Irak’taki PKK varlığına yönelik altı ay önce başlatılan Pençe-Kaplan operasyonu sürerken Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genel Kurmay Başkanı Yaşar Güler ile birlikte Bağdat’a kritik bir ziyaret gerçekleştirdi.

Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, Başbakan Mustafa Kazımi, Savunma Bakanı Savunma Bakanı Cuma Anad Sadun El Cuburi ve İçişleri Bakanı Osman Ganimi ile önemli görüşmeler gerçekleştiren Türk heyetinin bugün de Erbil’de Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani ve Başbakan Mesrur Barzani ile bir araya gelmesi bekleniyor.

Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada belirtildiği üzere ziyaretin ana gündem maddesi terör örgütü PKK ile mücadele.

40 yılı aşkın süredir Irak topraklarında çöreklenerek buradan Türkiye’ye saldırılar gerçekleştiren PKK ile mücadelede son yıllarda önemli mesafe alındı.

Özellikle yurt içinde gerçekleştirilen etkin operasyonlar neticesinde terör örgütü deyin yerindeyse kılını kıpırdatamaz hale geldi.

Terör örgütünün eylem yapma kabiliyetine ağır darbeler vuruldu.

Geçmiş yıllarda, yılda ortalama 5 bin kişiyi dağa çıkaran terör örgütüne katılım sayısı bir elin parmaklarıyla sayılır düzeye düşürüldü.

Yurt içindeki terör örgütü mensubu sayısı da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun verdiği rakamlara göre 300’e kadar indirildi.

Aynı dönem içinde PKK’nın Irak ve Suriye’deki varlığına yönelik ağır darbeler vuruldu.

Suriye’de Zeytindalı Harekâtı ve Barış Pınarı operasyonlarıyla “terör devleti” kurma çabaları önlenirken, Irak’ta sözünü ettiğimiz Pençe-Kaplan operasyonlarıyla terör örgütü yöneticileri kıpırdayamaz hale getirildi.

Tüm bu çabalara rağmen terör örgütünün her iki ülkedeki varlığı devam ediyor.

Bu kapsamda Bakan Akar ve Genelkurmay Başkanı Güler’in ziyaret ettiği Irak’ta PKK ile mücadele konusu altında çok sayıda önemli alt başlık bulunuyor.

Bunların en başında da Sincar meselesi geliyor.

Irak’ın Suriye sınırında bulunan nüfusunun büyük çoğunluğunu Ezidilerin oluşturduğu bu kent 2015’ten bu yana PKK’nın denetiminde bulunuyor.

Merkezi Bağdat hükümeti ile Erbil yönetimi arasında geçtiğimiz Eylül ayında yapılan bir anlaşma uyarınca Aralık ayı başı itibariyle terör örgütü mensuplarının Sincar’dan çıkarılması bekleniyordu.

Ancak son anda Iraklı yetkililerle PKK arasında yapılan görüşmeler neticesinde terör örgütünün buradaki kolu YBŞ’lilerin, 2019’da Irak ordusuna bağlanan İran destekli Haşdi Şabi güçlerinin bünyesine alınarak Sincar’da kalması sağlandı.

Terör örgütü üyelerinin bir kısmı da Sincar dağına konuşlandı.

Irak ile Suriye arasındaki bağlantılarını sağlaması nedeniyle terör örgütü açısından stratejik önemde bulunan Sincar ve çevresinin PKK’dan temizlenmesi Türk heyetinin Irak ziyaretinde en temel başlıklardan birisi.

Erbil yönetimi de PKK’nın bu bölgeden temizlenmesi konusunda çok istekli ancak sorunun çözümü için Bağdat yönetiminin bu konuda etkin bir tutum ortaya koyması şart.

Bir diğer önemli konu Mahmur Kampı.

1998’de Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulan ve büyük çoğunluğunu o yıllarda Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu’sunda gidenlerin yaşadığı kamp adeta PKK’nın terörist devşirdiği bir kuluçka yuvası gibi.

Erbil’e 100 kilometre uzaklıktaki kampta yaklaşık 13 bin kişi bulunuyor.

Temmuz 2019’ta Erbil’de Türk konsolosluk yetkililerine yönelik saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin, saldırıyı bu kampta planladıklarının ortaya çıkmasından sonra IKBY yönetimi, Mahmur’a giriş çıkışlarda denetimi artırdıysa da kamp hâlâ PKK’nın kontrolünde.

O nedenle Akar’ın ziyaretinin önemli başlıklarından birisi de bu kampın PKK’nın denetiminden çıkarılması konusu.

Bunların yanı sıra özellikle IKBY’ye bağlı bölgelerde 500’ü aşkın köy de PKK’nın denetiminde bulunuyor.

PKK, Kandil ve diğer kamplarına yönelik başta gıda olmak üzere lojistiğinin önemli bölümünü buralardan sağlıyor.

Türk heyetinin bugün Erbil’de yapacakları görüşmelerde de bu konu önemli başlıklardan birisi olacak.

Ve elbette başta Kandil olmak üzere terör örgütünün tepe kadrolarının barındığı kamplara yönelik kapsamlı operasyonlar.

Bu konu da hem Bağdat hem Erbil’deki görüşmelerin ana gündem maddelerinden birisi.

PKK’nın bölgeden çıkarılması konusunda Erbil yönetiminin Bağdat’tan çok daha istekli olduğunu söylemek mümkün.

Zira PKK en çok o bölgede onlara zarar veriyor.

PKK’ya yönelik operasyonlara fiilen katılmasa bile Erbil yönetimi son dönemde Türkiye’ye ciddi lojistik destek sağlamaya başladı.

Bu durum terör örgütünün Irak’taki varlığının geriletilmesinde önemli rol oynadı.

O nedenle özellikle son altı aydan bu yana PKK ile Kürt yönetimi arasında zaman zaman çatışma noktasına varan gerilimler yaşanıyor.

Bu ziyaretler sonrasında Bağdat yönetiminin de bu mücadeleye fiili ve samimi bir destek sunması halinde terörle mücadelede çok daha önemli mesafeler alınması söz konusu olabilir.

PKK’nın bölgeden temizlenmesi Türkiye kadar, Irak’ın da yararına olacağına kuşku yok.