​MEN DAKKA, DUKKA

Alican DEĞER 17 Mar 2017

Alican DEĞER
Tüm Yazıları
Yan mahallenizde oturuyor diye düşünün. Ama sizin evinize doğru sürekli taş atıyor. Komşuları falan da var.

Yan mahallenizde oturuyor diye düşünün. Ama sizin evinize doğru sürekli taş atıyor. Komşuları falan da var. Kendisinin eti-budu olmadığı için onlara güvenip size dayılanıyor. “Bizim mahalle tarafına giremez. Buralarda yeri yok” deyip duruyor. Aklı sıra aşağılıyor, küçümsüyor.

Avusturya’dan bahsediyorum. Avrupa Birliği içinde, ortak olmanın güveniyle hareket ediyor. Hemen her tartışmada üstüne vazifeymiş gibi öne çıkıp ilk taşı atanlardan oluyor.

Sonra, fark ediyor ki, dayılanmak tamam da, korunması da lazım. Bunun için de bizim de içinde bulunduğunuz NATO’nun kendisini korumasını hayal ediyor. Ama kendisi NATO’ya üye değil. Biz kanımızla, canımızla, şehidimizle, darbelerimizle, hala içimizden sökmeye çalıştığımız gladio ile NATO üyesi iken o oluşturulan yan organizasyonlarla entegre olmaya çalışıyor. Biz onu engelleyince de bağırınıyor: “Gelecekteki misyonlarımız tehlikeye girer.” Sanki dünyayı kurtardı.

Yahu insaf. Yahu ayıp. Yahu utanın. “Benin çocuğum senin için niye ölsün arkadaş?”

Olay şu: Batılılar şimdi Türkiye’nin NATO’da ortak eğitim programlarını bloke ettiği açıklamaları yapıyor. Onlara göre sebebi Avusturya. Haberlerde çok derine girilmiyor. Anlaşılan bu “Ortak Eğitim Programı” NATO üyesi olmasa da bazı ülkelerin sanki NATO’daymışçasına yan masada oturdukları bir sistem. Bayağıdır da var. Yani Avrupa Birliği’nin bize önerdiği, “Üye değilsin ama, gümrük birliğindesin” durumunun bir benzeri.

NATO’da tüm üyeler ortak karar vermek zorunda olduğu için de Türkiye doğal olarak tavrını koyuyor ve Avusturya’nın önünü kesiyor. 

Şimdi ufak ufak, önce basından sonra “Belirsiz kaynaklardan” yapılan açıklamalarla durum kabartılmaya başlandı. Belli ki Avusturya “Abilerine” dert yanıyor.

“NATO kaynakları” da, "Mevcut durumdan ve bunun ortaklarımızla işbirliği programlarımız üzerinde yarattığı sonuçlardan dolayı üzüntü içindeyiz” diye konuşuyor. Önerdikleri de "yapıcı diyalog.” İyi de nasıl?

Türkiye bir siyasi oluşumda önünü kesmeye, kendisini engellemeye çalışan Avusturya’nın önünü NATO’da kesiyor. Eh Avusturya’da son yüz yıldır kayda değer hiç bir askeri yeterlilik göstermediği için abileri anca mırıldanarak karınlarından konuşuyor.

Bu tartışmaların içinde de “en sevdiğim” Avusturya’nın açıklaması. Savunma Bakanlığı Sözcüsü, blokajın aylar önce başladığını bu yüzden NATO’dan yardım istediklerini belirtiyor. Sözcü, Türkiye’nin tavrının “Avusturya'nın Batı Balkanlardaki askeri operasyonlarına henüz "dolaysız etkilerinin” olmadığını” söylüyor. Batı Balkanlar dediğin neresi? Avusturya’nın orada hangi askeri operasyonu var? Batı Balkanlarda bir savaş var da biz mi bilmiyoruz? Orada savaş olsa ne yapacaklar? Şimdiye kadar ne yaptılar? Batı Balkanlar ile ilgili son eylemleri Bosna-Hersek’i ilhak ettikten sonra Birinci Dünya Savaşı’na yol açan süreç. Şimdilerde ise Kosova’da biraz varlar, Bosna-Hersek’de biraz. Sanki Afganistan dağlarında terörist avlıyorlar. Evlerinin yanında oturuyorlar.