Hayvana eziyet, Ceza Kanunu'na değil Kabahatler Kanunu'na tabi olunca caydırıcılık da beklememek gerekiyor.

2004 yılında, Meclis Genel Kurulu'nda hayvanları koruma amacıyla ilk kapsayıcı yasal düzenleme yapılmış, Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk hukuk sisteminde ilk defa hayvanlar bir hak süjesi olarak ele alınmıştı. Yasada görülen bazı eksiklikler nedeniyle; 24'üncü dönemde bazı değişiklikler yapılmak üzere yeni bir kanun tasarısı hazırlanarak, 2014 yılında Çevre Komisyonunda kabul edilmişti. Sayın Davutoğlu “şu an geçmesi gereken birçok kanun var” diyerek ertelediği için Genel Kurul’da görüşülmeyen düzenleme kadük olmuştu.  

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise hayvana dönük işkencenin gündeme geldiği Ekim 2018'de “Yasa hala neyi bekliyor? Bir an önce çıkartın. Hayvanlara işkence eden ve öldürenlere verilen cezaları da arttırın” demişti.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, hayvanlara yönelik şiddeti, kabahat kapsamından çıkarıp, suç haline gelmesini kararlaştırdıklarını, yeni çıkacak yasanın kamuoyu vicdanını rahatlatacağını söylemişti.

TBMM Genel Kurulunda, 5 parti grubunun ortak önergesiyle hayvanlara uygulanan şiddet ve kötü muamele olaylarının incelenerek, bu olayların önlenmesi için alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu.

Komisyonun Başkanı Mustafa Yel ile görüştüm ve gelinen noktanın ne olduğunu sordum. Yel, Hayvan Hakları ile ilgili komisyonun 8 Mayıs tarihinde 12 kişiyle birlikte başlayıp 15 Mayıs’ta da ilk toplantılarını yaptıklarını söyledi. “Çalışmaları hızlandırarak başta hayvansever STK’lar olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileriyle, akademisyenler ile ve bunun haricinde bu işin önemli bir bölümünü oluşturan belediyelerle, belediye başkanlıklarından temsilcilerle toplantılarımızı yürüttük” diyen Yel “çalışmalarımızı rapor yazacak aşamaya da getirdik” ifadesini kullandı.

Hayvanseverlerin söylediği 5199 sayılı hayvanların korunmasına dair yasa ile ilgili olarak bu kanunda bazı değişiklikler yapılması taleplerinden de bahseden Yel, hayvanların korunmasına dair kanun yerine hayvan hakları kanunu olmasının istendiğini belirtti. İstenilen taleplerin tamamını Başkan Yel’den dinledim. Burada hepsini yazamasam da haklı istekler olduklarını söyleyebilirim.

Sonuçta Temmuz ayının 15’ine kadar rapor bitmiş olacak.

Adalet Bakanlığı, yeni kurulan TBMM Hayvan Haklarını Araştırma Komisyonu çalışmaları sonunda ortaya çıkacak raporu bekleyecek. Rapor yeni hazırlanacak Hayvan Hakları Yasası için kullanılacak.

Hazırlanacak bu raporun ardından ilgili bakanlıklar yeni hazırlanacak olan yasayı şekillendirecek. Taslak bu çalışmaların sonrasında meclis gündemine Ekim ayında gerçekleşecek yeni yasama yılında gelecek.

Allah, Kur’an-ı Kerimde insan hak ve sorumluluklarını belirlerken, hayvanların da insanlar gibi bir ümmet olduğunu söylemiş dolayısı ile insanlar gibi hayvanların da hakları olduğu bildirilmiştir.

Öyle bir hak ki bu hepimiz masum canlardan sorumluyuz.

Hal böyle olunca konunun takipçisiyiz ve bu kez kesin olarak bu iş bitmeli.