KÜBA

Hakan DİKMEN 06 Şub 2019

Hakan DİKMEN
Tüm Yazıları
Bu haftadan itibaren yine uzaklara gideceğim ve size çok uzaklardan gördüklerimi anlatacağım. Bugün Küba'dayız. Oradan Güney Amerika'ya geçip, Patagonya'ya kadar anlatmak istiyorum.

Küba’yı Küba yapan Fidel Castro’nun vefatından kardeş Raul Castro’nun yönetimi bırakmasından sonra değişim yeni Başkan Miguel Diaz Canel ile hızla devam ediyor. 1959’da Fidel Castro, kardeşi Raul Castro ve Che Guevara önderliğinde gerçekleşen devrimden bu yana Küba ilk kez Castro’lar dışında biri tarafından yönetiliyor.

2016’da ölen ağabeyi Fidel Castro’nun 2008’de istifa etmesinden bu yana devlet başkanı olan Raul Castro, görevi Miguel Diaz Canel’e bırakmıştı.

Bu güzel ilginç ülkeye bir zamanlar Rusya üzerinden aktarmayla gidebiliyorduk. Şimdi doğrudan ya da ABD üzerinden de gidebiliyorsunuz. Birçok tur şirketi bu iki ülkeyi birleştirerek turlar düzenliyor.

Biliyorsunuz 1960’ta Amerika Birleşik Devletleri Küba’ya karşı ciddi bir ticaret ambargo uyguladı . Bu ambargonun bir parçası olarak, Amerikalılar tarafından Küba’ya seyahat yarım yüzyılı aşkın bir süredir kısıtlanmıştı.  Aslında Amerikalılar olmadan ne güzel rahat rahat geziyorduk. Şimdi Havana’ya ABD’den akın akın turist geliyor. Ayrıca çok da müsrif insanlar. Gereksiz yere çok para harcıyorlar ve Halkın ahlakını bozuyorlar.  İşte size ilk olarak bu güzel ülkenin başkentini anlatmak istiyorum. Gelin beraber Havana’yı keşfedelim.

Aslında keşfetmek için yolculuğunuz sırasında Alejo Carpentier’in romanlarını okuyabilir ve bu şehrin sokakları arasında geçen yaşamın imgelerinden keyif alabilirsiniz. Belki de Hemingway’in tarif ettiği Havana’yı ya da yüzlerce şarkıda tasvir edilen şekliyle gezmeyi tercih edersiniz. Nuestro hombre en La Habana’daki komplo ve casusluk dolu ellili yıllardaki gecelere geri dönebilirsiniz.

Fakat Havana’yı keşfetmenin, sokaklarını keşfetmekten ve en ilginç yerlerinden ve insanlarından bazılarını tanımaktan daha iyi bir yolu yoktur. Sömürge meydanlarından, Plaza de la Catedral’den, Plaza de Armas’tan, San Francisco de Asís Meydanı’ndan, Plaza Vieja’dan ve Plaza del Cristo del Buen Viaje’den geçmek için neredeyse yeterli. İki ya da üç gün içinde, iyi bir gözlemciyseniz, her bir meydanda duran binaların anlattığı gibi şehrin sömürge tarihi hakkında bir fikir edinebilirsiniz. Palacio del Segundo Cabo’dan Katedral’in kendine özgü mimarisine, Condes de Jaruco’nun sarayına veya çağdaş Santa Isabel oteline, her birinin anlatacak bir hikayesi vardır.

Havana’ya gidince Atatürk büstünü görmek isterseniz ikonik yapısıyla Morro-Cabaña kalesinin hemen karşısında bulabilirsiniz. Mustafa Kemal Atatürk’e saygınızı sunduktan sonra hemen karşısındaki kaleye gidin. Burada akşam yerel kıyafetlerle askerlerin bir törenini izleyebilirsiniz.

Vedado Meydanı

Ünlü Amerikan mafyası hikayeleri ve ellili yıllarda Küba’daki modern suç organizasyonlarının babası olarak kabul edilen Lucky Luciano ve kadife sesli Nat King Cole gibi isimleri merak ediyorsanız, gideceğiniz ideal yer Vedado.  Pek meşhur olan Coppelia dondurma dükkanından okyanusa giden 23. Caddede 500 metre boyunca yürüyün “la Rampa eğlence Merkezi’ni de gezin. Ve ardından geçmişin öykülerinin bugünün bir parçası olduğu “National Otel’e gidin. Hem birçok tanıtım broşüründe gördüğünüz meşhur bir bina ile karşılaşacaksınız, hem de çok güzel manzaraya karşı kahvenizi yudumlarken bambaşka duygulara sahip olacaksınız.

Bu geziye ilginç ilaveler yapmak isterseniz Hemingway’in yazdığı ve yaşadığı yıllarda sevdiği yerlere gidebilirsiniz.  Mesela pembe rengiyle “Ambos Mundos” oteli. 

Akşamları, çağdaş Küba müziğini seviyorsanız, gençler için oldukça popüler bir merkez olan Küba Sanat Fabrikası’na gidebilirsiniz.  Neredeyse tüm müzik türlerini ve yerli ve yabancı sanatçıların bir araya geldiği ideal bu yeri kaçırmayın. Ama kendinizi sınırlamayın! Şehir, canlı müzik sunan küçük, özel alanlardan oluşan bir müzikal yatağı kabul ediliyor.

Ayrıca, Küba ziyareti yapanların mutlak yapmaları gerekenleri arasında yer alan Buena Vista Social Club ve müziği, görsel Showları ve yaşlı ama dünyaca meşhur sanatçıları ile doyumsuz bir gece yaşayın. İlginç bir sürprizle de karşılaştık. Ben ülkemize geldiklerinde röportaj yapmıştım. Hatırladılar ve beni orada görünce masamıza gelerek Tarkan’ın “Şıkıdım” şarkısını söylemeleri çok hoşuma gitti.

Çok ilerlemiş yaşlarına rağmen her gece o klübü hınca hınç dolduranlara enfes konser vermeleri, solistlerin defalarca sahneye gidiş gelişleri çok hoştu. Mutlaka gidin ve eğlenin. Bu grup Komünist devrimden önce müzikal kariyerlerine başlamış olan ve albümleri yapılmadan yıllar önce emekli olan baş sanatçılar.  Grammy törenlerine katılmaları için ABD tarafından verilen vizeleri reddettiler, şimdi hayatlarının alacakaranlığında gerçekleşenen çılgın hayallerini yaşıyorlar. Çok mutlular. Yemek yerseniz 60 cuc eğer sadece içki alıp seyreder müzik dinlerseniz 30 cuc. Bir kısa not size.

Bakalım gelecek hafta hangi diyarı anlatacağım size. Bu güzel sayfanın mizanpajını yapan Mehmet Yeşil ve ben Hakan Dikmen huzurlarınızdan hürmetlerle ayrılıyoruz.

Küba’da Turiste ayrı yerliye ayrı para var

Cuc ne derseniz size şöyle açıklayayım. Küba aslında iki farklı para birimine sahip. Küba Dönüştürülebilir Pezosu (CUC), Amerikan dolarına sabitlenmiş “turist” para birimi olarak kullanılıyor. Diğeri Küba Pezosu (CUP) yerlilerin kullandığı ve çok daha az değer verdiği bir paradır. Yani bir turist olarak para alışverişinde bulunduğunuzda, CUC alırsınız. 1 ABD Doları = 1 CUC Ama yerel para 1 USD = 25 CUP

Küba’da Konaklamak isterseniz bence tur ile gitmenizde yarar var.  Havana, Trinidad ve Varadero gibi en popüler turistik şehirlerde bazı oteller ve tatil köyleri bulacaksınız. Ama genelde bu oteller ucuz değiller. Çünkü dolara endeksli turist paralarıyla bir gece en az 180 USD civarında yani 180 Cuc oluyor.

Ben gittiğimde özel evler gördüm. Bizim Pansiyon dediğimiz yerlere onlar CASA diyor.  Bir “casa özel”, bir kişinin evinde bir aile yanında ya da misafirhane gibi bir yer.  Bazen kahvaltı dahil ve bir çift kişilik oda için gecelik 20- 30 USD $ arasında. Özellikle bir casa işletmek için yerel ailelerin Küba hükümetine özel vergiler kaydettirmeleri ve ödemeleri gerekmektedir. İnternetten bulmak isterseniz biraz zor. Çoğu casa’nın web sitesi yok.  Ama bu işle ilgilenenler sizi mutlaka buluyor.

Küba denilince akla eski “kadilaklar” geliyor. Ama onların “Vintage Taksi” dedikleri bu araçları kiralamak oldukça pahalı.  Küba’yı gezmek için diğer seçenek sürücüsü ile eski bir Amerikan arabası kiralamaktır. Bu maliyeti birkaç kişi ile ortak minimuma indirebilirsiniz. Bu araçlarla 2-3 saatlik yolculuk yapmak, pazarlık becerilerinize bağlı olarak 60-70 USD civarında olabilir. 

Bir diğer merak edilen konu da Küba’da İnternet

Birçok kişinin yok sanmasına rağmen Küba’da internet erişimi var. Her zaman böyle değildi ama. Yıllarca Küba, dünyadaki en az internet bağlantılı ülkelerden biriydi. Hükümet, Snapchat veya hükümet karşıtı bloglara erişim gibi bazı şeyler sansürlü. Bu günlerde Küba devleti tarafından yönetilen ETECSA Telekom şirketi kampanyalar bile yapıyor. Turistler, ETECSA’dan ön ödemeli wifi kartlarını özel kiosklarda saat başı 2- 3 USD dolar karşılığında satın alabilirler. İşte Havana böyle. Küba aslında bir ayda bile gezilemeyecek kadar büyük ve dolu. Sokakta çalan birbirinden yetenekli çalgıcılar ve yollarda dans eden insanlar. Dünyanın çok yakından tanıdığı ve gitmek istediği ülkelerden biri burası. Eğer giderseniz “Passion Turca” filmini soran hanımlar olursa gerçek deyin. Film Türkiye’ye turist olarak gelen bir hanımın çok yakışıklı beyleri görüp eridiği bir hikâyeyi anlatıyor. Laf aramızda baş roldeki erkek oyuncu Hintli. Hahahh haa haa diye gülmeyin. Duyuyorum.

Havana’daki Atatürk büstü. Ben çok komik çıkmışım saç baş dağılmış. Ama çok sıcak ve uzun bir araba yolundan gelmiştim. Toparlanamamışım.

Morro Kalesi

Deniz feneri ve saat 21’de bir top atışının ilginç bir seremonisini seyretmek çok ayrıcalıklı. Bu, şehrin kendi duvarlarına sığdığı zamanları hatırlamak için her gün gerçekleşen bir ritüel. 1589 yılında Morro Kalesi Küba’nın gücünü simgelemek için ve düşmanlardan korunmak için yapılmaya başlamış. Aslında, yüzyıllar boyunca çok sayıda eklemeler yapılarak inşa edilmiş. Kalenin, kenti savunma rolündeki en dikkat çekici özelliklerinden biri belki de büyük bir zincirdi. Bu zincir limanın ağzına doğru uzanıyordu ve istenmeyen gemiler tespit edildikten sonra girişi engelliyordu.

Küba denilince aklımıza gelen meşhur arabalar. Taksi ya da özel şoförlü olarak hizmetinizde.