RAMAZAN BAYRAMI'NIZ KUTLU OLSUN…
Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Bayramların en etkin özelliği dargınlıkların ve özlemlerin giderildiği günleri yaşatmasındadır.
Mübarek Ramazan ayımızı bu yılda sağlıkla huzurla sonlandırdık. Bugün üç günlük Ramazan Bayramı’mızın ilk günü. Diğer bir adıyla Şeker Bayramı’mızın ilk günü.
Ekonomik ve siyasal açıdan son dönemlerini
oldukça sıkıntılı geçiren ülkemiz insanlarının, tüm ekonomik zorluklara ve
geçim sıkıntısının yarattığı zorluklara göğüs germesinin yanı sıra Covid-19
salgınının ve on bir ilimizde yaşadığımız, büyük can ve mal kaybına uğradığımız
deprem felaketlerinin yarattığı olumsuzlukların ekonomik dar boğazdan
geçebilmenin hesabını yaparak, mutfaktaki yangını söndürme çabası içinde geçirecekleri
bir bayramın içindeyiz. Ne olursa olsun, geçici mutlulukların yaşandığı birkaç
gün bile olsa bayram bayramdır.
Bayramların en etkin özelliği dargınlıkların
ve özlemlerin giderildiği günleri yaşatmasındadır. Aylardır kırgın, dargın
olanlar, aylardır bir araya gelip görüşemeyenler bayramlar vesilesi ile bir
araya gelir görüşür, barışır, tüm kırgınlıklarını unutur ve özlem giderirler.
Dargınlar barışır, yeni yeni dostluklar filizlenir.
Ramazan Bayramı’nın bir diğer adı ise
Şeker Bayramı’dır. Bayramlardan Kurban Bayramı’na verilen adı anlayabiliyorum
da, Ramazan Bayramı’na neden Şeker Bayramı dendiğini bir türlü anlayamamışımdır.
Bayram ziyaretlerinde gelenlere tatlı, şeker veya çikolata ikram etmek bayram
geleneklerindendir. Ama bu bir anlık seromoninin bir bayrama adını verecek
kadar etkin olabileceğini düşünmüyorum. Bu nedenle de ben Ramazan Bayramı demeye
devam edeceğim…
Her
zaman, bayram ve bayram kutlaması içeren bir yazı yazmayı düşünürken bu yıl
içinde yaşadıklarımızdan sonra, hele hele içimizi acıtan, “tüm ülkemizde büyük
bir üzüntü yaratan deprem felaketinden sonra kaybettiklerimiz aklıma geldi ve böylesi
bir ortamda “Bayram gelmiş neyimize” demekten de geri kalamadım.
Yaşananlardan iyice bunalan, yaşam
endişesi içinde olan bir toplumun, bayram gelmiş neyine.. Ekonomik zorlukların
yaşandığı, dar gelirlinin geçim sıkıntısıyla boğuştuğu, peşi sıra var olan ve gelecek
zamlara nasıl göğüs gerebileceğinin kaygısını yaşadığı, en önemlisi bir ay gibi
kısa bir süreyle de olsa yoğunluğun ve baskısını iyice hissedeceği bir seçim
ekonomisinin tüm kabuslarını yaşayacak bir toplumun durumunu varın iyice
düşünün. Bu psikolojinin var olduğu bir ortamda bayram coşkusunu hayal
edebilmek varken, yaşadıklarımızın yarattığı ortamda insanın içinden “doyasıya bayram
keyfini sürmek de gelmiyor ama” her şeye rağmen çok az zaman yaşayabileceğimiz
hoşgörü ve mutluluk ortamının buruk da olsa keyfine varmak da gerek…
Bir arkadaşımdan gelen bayram mesajını
buraya aktarmak istedim;
“Mavi enginlerdeki yakamozların coşkusunda geleceğe umutla bakarak yaşadığımız
ve yaşayacağımız ufuktaki bayramların daha sevecen daha geçmişi özletmeyen
boyutta geçip geçemeyeceğini düşledim....
Bayramlar!.. Geçmişten geleceğe... İnsanın kendi kendisiyle seviştiği
ruhların zenginliğindeki cümbüş. Çünkü seyreden biz, seyredilen de biz değil miyiz!
Dante'nin yaşam tiyatrosunun
sahnesindeki oyuncular gibi ya da istiridyenin içinden süzülüveren incinin
sevgi huzmelerinde dostlarımızın ruhuna yansıyan yüreğimizin içinde bulunduğu
bir cam fanus.
Öyle bir çember ki sevinçleri ve üzüntüleri ile çevirdiğimiz ne başı
belli, ne de sonu.
Bilen varsa söylesin; nereden geldik
nice bayramlarla. Nereye gidiyoruz nice bayramlarda.
Aydınlık Türkiyem’in aydınlık insanı dostlarım. Sevgi imbatı ruhunuzun
yelkeninden hiç eksilmesin. Gülen yüzleriniz hiç solmasın!”
Ne güzel temenniler ve insanın içini
ısıtan bir bayram mesajı...
Doğru söze ne
denir... Dilerim en kötü bayramımız bu olur.
Bir daha böylesine bir ortamı paylaşmak,
korkuların kader, yaşananların olağan hale dönüştüğü, günlük olağan haberlerin
kader diyerek geçiştirmek zorunda kalacağımız, yaşananların kader olarak
alnımıza yaftalandığı bir Türkiye’de yaşamak zorunda kalmayız...
Yaşamak ve güzel yaşam öyküleriyle
beslendiğimiz bu güzel ülkemizde yediden yetmişe tüm toplum olarak
özümsediğimiz bayramlara doyamadığımız bir ülkeyi özlemek çok güzel.
Yüzünüzden gülücüklerin eksik olmadığı, eğer
mümkün olursa, huzurlu, sağlıklı, mutlu bir bayram, nice bayramlar
dileklerimle..
Mübarek
Ramazan Bayramı’mız kutlu olsun...