GENEL BAŞKANI DOĞRU ANLAMAK

Neşe BERBER 05 Mar 2018

Neşe BERBER
Tüm Yazıları
Geçtiğimiz günlerde dikkat çekmiştim; Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan hangi konuya dikkat çekerse, kimileri bu söylem/söylemler üzerinden hemen bir "paket program" hazırlıyor  yada o konu/konuların uzmanı kesiliyor.

 Bununla da kalmayıp durumu bir kazanç kapısına çeviriveriyor ve AK Partili belediyelerin "hayır" diyemeyecekleri bu programlar ile kapılarını çalıyorlar. 

Yazının yayımlanmasının hemen akabinde çok sayıda kişiden, özellikle de bu durumun muhatabı AK Partili belediyelerden farklı dönüşler aldım.

Kendilerinin de bu durumdan rahatsız olduklarından, gelen taleplerden, belediyeleri bir rant kapısı gibi gören bir takım insanlardan başlarını alamadıklarından yakındılar. 

Genel Başkanlarına bağlılıklarını hem röportajlarında hem de özel sohbetlerde özellikle ifade eden başkanların “Acaba yanlış mı yaparım, hayır dersem'' endişelerini paylaşabilirim. Bununla birlikte şu soru akıllarından geçer mi? "Cumhurbaşkanın yerinde olsam ben ne düşünürüm?"

Ben de gerçekten merak ediyorum, Cumhurbaşkanı, -sorgulamadan ve de içeriğine derinlemesine bakılmadan yapıldığını düşündüğüm- bu organizasyonlara, konferanslara vb. etkinliklere nasıl bakmaktadır? 

Başkanlar veyahut bu etkinliklere "olur" verenlerin kafasında hiç soru işaretleri oluşuyor mudur? Bir başka deyişle belediye başkanları gerçekte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı doğru anlayabiliyorlar mıdır?

Aslında sorunun yanıtı basit.. 

Cumhurbaşkanının yapılmasını istediği şeyler belli. Bunu da neredeyse her konuşmasında dile getiriyor. 

Vatandaşa hizmet.. 

Bir an kendimi başkanların yerine koyarak düşündüğümde, aslında yol haritasının son derece basit olduğunu görebiliyorum. Kendi illerinde talepler, şehrin ihtiyaçları ve de herşey ortada. Ha "ekstradan ne yapabilirim" diye düşünüyorlarsa, bunun da cevabı basit. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul belediye başkanı olduğu dönemde neler yaptığına, vatandaşla nasıl ilişki kurduğuna bakmaları yeterli. Doğru okumak, anlamak ve benzerlerini yapmak bile..

Bu etkinliklere ödenen daha doğru bir ifadeyle saçılan paralar daha verimli işlerde kullanılabilir. Ha bu arada etkinlikler tabii ki olacak.. Yerinde, zamanında ve doğru olması kaydıyla..

Sadece Sayın Cumhurbaşkanı gibi her gün farklı bir bölgede vatandaşla bir arada olmak, sivil toplum örgütleri ile toplantılar yapmak ve onlara kulak vermek, ihtiyacı olana el uzatmak ve sorunları yerinde görerek, hatta yaşayarak tespit etmek.. Önemli olan gerçekten sosyal yaralara parmak basmak ve konulara samimiyetle ilgi göstermek.. Birilerine rant sağlamak için değil, sırf boy göstermek ve sadece kendi reklamınızı yapmak için değil, gerçekten hizmet için.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı doğru anlamanın, onun gözüne ve gönlüne girmenin anahtarı.. Benden söylemesi.. Çok çalışın, daha çok çalışın..

Hatırlatmak isterim, Cumhurbaşkanı ‘Asıl işimiz insanların gönlüne dokunarak yaptığımız yatırımlardır’ der hep. 

Halkın gönlünün kapısını aralamak başarının püf noktası.. Ha bir de, asla kibir olmadan tevazu içinde olabilmek..

Velhasıl, "milletin hizmetkarıyız" demeyi hiç ama hiç unutmayın.