​TIPKI SAVAŞ SONRASI BERLİN GİBİ

Alican DEĞER 13 Haz 2017

Alican DEĞER
Tüm Yazıları
Katar şu anda coğrafi olarak "Düşmanları" ile çevrili durumda.

Katar şu anda coğrafi olarak “Düşmanları” ile çevrili durumda. Suudi Arabistan ve ortaklarının yapmaya çalıştıkları şey 2,5 milyon kişiyi açlığa mahkûm etmek. Bir nevi abluka. Yiyecek içecek girişini kısıtlamak ve istedikleri şeyleri yaptırmak. Doğal olarak Katar direniyor.

Bu durum bana tıpkı İkinci Dünya Savaşı sonrası Berlin’ini hatırlattı. Sovyetler, Almanya’nın doğusunu ele geçirmiş ve Berlin, Sovyet güdümündeki Doğu Almanya sınırlarının tam ortasında kalmıştı. 

Sovyetler de, müttefiklerin kontrolündeki Batı Berlin’i “düşürmek” için benzer bir yöntem kullanmıştı. Ünlü Berlin Duvarı’nın daha yapılmadığı zamanlar. İşte bu yüzden o zamana kadar görülmemiş bir lojistik hattı kurulmuştu. Başını Amerika’nın çektiği müttefikler binlerce uçakla Batı Berlinlilerin ihtiyacını karşılamıştı. Sovyetler direndi, ama müttefikler ve Batı Berlinliler dayandı. Sonunda ambargo yıkıldı. Tarih doğu Almanya’nın da, Sovyetler Birliği’nin de silindiğini gösterdi.

İşte Katar bu olayın 70 yıl sonraki tekrarı gibi geldi. Şimdi Türkiye, Katar’a havadan acil ihtiyaç maddeleri yolluyor. En basitinden süt yolluyor. Yani çocukların içtiği, temel ihtiyaç maddelerinden.

Komşu Arap ülkelerinin yaptığı, olduğu varsayılan “kardeşlik” ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok. Bir toplumu, iki milyonu açan kişiyi nasıl açlıkla terbiye etmeye çalışırsınız? Bunun hangi kitapta yeri var? Ortaçağa geri mi döndük? Kale muhasarası gibi mi davranılıyor artık?

Ülkelerarası politikalar gelir geçer, değişir. Ama insanları kitleler halinde açlığa mahkûm etmek unutulmaz. Arap koalisyonu bunu kendi kamuoyuna nasıl anlatacak? “Komşusu açken tok yatan bizden değildir”den bu duruma nasıl gelindi Allah aşkına. 

Ya Amerika başkanı Trump. Yiyecek içecek ambargosunu, yani insanların açlığa gönderilmesini nasıl savunacak? O üstün insani batı değerleri içinde bu durum ne kadar yer kaplıyor?

GÜNLÜĞÜ 21 LİRAYA TATİL

Şu fotoğrafa iyi bakın. İçim cız etti. Üzüldüm. Bu fotoğraf benim tarafımdan İngiltere’de çekildi. Ülkenin en büyük tur operatörlerinden birinin camı. Son dakika indirimlerini yansıtıyor. Hangi ülkede kaça tatil yapabileceğinizi gösteriyor. Ve dikkat fiyatlara uçak dâhil. Yani uçak parası içinde.

Bu camdaki turların içinde üç tane Türkiye’ye ait olan var. Orta kısımda göreceğiniz 176 Pound olan tam 14 günlük bir Türkiye tatili. 14 gün uçakla Türkiye’ye gidiyorsunuz, sabah kahvaltısı dâhil yatıp kalkıyorsunuz ve Türk parası ile yaklaşık 800 lira ödüyorsunuz. Su içseniz daha çok verirsiniz valla.

Gelin hesap yapalım. Uçak parası en ucuzundan 500 lira olsa, otelin alacağı para sadece 66 pound. Yani yaklaşık 300 lira. Bunu da 14’e bölerseniz günlük 21 lira düşüyor. 21 lira ise 4 buçuk Pound ediyor. Yani bir İngiliz memleketinde bununla anca bir kahve veya bira içebilir.

Bu tabelayı gördüğümde Türkiye’deki tatil fiyatlarının bu derece düşmüş olduğuna mı üzülsem, yoksa bizlerin çok daha yüksek fiyatlarla tatil yaptığına mı, bilemedim. Her ikisine de üzülmeye karar verdim.

Umarım dönemsel bir durumdur ve sezon ilerledikçe fiyatlar artar diye düşündüm. Ama dediğim gibi içim cız etti gerçekten.