SEVİYE

Mehmet Arif DEMİR
Tüm Yazıları
​Toplumu bilgilendirme ve aydınlatma görevleri de olan 'medya' özellikle televizyonlarda son zamanlarda yaşananlar, sağduyulu halkımız tarafından ibretle ve hayretle izlenmeye devam ediliyor. Spor programcılığı adı altında gerçekleşen diyaloglar ve konuların işleniş biçimleri günden güne seviye kaybediyor. Özellikle "gazeteci" olarak bilinen kişilerin hal ve tavırları sporsever gençlerimize olumsuz örnek olabiliyor

Toplumu bilgilendirme ve aydınlatma görevleri de olan ‘medya’  özellikle televizyonlarda son zamanlarda yaşananlar, sağduyulu halkımız tarafından ibretle ve hayretle izlenmeye devam ediliyor. Spor programcılığı adı altında gerçekleşen diyaloglar ve konuların işleniş biçimleri günden güne seviye kaybediyor. Özellikle “gazeteci” olarak bilinen kişilerin hal ve tavırları sporsever gençlerimize olumsuz örnek olabiliyor.

Rakip taraftar yasağını kaldırma denemelerinin yapıldığı günlerde ve hele 15 Temmuz gibi derin bir şoku atlatmaya çalışan toplumumuzu, gerginlik ve kavga ile değil, birlik-beraberlik ve sevgi ile motive etmemiz gerekiyor. Sorumlu yayıncılık anlayışının bir gereği olarak, kanunen suç sayılmayan her türlü görüş ve düşüncenin ifadesi anayasal güvence altında olduğundan; fikir, görüş, din, ırk,  mezhep, parti, takım gibi hassas konularda programlara çıkan insanların bu özgürlüklerini kullanırken çok dikkatli olmaları gerekiyor.

Bir tanesi; verdiği kararlar 1991 yılından beri (Fenerbahçe-Beşiktaş maçında çizgiyi geçip geçmediği anlaşılamayan top ve gol kararı ile) tartışılan ve gül gibi mesleği (Hekim) dururken neden hakemlik yaptığına anlam verilemeyen bir futbol figürü, bir diğeri yeteneklerini, yeşil sahalarda göstermekten çok yaşadığı hızlı gece hayatında sergileyen ve bir dönem mafya suçlamasından arananlara kulüp üzerinden vize hizmeti sağlayan(telefon görüşmeleri arşivlerde) eski bir futbolcu-menajer, bir tanesi  ıslah-ı nefs ettikten sonra köşesine çekilen, Karagümrük’te mütevazi bir hayat sürerken bu işlere nasıl dahil olduğu anlaşılamayan efsane defans oyuncusu, ve içlerinde en genç ama sesi en çok çıkanı, ilginç olabilmek uğruna yalan atmaktan, asparagas haberler (Toschak’ın Fenerbahçe’ye transferi) üretmekten çekinmeyeni, her dönem uğruna kavga edebileceği birilerine kendini beğendirmek için yapmadığı çılgınlık kalmayanı ile ilginç moderatörü bu orta oyununu tamamlıyor. Haftanın muhtelif akşamlarında, özellikle genç ve hayat tecrübesi görece az bir kitle tarafından saatlerce izlenerek kafalar karışıyor, genç dimağlar kararıyor. Düzmece ve kurmaca ile gerçeği ayırt etmenin zorlaştığı günümüz televizyon dünyasında, kendi inşa ettikleri çamur havuzunda rakipsiz kulaç atmanın keyfini sürüyorlar, çamurlarını sağa sola sıçrata, sıçrata. 

Üstad Cemil Meriç ; Aydınların Aydınlatmadığı Halkı, Soytarılar Aldatır diye boşa söylememiş. Hepimizin iyiye ve güzele sahip çıkması, çirkin ve kötü karşısında tepki vermesi Türk Toplumuna yakışan soylu bir davranış olacaktır. Özdemir ASAF’ın Jüri adlı şiirinde çok güzel ifade ettiği ; “Bütün renkler hızla kirleniyordu, birinciliği BEYAZ’a verdiler.” İronik bir şekilde günümüzün özeti sanki. Sosyolojik ve psikolojik kökenleri konusunda yorum yapmayı konunun uzmanlarına bırakarak yaşananların gittiği yolu ve kaçınılmaz sonu görüyor ve uyarıyoruz!  Lütfen daha özenli ve daha seviyeli işler yapmaya çalışalım, seviyeli işleri destekleyelim.

İyi bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle,