ORTAK YAĞMURUMUZ YOK MU?

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları
Çok karmaşık duygular içindeyim, ortak derdimiz değil mi Allah aşkına.

Her şey çok pahalı.

Can acıtıyor.

Can yakıyor.

Çok karmaşık duygular içindeyim, ortak derdimiz değil mi Allah aşkına.

Şimdi Ramazan ve ihtar yemekleri, fiyatları ve mekanları yazılıp duruyor.

Bir arkadaşım mahalle arasında ortalama bir mekana, açmış sormuş, iftar menünüz ne kadar demiş.

1000 TL demişler, geçen sene ne kadardı diye sormuş 550 TL demiş.

Ben iftarı dışarıda hiç yapmam.

Hiç sevmem.

Bu paraların zırnığını da ödemem.

Evdeki iftar sofrası ve bereketine çok inanırım.

Sıcacık pidenin kokusu, demlenen çayın fokurdayan sesi, ev insanlarının sofra telaşını çok severim.

Ve hep beraber ezan sesini beklemenin heyecanlı son saatleri. 

Gerçek iftar sofraları budur ve ben bunu bilirim.

İftarın kokusu olur mu? Olur valla.

Ev iftar kokar adeta.

Gazetelere, ilanlara bakıyorum.

Çırağan otelinde, kişi başı iftar yemeği 2.500 TL imiş.

Yalnız gidemeyeceğinize göre 4 kişi gitseniz 14.000 bin TL ödeyeceksiniz.

Bu paraları ödeyen insanlar var ki bu fiyatı ilan etmişler.

Fazla mı, çok fazla bence.

Ya marketler.

Ya Mısır Çarşısı.

Ya Eminönü.

Her şey akıl almaz fiyatlara satılıyor.

Eminönü'ne gidin ve esnafı bir görün.

Sanırsın, bu fiyatlar onları hiç etkilemedi.

Sanırsın, bu pahalılık onların umuru değil.

Sanırsın, hepsi rezidanslarından çıktı geldi.

Fiyat soruyorsun, pişkin pişkin söylüyor, alamayan müşteri umurunda bile değil.

Durup gidenin arkasından bakmıyor bile, 5 kuruş indirsem alır mıydı acaba tereddütü hiç yok.

Sanki hiçbirinin umuru değil.

Alırsan al, almazsan alma derdim değil davranışından.

Yahu.

Alamayanın derdi olan pahalı her şey, satamayanın derdi olmaz mı?

Akşama tezgahındaki mallarla göz göze gelirsin.

Eskiden esnaf ile müşteri dertleşirdi.

AH ablacım, sattığımızı yerine koyamıyoruz, hadi şu kadar öde al, bak koyuyorum poşete derlerdi.

1 avuç da kendinden koyardı.

Helal olsun derdi.

Şimdi adam 5 kuruş inmiyor.

Birileri su gibi para harcarken, diğeri tanesi 5 TL olan zeytinle göze göze gelmiyor.

Alamayacağını anladığı insanlara kötü davranıyorlar.

Çakal gözleri zengini hemen anlıyor.

Fakir ile ortak hiçbir yanı kalmamış gibi, bazen sorulara cevap bile vermiyorlar.

Göz göze gelinemeyen dünyada, ortak hikayelerimiz nasıl olacak?

Ortak yağmur nasıl yağacak?

Hayat kayda geçmeyen insafsızlıklarla dolu.

Bu merhametsiz.

Bu duyarsız.

Ve sevimsiz hali.

Bu tuhaf.

Bu kötücül hali.

Çok iyi bir yerde muhafaza edin.

Ve unutmayın ki bunun hesabını soracak bir güç var.

Funda'nın aklındakiler…

... Aşk her şeyi affeder mi?

Kişiye göre değişir bence.

Ben mesela, bugün olsa affetmem dediğim konuları geçmişte çok ve defalarca affettim.

Unuttum mu?

Hayır.

İçimde hep ukte kaldı mı?

Kaldı.

Affetmek, enteresan bir konudur.

Birinin affettiği bir hatayı, diğeri asla affetmem der.

Ben hayatımda, asla affetmem yalanını söyleyen, o kadar çok kadın gördüm ki.

Bu konuda çok yalan söylerler.

Anlattığınıza pişman ederler.

Bence kimseye bu özel durumları asla anlatmayın.

Siz unutursunuz.

O unutmaz.

Siz affedersiniz..

O gözlerini aça aça dinlermiş gibi yapıp canınızı sıkar.

Seni o tuhaf tereddütte bırakır.

Kimsenin, o tuhaf kumbarasını doldurmayın.

Funda'nin aklindakiler !

... Yeni Zelanda ülkesi, bakmışki ülkesinde aşk acısı çok.

Hemen bütçesinden 4 milyon dolarlık aşk acısı çekenlere bütçe ayırmış.

Projenin adı.

Daha iyi sev.

Bakmışlar, ilişkisi biten 10 gençten, 6’sı aşk acısı çekiyor.

Ve ilişkisi biten bu gençler, kendine ya da karşı tarafa zarar veren davranışlar içine giriyor.

Yeni Zelanda Sosyal Kalkınma Bakanı açılama yapıyor.

"Bu dünya çapında, başka bir hükümet tarafından denenmemiş bir yaklaşım" diyor.

Gençlere videolar hazırlamışlar, 

Bu videolar ile destek olacaklarmış.

Diyor bir düşünün.

İlişkisi tanımı olmayan, ilişki bilmeyen ülkemizde neler olur.

Ve bu proje bizde uygulansa, videoların faydası olur mu?

Hiç sanmam.