Vakıf Katılım web

​MYANMAR KRİZİ GÜNEY DOĞU ASYA KRİZİNE DÖNÜŞEBİLİR Mİ?

Hasan KÖNİ 11 Eyl 2017

Hasan KÖNİ
Tüm Yazıları
Myanmar'daki krizin nedeni yalnızca Myanmar hükümetinin Müslümanlara karşı uyguladığı baskı politikasından kaynaklanmıyor. M

Myanmar’daki krizin nedeni yalnızca Myanmar hükümetinin Müslümanlara karşı uyguladığı baskı politikasından kaynaklanmıyor. Myanmar üzerinde büyük devletlerin önemli çıkarları var.

Müslümanların yaşadığı Rohingya eyaleti, çevresindeki diğer eyaletler gibi uzun müddet herhangi bir yönetime tabi olmadan yaşıyordu. Zayıf devletlerle çevrelenmiş bu bölge  gözlerden uzak bir alan olarak kalmıştı. Myanmar uluslararası yalnızlıktan kurtulup uluslararası bir aktör durumuna gelince yönetimi başı boş gözüken Rohingya gibi eyaletleri denetimine ve yönetimine almaya başladı. Batılı devletlerin desteğiyle demokratikleşen Myanmar’da değişik toplulukların taleplerine cevap vermek zorlaştı. Rohingya bölgesinde, sayıları bir milyonu bulan Müslüman azınlığın durumu elli milyona yakın Budist dinine bağlı bir yapı içinde zorlaştı. Bu bölgede otonomi ve hatta bağımsızlık istekleri arttı ve devlete karşı bir takım örgütlenmelere gidildi. Baskı arttıkça devlet güçleriyle çatışmalar arttı.

Hindistan: Bölgenin büyük devletlerinden Hindistan’ın Myanmar üzerinde büyük çıkarları var. Eylül ayında yapılan BRİCS toplantısından sonra, Hindistan Başbakanı ilk yurt dışı gezisini 5 Eylül’de Myanmar’a yaptı. Gezinin resmi amacı iki taralı ekonomik iş birliği, alt yapı yatırımları, ortak güvenlik olarak belirlendi. Söylenmeyen amaç ise, Hindistan’ın Myanmar’a yakın bölgelerinde gelişen Müslüman Hintlilerin yarattığı ayaklanma ve terör hareketlerini geç olmadan bir an önce bastırmak ve sınır bölgesinin güvenliğini sağladıktan sonra Güney Doğu Asya pazarlarına rahatça ulaşmaktı.

Hindistan’ın, “Doğu’ya Yönel” politikası bütün Güney Doğu Asya ülkelerini kapsamaktadır. Bu politikanın başlangıç noktası ise Myanmar. Bu nedenle Hindistan, Tayland-Myanmar–Hindistan transit geçiş  yolunu 2020’ye kadar bitirmeye çalışıyor. Hindistan’ın Kaladan projesi ise Myanmar’ı deniz ve karadan Hindistan’a bağlamak üzere kurgulanmış bulunuyor. Çin, Myanmar’a finansal açıdan en çok yatırım yapan ülke. Myanmar, Hindistan’la yakınlaşarak Çin’e karşı pazarlık gücünü arttırmaya çalışıyor.

Çin: Çin, Bengal Körfezi üzerinden uluslararası pazarlara açılıyor. Açılış coğrafyasının temelinde Myanmar limanları var. Çin enerji ithalatının önemli bir kısmını Myanmar limanlarına inşa ettiği biri gaz diğeri petrol taşıyan iki önemli boru hattından yapıyor. Petrol boru hattı Çin’in ham petrol kullanımının yüzde 6’sını sağlıyor. Bilindiği gibi Çin’in petrol ihtiyacının yüzde 82 ve doğal ihtiyacının yüzde 30’u ithal ediliyor. Çin, Libya ve Sudan’ın  Kızıldeniz’de bulunan enerji alım hattı kaybettikten sonra, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerine yönelmiş durumda. Bu bölgelerden ithal ettiği gaz ve petrolü Mynmar önündeki iki adadan başlayarak Çin’in içlerine kadar giden boru hatlarıyla sevk ediyor. Çin’in bu tercihinin nedeni, Kızıldeniz çıkışındaki Somali korsanlığının yanında, Güney Çin denizine giden yolda Male boğazındaki, kimin desteklediği bilinmeyen korsanlık olayları. Çin, Malezya ve Pakistan deniz alanını denetleyemeyeceği için Myanmar yolunu tercih ediyor. Çin’in Myanmar’dan ikinci çıkarı, iç alanda kalan ve ekonomisi zayıf olan Yunan eyaleti gibi bölgelerden ihracatını Myanmar limanları üzerinden yararak bu bölgeleri kalkındırmak. Çin’in Myanmar’da yapımına giriştiği Myitsane Barajı projesi çevrenin sular altında kalmasından korkulduğu için henüz tamamlanmış değil. Bu barajdan üretilen elektriğin bir kısmı Çin’e de gidecekti.

Rohingya bölgesindeki kriz Çin’in boru hatlarının Çin’e giriş noktası ve yolu üzerinde gelişiyor. Bu bölgedeki bağımsızlık hareketi Çin ve Hindistan’ın çıkarlarını etkileyebilir. Çin’in yoğun imalat ihracını önlemek isteyen Amerika, Hillary Clinton döneminden başlayarak Myanmar’ı ve Müslümanları diğer yetkililerle birlikte defalarca ziyaret etmiş bulunuyor. Rohingya bölgesindeki Müslümanların dramı, Rusya’da Çeçenlerin protesto ve yürüyüşleriyle karşılanıyor. Çeçen devlet haberlerine göre bir milyonu aşkın Çeçen gösterilerde bulunuyor. Çeçenlerin bir kısmının Suriye’de, Suriye Esat güçleri ve Rus güçlerine karşı savaştığı düşünülürse Putin bu gelişmelerden kaygılı.

Müslümanlara karşı yapılan baskılar Güney Doğu Asya’daki Müslüman güçleri hareketlendireceği öngörülüyor. Bölgede Çin, Rus, Hindistan ve Amerikan çıkarları, çeşitli nedenlerle birbirlerine karşı politikalar izliyorlar. Türkiye insancıl nedenlerle Somali’den sonra Myanmar Müslümanlarına yardım elini uzatıyor. Bu sırda Çin, Somali’nin üst tarafında bulunan Çibuti civarında Amerikalıların Afrika Komutanlığı bölgesine yakın bir deniz üssü kuruyor. Türkiye’de Somali’de bir üs kurmuş durumda. Güney Doğu Asya’da başlayan bu gelişmelerin yakın gelecekteki yankınlarını merakla bekliyoruz.