​TÜRK HALKI BATIYA NEDEN GÜVENSİN Kİ?

İlnur ÇEVİK 26 May 2017

İlnur ÇEVİK
Tüm Yazıları
Bunların adı "müttefik" ve "dost ülkeler" ama gerçekten Türk halkı bunları böyle kabul ediyor mu? Adına müttefik dediğimiz, dost dediğimiz insanların yıllardır ülkemize karşı yaptıkları, takındıkları tutumlar göz önüne alınınca gerçekten insanlarımızın bunları pek de dost olarak görmemesi gayet doğal…

Bunların adı “müttefik” ve “dost ülkeler” ama gerçekten Türk halkı bunları böyle kabul ediyor mu? Adına müttefik dediğimiz, dost dediğimiz insanların yıllardır ülkemize karşı yaptıkları, takındıkları tutumlar göz önüne alınınca gerçekten insanlarımızın bunları pek de dost olarak görmemesi gayet doğal…

Dün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu ülkelerin liderleri ile Brüksel’de NATO zirvesinde bir araya geldi… Bu liderler aylardır Türkiye’ye ve bilhassa Cumhurbaşkanımıza düşmanca bir tutum içindeler… Cumhurbaşkanımız onlara zirvede Türkiye’nin beklentilerini çok açık bir dille belirtti… Tabii ki bu liderler Cumhurbaşkanımızı dinleyecekler, hatta bazı konularda hak verdiklerini bile söyleyecekler ama daha sonra yine bildiklerini okuyacaklar hükümetimizin ve insanlarımızın iyi niyetini kötüye kullanacaklar…

Peki, bunların bu olumsuz hatta düşmanca tutumları karşısında insanımız ne düşünmeli?

Türk halkı 15 Temmuz 2016’da sokaklara dökülerek tanklara ve F-16’lara rağmen kanlı bir darbeyi durdurdu. Bunu başka bir NATO ülkesinin halkı yapsaydı yalnız alkış almakla kalmaz müttefiklerden müthiş bir maddi ve manevi destek görürdü… Ama iş bize gelince bırak alkışı bazı liderler yarım ağızla “geçmiş olsun” dedi bazıları ise hiçbir şey demediği gibi tam aksine darbecilere destek verdi, onlara kol kanat gerdi, bir kısmına siyasi iltica hakkı verdi… Hatta insanlarımız bu ülkelerin darbeyi desteklediklerini belki de darbeyi planladıklarını düşünüyor…

Şimdi bu insanlar bizim “müttefikimiz” bunlar “dost” desek halkımız bize ne der?

Dünya bir DEAŞ belası ile başa çıkamazken biz bunların yanında bir yanda PKK, bir yanda DHKP-C, bir yanda FETÖ ile boğuşuyoruz ve hala ayaktayız. Ama biz bunlarla dişe diş mücadele verirken NATO’lu “dostlarımız” ne yaptılar? Hiçbir şey… Tam tersine teröristlere kapılarını açıp onlara Türkiye aleyhtarı protestolar yaptırdılar…

Şimdi bu insanlar bizim “müttefikimiz” bunlar “dost” desek halkımız bize ne der?

Kıran kırana bir referandum süreci geçirdik. Bu kampanya sürecinde Avrupalı “dost” ülkeler ne yaptı? Cumhurbaşkanımızı diktatör ilan edip anayasa değişikliklerine “hayır” oyu için açıkça kampanya yaptılar, düşmanlık gösterdiler… O da yetmedi ülkelerinde bulunan Türkleri anayasa değişiklikleri konusunda aydınlatmak isteyen Türk bakanlarına ve siyasilerimize sınırlarını kapattılar, Aile Bakanımızı sınır dışı ettiler. Yani açıkça iç işlerimize karıştılar.

Şimdi bu insanlar bizim “müttefikimiz” bunlar “dost” desek halkımız bize ne der?

Recep Tayyip Erdoğan bugün var yarın yok. Bu dünya ne Turgut Özal’a, ne Süleyman Demirel’e, ne Bülent Ecevit’e ne de modern Türkiye’nin mimarı Kemal Atatürk’e kaldı. Yani Avrupalıların işi bu ülkenin halkı ile ve maalesef insanımız Avrupalılara ve Amerikalılara çoktan güvenini yitirdi. İşte esas mesele bu, onların kara kara düşünmesi gereken konu bu… Mesele yeniden Türk haklının kalbini kazanmak!