Migrene bağlı baş ağrısını çeken bilir! 17 yaşından bu yana migrenle yaşayan biri olarak başımın bir yarısında görülen zonklayıcı ağrının ne kadar dayanılmaz olduğunu iyi bilirim. Hele bir de mideniz bulanıyor, kusma atakları yaşıyorsanız. Kendi sesiniz de dahil tüm sesler beyninizde, kulaklarınızda patlıyorsa... Kokudan, ışıktan duyduğunuz rahatsızlık yakınmalarınızı daha da arttırıyorsa... Bazen migren ağrım öyle şiddetli olur ki, başımın üstünde zonklayan noktayı keşke matkapla çıkarıp atmak mümkün olsaydı diye düşünürüm.

Ayda bir veya daha fazla migren atağı yaşamak insanı bunaltır; iş ve sosyal yaşamını, aile hayatını kabusa çevirir. Binbir zorlukla izin alarak çocuklarınız ve eşinizle çıktığınız iki günlük tatilde migren krizi esir alabilir sizi. Kimi zaman da balayında ya da katıldığınız yurt dışındaki önemli bir toplantının akşamında migren krizine yenik düşebilirsiniz.

Migren ağrısı çekmekten yorgun düşen beden ve ruhların tek ihtiyacı vardır; baş ağrısız günler... Migrensiz bir yaşam sürmek arzusu otlarla, bileziklerle ya da enerjiyle şifa sömürüsü yapan bazı açıkgözlerin tuzağına düşürebilir hastaları. Etkisiz olduğu kadar sağlık için zararlı olabilecek yöntemlerin yarattığı yan etkiler... Baş ağrısına çözüm diye önerilen uyduruk tedaviler için hastaların ödediği onca para... Buna yakın geçmişten bir örnek vermek gerekirse, Sağlık Bakanlığı, bazı ünlüler arasında da kullanımı yaygınlaşan ve migrene çare diye sunulan titanyum bilekliklerin hiçbir etkisi olmadığı gibi, reklamlarda kullanılan ifadelerle de hastaların, hasta yakınlarının yanıltıldığına dikkat çekmişti.

“MİGRENİN KESİN TEDAVİSİ YOK”

Hastalıkların tedavisiyle ilgili tartışma yaratan konulardan bir diğeri de, tıbbın henüz onaylamadığı, yeterli sayıda hasta üzerinde alınan olumlu sonuçlara dayandırılmayan yöntemler. Bir doktorun ya da sınırlı sayıda hekim grubunca uygulanan tedaviler, zaman zaman Sağlık Bakanlığı’nın, sağlıkta uzmanlık birliklerinin de tepkisini çekebiliyor.

Türk Nöroloji Derneği Baş Ağrısı Çalışma Grubu da önceki gün her 5 kadından birinde görülen migrenle ilgili hastalara ve yakınlarına önemli bir uyarıda bulundu. Yapılan açıklamada, son günlerde medyada yer alan “Migrene Ameliyatla Çözüm”, “Migren Cerrahisiyle Baş Ağrısından Kurtulun” şeklindeki haberlerin bilimsel gerçeği yansıtmadığına dikkat çekildi.

Türk Nöroloji Derneği’nin açıklamasında, “Özellikle kronik dirençli migren tedavisinde kullanıldığı öne sürülen ve kamuoyunda migrenin cerrahi tedavisi olarak bilinen ‘trigeminal sinir dallarına yönelik kraniyal mikrovasküler endoskopik dekompresyon yönteminin' bugüne dek kanıta dayalı tıp açısından geçerliliği ve güvenilirliği kesin olarak kanıtlanmamıştır. Toplumda en sık görülen hastalıklardan biri olan migrenin kesin bir tedavisi bulunmuyor. Ancak hem ilaçlı, hem de ilaçsız çok sayıda tedavi ile hastaların yaşam kalitesi artırılabiliyor” denildi.

MİGREN AMELİYATI NEDİR?

Peki, ülkemizde bazı estetik cerrahların uyguladığı, buna karşın Türk Nöroloji Derneği’nin migren hastalarını uzak durmaya çağırdığı migren ameliyatı nedir? Amerikalı bir plastik cerrah tarafından alın, şakak ve göz estetiği sonrasında tesadüfen bulunan yöntemde öncelikle migrenin tetiklendiği odak noktası saptanıyor. Baş ağrısının alın, şakak ya da ense kökünden mi kaynaklandığı belirlendikten sonra mikro kameraların yardımıyla migreni başlatan sinirler gevşetilip rahatlatılıyor.

Migren ameliyatı yapan uzmanlar, tekniğin her 100 hastadan 10’unda etkili olmadığının altını çiziyorlar. Migren ameliyatı öyle kısa süren bir cerrahi de değil. Ameliyat süresi 1-4 saat arasında değişebiliyor. Ülkemizde migren ameliyatını bazı estetik cerrahlar yapıyor. Baş ağrıları ve tedavileriyle yıllardır uğraşan nörologları çatısında toplayan Türk Nöroloji Derneği de yöntemin tıbbi geçerliliğinin kesin kanıtlanamadığına dikkat çekiyor.

Madem bu tedaviyi estetik cerrahlar uyguluyor; Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği’nin migren ameliyatı konusundaki yaklaşımını doğrusu merak ediyorum.