KUTU KUTU PENSE!

Mehmet Arif DEMİR
Tüm Yazıları
​Cine 5, Teleon, Lig TV, Tivibu, Digiturk derken; "sabah oldu erken". Ülkemizde uzun yıllar TRT'nin tekelinde olan Futbol Maçları Naklen Yayını konusu şu günlerde yeni bir aşamaya gelmiş durumda.

Cine 5, Teleon, Lig TV, Tivibu, Digiturk derken; “sabah oldu erken”. Ülkemizde uzun yıllar TRT’nin tekelinde olan Futbol Maçları Naklen Yayını konusu şu günlerde yeni bir aşamaya gelmiş durumda. Birisi İtalya’dan üçü yerel, dört TV Platformu ve mevcut 3 GSM Telefon operatörü bu ihale için çıkacak şartnameyi bekliyor. Decoder ve kutu çöplüğüne dönen televizyonlarımızın raf ve sehpaları için bakalım yeni ne sürprizler olacak? 

Rakam gerçekçi mi?

25 Kasım 2017 günü yapılacak yeni yayın ihalesi öncesinde Federasyon, Süper Lig A.Ş. ve taraftar üçgeninde de ilginç gelişmeler oluyor. Daha önceki yazılarımızda buna dair beklentilerimizi sizlerle paylaştığımız için şaşırmasak bile, ortaya çıkmaya başlayan bazı belirtiler “hastalığı” teşhis etmemizi kolaylaştırıyor. Öncelikle kulislerde dolaşmakta olan 600-650 Milyon Dolar rakamı hangi verilere göre hesaplandı bu bilinmiyor. Sezon sonunda süresi bitecek ihale rakamının % 50 fazlası bir beklenti için, dünden-yarına ne gibi bir artı değer üretilerek Ligimize katıldı? ya da katılacak ?  Zlatan İbrahimoviç ve Ronaldo mu oynuyor Ligimiz de ? Pep Guardiola ve Mourinho Türkiye’de mi çalışmaya başladı? Tribünler tıklım tıklım ve küme düşmemeye oynayan takımlarımız bile her hafta 35-40 bin seyirciye mi oynuyorlar?  Bu Ligi ve oynanan maçları bu kadar değerli kılan sebep/faktör nedir; eğer yukarıdaki soruların cevabı “Hayır” ise!

Federasyon, % 12’den 4’e düşen payından zarar etmemek için taban fiyatı yüksek tutmaya çalışmıyorsa, Futbol Kulüplerimizin ortak şirketi Süper Lig A.Ş. günden güne eriyen seyirci ve ürün satış gelirlerini arttırmak için uğraşmak istemiyorsa ve bir cazibe merkezi olmaktan çok, Katar- Çin pazarından önceki son istasyon olan futbol pazarımız yerinde sayıyorsa bu bedel nasıl ve kim tarafından ödenecek? 

Çözüm Nedir?

İngiltere Premier Ligi’nin eski Genel Sekreteri Nick Coward’la danışmanlık konusunda anlaşan ve ürünün değerini arttırmak için sistemi yeniden yapılandırmak isteyen Kulüpler Birliği ihaleye bir ay kala şartnameyi açıklamayı planlıyor. 25 Ekim’e sayılı günler kala bir taraftan da kamuoyunu bazı şeylere hazırlamak için algı yönetimi operasyonlarına başlandı. Yukarıdan beri itiraz edegeldiğimiz şeyleri gerçekleştirmek için bulunan “harika ! “  çözüm maç naklen yayınlarını iki platforma paylaştırmak ise bu Türkiye’ye uygun bir çözüm değil. Bugüne kadar yapılan kampanyalarla, hane penetrasyonunu bir türlü istenilen noktaya getirememişken, bugün ulaşılan abone sayılarını üçe dörde katlamadan iki yayıncı ve 600’lü rakamları telaffuz etmek de ticari değil.

Bir kutu, ikinci kutu, bir kutu daha… nereye kadar böyle gideceğiz? Bunun bir optimumu yok mudur? Bize özgü bir çözüm yolu geliştirilemez mi? sorularıyla ihaleyi beklemekteyiz.