müslüman düşmanlığına destek vererek ülkelerinde ırkçıların yükselişini engelleyebileceklerini iddia ediyorlar. Oysa bu yaptıkları sadece ve sadece ırkçılara ve onların Haçlı Zihniyetine yarıyor. Daha da güçleniyorlar.

Fransa’da 300 Katolik siyasetçi ve yazar tarafından imzalanan manifestodaki İslam düşmanlığı en çok ırkçıları, Neo Nazileri ve İslam Dini’ni istismar eden bazı Müslüman terör örgütlerini sevindirmiştir. Çünkü İslam ve Müslüman düşmanlığı şiddet yanlısı Hristiyan ve Müslüman teröristlerin ekmeğine yağ sürmekte. Bu sayede bazı cahilleri kandırıp saflarına katmaları kolaylaşıyor. Aslında Sarkozy’nin imzaladığı bir metni aklı başında bir Fransız siyasetçi ya da yazar nasıl imzalayabilir bunu da anlamak mümkün değil. Ancak bu yapılan Avrupa’da dinler arası düşmanlığı kışkırtmak isteyenler için bulunmaz bir fırsat. Bu yapılana karşı sadece Müslümanlar değil ırkçılığa karşı olan ve Avrupa’da toplumsal barışı savunan tüm Hristiyan ya da Musevi demokratlar da tavır almalı. Avrupa ve demokrasi için gerekli bu!