T-ONE RESIDENCY PROJESİ

Berk MÜHÜRDAROĞLU
Tüm Yazıları
Bugünün kaynaklarını gelecek kuşaklara aktarma düşüncesi, her alanda olduğu gibi sanatta da geçerli.

Demet Sabancı Çetindoğan projelerini her zaman takipçisiyim. “Türkiye Ortak Nesiller Entegrasyonu Derneği (T-ONE) olarak, kurulduğu günden itibaren, Türkiye’yi uluslararası platformlara bir marka olarak taşımak, geleneksel ve çağdaş değerleri korumak, Türkiye ile dünya ülkeleri arasında köprüler oluşturup ülkemizin geleceğine katkıda bulunmak üzere çalışmalarını yürütmektedir.

Türk sanatçılarının yurt dışında tanıtılması, Türk çağdaş sanatının farkındalığını önemli ölçüde arttırmak amacıyla Derneğin Sanat Komitesi’nin projesi ve finansal desteği kapsamında, Türkiye'nin ilk özel çağdaş sanat müzesi Elgiz Museum ve Napoli’de yerleşik tarihi bir çağdaş sanat kurumu olan Fondazzione Morra iş birliğinde Türkiye’nin başarılı ve gelecek vaat eden çağdaş sanatçıları Huo RF, Oddviz, Cansu Çakar ve Serra Tansel 2 ay süre ile Napoli’ye Residency projesi çerçevesinde gittiler. Residency projesi sanatçıların kendilerini geliştirmeleri, kültürel alışveriş, ülkeler arası iş birliği ve bölgenin tarihsel bağlamı ile sanatına yönelik araştırmaları desteklemek üzere tasarlanan uluslararası bir program.

Derneğimiz tarafından yürütülen bu programın hedefleri, Türkiye’de çağdaş sanatın ve sanatçının hem yerel hem uluslararası platformlarda temsil etmek, sanatçıların deneyimlerini arttırmak, bu deneyimleri farklı küratörlerle ve araştırmacılarla paylaşabilmelerine vesile olmak, aynı zamanda uluslararası iletişim ağlarını genişletmektir.

T-ONE Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan’ın ev sahipliğinde, Fondazzione Morra kurucusu ve sahibi Giuseppe Morra, Isabella Morra Rafaella Morra, Vittorio Urbani İtalyan sanatçı Maurizio Elettrico, İtalyan Kültür Merkezi Başkanı Salvatore Schirmo, çağdaş sanatçılar Cansu Çakar ve Çağrı Taşkın (Oddviz) ile T-ONE Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sanat Komitesi Başkanı Sevda Elgiz ile üyeler Nur Karabal ve Nil Duran’ın katılımları ile bir davet düzenlendi.

Bugünün kaynaklarını gelecek kuşaklara aktarma düşüncesi, her alanda olduğu gibi sanatta da geçerli. Yolun başındaki genç sanatçıların yarına uzanan yolculukları, bugün ayakta durabilmelerinden geçiyor. T-ONE Derneği, sanat alanında ileriye doğru atılacak her adımda destekleri devam ediyor.” Takdir edilesi bir durum.

EMRE ALKİN’DEN YENİ KİTAP

HAYATINA DEĞER KAT 

Haftanın değerli kitaplarından hayatın uzun ve bazen de zorlu bir yolculuk, yürümemiz gereken bir yol… Bu yolda omuzlarımıza taşıyabileceğimizden çok ağırlık yüklüyor, hayatımızı zorlaştırıyor olabiliriz. Peki, acaba bu yolda yalnız mıyız? Kendinizle benzer acıları, benzer sevinçleri yaşayan insanlardan tavsiyeler duyarsak yüklerimizi hafifletebilir miyiz? Bu yürüyüşte fazla yük taşımamayı öğrendim. Yürürken anladım tabii. Mesela öfke ağır geldi, bıraktım. Hüzün fazla geldi nazikçe fazlasını indirdim. Kibir zaten yoktu çok şükür ama ego ayaklarıma pranga oldu. Onu da bıraktım. Yerde bulup kimse almasın diye toprağa gömdüm hepsini. Bedavaya ne bulsa kapmaya meraklı çok kişi var ne de olsa.”

 Emre Alkin yeni kitabı Hayatına Değer Kat ile okurlarının bazen gönüllerine, bazen zihinlerine, bazen de ekonomist olması gereği ceplerine hitap ediyor. Emre Alkin’in bir dost tavsiyesi dinler gibi okuyacağınız yeni kitabı Hayatına Değer Kat Destek Yayınları’ndan çıktı.

“Sadece bir kere yaşarsın, ama doğru şekilde yaşarsan, bir kere yaşamak yeterlidir…”

– Mae West

Hayat bir yolculuk. Zamanı durdurmak da mümkün değil. Sonsuzluktan sonsuzluğa uzanan zaman sayılmayacak kadar çok an ile dolu. Kimisi iyi kimisi kötü. Sanmayın ki kötü anlar hep sizden alıyor. Aksine, çok ciddi tecrübeler veriyor. Hata insana mahsus. Yaptığınız işlerin sonucunda sadece kendinizi değil başkalarını üzdüğünüz de oluyor. Niyetiniz kötü olmasa bile gönüller kırılabiliyor.  Başkasının yaptığından bizler de üzülebiliriz elbette. Bir kalbe sahip olanların üzülmeye karşı bağışıklığı yok. Ancak şunu unutmayalım: Bu evrende nasibimiz olan tecrübe arzu ettiğimiz şekilde gelmiyor. İyi anları yaşarken “Neden ben?” demiyorsak kötü anlarda da aynısını yapalım. Bakalım bize neler getirecek? Unutmadan söyleyeyim. Bu kitap asla kimseye öğüt vermiyor. Sadece kendi yaptığı hatalardan ders alan, başkalarının hatalarından da feyiz alan bir dostunuzum. O kadar. İsteyen keyifle okur, isteyen altını çizer, kızan olursa üstünü çizsin. Özgür iradeye saygımız sonsuz. Bizden sonraki nesle de bir mesajım var: “Bizim yaptığımız hataları sakın tekrarlamayın, kendi hatalarınızı elbette yapacaksınız. “Sizlere güzel anların hep aklınızda kaldığı bir hayat diliyorum. Böyle bir hayat, kötü anların da hikmetine varmış bir hayattır mutlaka.

Hayatınıza değer katın dostlar...

GÜNÜN SÖZÜ: GÜZEL TÜRKİYEM