Burcu Biricik önce Camdaki Kız dizisinin Nalan’ı olarak karşımıza çıktı. Ve herkesi kendine hayran bıraktı. Şimdi de Netflix'te yayınlanmaya başlayan Fatma dizisi ile beğeni toplamaya devam ediyor. Fakat bu dizide Burcu’nun oyunculuğu dışında, methiyeler düzülecek ikinci bir unsur daha var. Fatma’nın hikayesi o alışık olduğumuz Türk dizilerinin dışında. Özgür Önürme; senaryoyu herhangi bir akımın etkisinde kalmadan, kimseye yaranmadan, kimseye bulaşmadan yazmış. Dizide; Burcu, evlere temizliğe giden Fatma karakterini canlandırıyor. Hapisten çıkan kocasının ortadan kaybolmasının ardından, eşini aramaya başlıyor. Ve bu süreçte beklenmedik bir cinayet işliyor. Çok fazla detay da vermek istemiyorum ama… Fatma hayatta kalabilmek için öldürmeye devam ediyor. Ve bir noktadan sonra öldürmek, onun için bir ayin haline geliyor. Ağzınız yarı açık Burcu’nun oyunculuğunu izliyorken… Fatma’nın yaşadıklarına da hem şaşırıyor hem üzülüyor hem de psikolojiniz alt üst olmasın diye savaş veriyorsunuz.                                                                   Şu kapanma da eğer ki evde izlenecek yeni, farklı bir şeyler arıyorsanız… Hiçbir ayrıcalık tanımadan, tamamen tarafsız, torpilsiz Fatma’yı izleyin derim.                                                                                        

Razıyım

Normal şartlarda köşemde, bu tarz haberlere de isimlere de yer vermem. Ama bu kez olay boyut değiştirdi. Kısaca olup biteni yazacak olursam… Kadının biri çıkıp haftalar öncesi Hakan Sabancı ile bir şeyler yaşadığını ilan etmişti. Nedendir bilmem bu kadına inanmayanlar oldu. Şu hayatta bana bir şey öğretiyse, o da… Bir kadın gemileri yakmaya başlamışsa, limana çoktan dinamitleri döşemiştir. Bu kadın da anlattıklarını ispatlamak için Hakan ile aralarında geçen tüm yazışmaları ifşa etti. İşin aslı astarı ortaya çıktı, bu skandalda da bitti derkeeen… Kadından, Hakan’a bir mesaj geldi! "Seninle tanışmamın yarattığı kaosla birlikte 628 bin TL gelir elde ettim. Kitap alamayan 3 bin 140 öğrenciye test kitabı göndererek hayatlarına dokundum. Birçok insanın hayatına daha da dokunmaya devam edeceğim. Sen olmasaydın bunca şeyi başaramazdım." Sizi bilmem de ben razıyım. Mazur kaldığımız her rezil haber ardından, böyle iyilikler çıkacaksa ben razıyım.

National Geographic - Love

Japonya’da yaşanmış gerçek bir olaymış… Adamın biri evini dekore ettirmek için salonunu bölen duvarı yıkar. Japon evlerinde genellikle, iki tahta duvar arasında bir boşluk bulunurmuş. İşte tam da o boşlukta, ayağına çivi battığı için hiçbir yere kımıldayamayan kertenkele görür. Adam kendini kötü hisseder ama aynı zamanda da çok meraklanır. Sonuçta bu çivi, seneler evvel ev yapılırken çakılmış. Peki nasıl olmuştu da o kertenkele karanlık bir duvar boşluğunda, hiç kıpırdamadan, onca zaman yaşamayı başarmıştı? Adam çalışmayı bırakıp, kertenkeleyi izlemeye başlar. Bir anda nereden çıktığını fark edemediği başka bir kertenkele görür. Kertenkele ağzında taşıdığı yemeği, diğer kertenkeleye verir. Adam gördüğü manzaraya inanamaz. O ilahi sevgiye inanamaz.  Tükenmeyen! Bıkmayan! Unutmayan! Hayat, can veren o sevgiye inanamaz.