UÇAK KAZASINDA TEK SUÇLU KAPTAN MI?

Musa ALİOĞLU 01 Mar 2020

Musa ALİOĞLU
Tüm Yazıları
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı soruşturma sonucu kaptanın tutuklanması havacılık sektöründeki dernek ve sendikaları ayağa kaldırdı.

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na inerken pist dışına çıkıp parçalanan bir Pegasus uçağının gündemi hala meşgul etmesi, uçakta üç kişinin ölmesi ve 180’i aşkın yolcunun yaralanması sonucunda kaptan M.A’nın tutuklanmasındandır.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı soruşturma sonucu kaptanın tutuklanması havacılık sektöründeki dernek ve sendikaları ayağa kaldırdı.

Kaptan M.A ifadesinde ne dedi de bir tutuklama kararı çıktı. Buna bir bakalım.

Kendilerine 2-4 iniş pisti olacak şekilde rota verildiğini, İzmit üzerine kadar bu rotayı uyguladıklarını ancak, ardından hava koşulları nedeniyle "kaçınma" yaşadıklarını anlatan M.A. "Yeşilköy bizi Marmara Denizi üzerine doğru yönlendirdi. Pistin 0-6 olarak değiştiğini teyit etmek için Yeşilköy ile temas kurdum. Doğruladılar. Yalova hizalarında kuvvetli bir yıldırım uçağa çarptı. Bu önemli bir olaydır. Uçakta cihaz kaybına ve uçağın sisteminin bozulmasına sebep olabilir. Sabiha Gökçen'e iniş için Yeşilköy Sabiha Gökçen kuleye aktardı. Kule önümüzdeki trafiğin (uçağın) pisti pas geçtiğini söyledi. Kule bize bunu söylemiş ise de bizim inmememiz için bir sebep değildi. Kule de hiçbir şekilde 'inmeyin' diye talimat vermez. Biz almış olduğumuz verilere göre inip inmeme hususunda değerlendirme yaparız. Firma ise, 15 knot'tan yüksek kuyruk rüzgarlarında inilmemesi gerektiğini belirtir. Olay günü uçağımın kuyruk rüzgarı 14 knot'tur. İnmemiz için bir engel teşkil etmez. Söz konusu limitler kalkış için de geçerlidir. Emniyetli bir şekilde inişimi yaptım. İniş pistin üçte birlik kısmında başladı. Sert bir iniş olmadı. Uçakta yavaşlama hissettim. Kullandığımız pist 06 pistiydi. Ancak pistin sonu 2-4 iniş pistinin yönündeydi. Bu nedenle bolca tekerlek izi vardı. Bu tekerlek (lastik) izlerinin periyodik olarak temizlenmesi gerekir. Yoksa kayganlaşmaya neden olur. Olay günü de bu nedenle uçağımın kaydığını düşünüyorum"

Kazada kendisinin de ağır yaralandığını ve 15 gündür hastanede olduğunu dile getiren M.A. "Benim buradaki kusurum yıldırım nedeniyle iniş hususunda emniyetli bir şekilde yere inmektir. Söz konusu değerler limit içerisindeydi. İnmemem için hiçbir sebep yoktu. İniş yaptıktan sonra sürat göstergem 57 knot'tu. Hızım normal sınırlardaydı. Taksi yolundan çıkış yapmam için otomatik freni bırakmam gerekiyordu ve ben bunu bıraktım. Bu sırada uçak kaymaya başladı" ifadelerini kullandı.

Kazada Sabiha Gökçen Havalimanı İşletmesi'nin kurallara uymamasının da etkisi olduğunu savunan kaptan pilot M.A, şöyle devam etti:

"Pistin periyodik temizliği yapılmamıştır ve kaygan zemin oluşmuştur. Ayrıca pistlerde suyun drenajı için gerekli asfalt düzeni bulunmamaktadır. Ayrıca pistin sonunda stopway (pist sonu durma bölgesi) alanının bulunmaması ve devamında uçurumun olması bu kazanın meydana gelmesindeki hatalar zinciridir. Suçsuzum. Kusurum yoktur. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı talep ederim"

Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliği, kendisinden önce 2 uçağın hava muhalefeti nedeniyle pisti pas geçtiği bildirildiği halde, şüphelinin uçağı indirmede ısrarcı olması, kırıma uğrayan uçağın birinci pilotu olması, hava muhalefeti nedeniyle iniş sırasında hızın gerçekte 84 knot olduğunu görmesi ve zamanında frenleme yapması gerektiği halde 6 saniye gecikmeli fren yaparak kusurlu davrandığı gerekçeleriyle kaptan pilot M.A'nın tutuklanmasına karar verdi. İşte bu karar tartışılıyor.

Bu tutuklama, bu tür kazalarda bugüne kadar görülmeyen özel bir durumdur.

Türk Hava Yolları’nda tek yetkili sendika olan, yönetimle iyi geçinen ve iktidardan yana vaziyet alan Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-İş) basın bildirisinde,

“Kaptan Pilot arkadaşımız hakkında başlatılan soruşturmada tutuklama kararı verilmesi tüm havacılık camiasını derinden yaralamıştır. Henüz kaza ile ilgili soruşturma tam tamamlanmamış ve kazanın nihai raporu resmi olarak açıklanmamışken tutuklama işleminin gerçekleşmesi, kamuoyunda var olan kaza ve kırımın yegâne sorumlusu pilotlardır algısını güçlendirmekte, yaşanan kazanın tüm ayrıntılarıyla aydınlatılmasına mani olmaktadır.” diyerek çok doğru bir tepki koydu.

THY’de çalışan ve Hava-İş’ten ayrılan kokpit ve kabin ekiplerinin kurduğu Havayolu Çalışanları Sendikası (HAVA-SEN) ise konuya farklı açıdan bakarak şöyle bir bildiri yayınladı.

“FDR ve CVR kayıtları Almanya’da incelenmiş ve hazırlanacak ön rapora dayanak oluşturacak veriler elde edilmiştir. Ulaşım Emniyeti İnceleme Merkezi’nin çalışmaları devam etmektedir. Dolayısı ile, kazaya hangi etken veya etkenlerin sebep olduğu henüz belli değildir.

Her ne kadar, savcılık ifadesindeki beyanlarından hareketle kaptan pilot hakkında tutuklama tedbirinin uygulanmış olabileceği düşünülse de somut bilimsel verilere ilişkin açık ve net bir rapor henüz ortaya konulmamışken yapılan tutuklama işleminin son derece üzücüdür.” Bu da tutarlı bir açıklama.

Objektifliğine ve bilgisine güvendiğim THY emekli kaptan pilotlarından kaza araştırma uzmanı Eyüp Turşucu’nun yorumu da dikkate değer. Turşucu Kaptan der ki; “Pegasus Havayolları uçağının yaşadığı ölümlü kaza sonrası devam eden ve kazaya ilişkin yapılacak araştırma ve alınacak tedbirlerin henüz başında olduğumuz bu süreçte özellikle yargı boyutunda meydana gelen gelişmeleri ilgi ve endişe ile izliyoruz.

Kaza araştırması ile hukuki süreç iş birliği içinde olmalıdır ama yaşanan kazadan sonraki süreçte ise hemen daha ilk günlerden yargının kaza araştırmasının önüne geçtiği görülmektedir. Bu durumun, yürütülen kaza araştırmasının sağlıklı yapılmasını önleyeceği değerlendirilmektedir.

Yargılama gerçek delillere dayanarak yapılmalıdır. Bu kaza sonrasında henüz Kaza Ön raporu dahi yayınlanmamıştır.

Yargı kaza raporunda yer alan ana neden ve diğer nedenleri dikkate alarak süreci devam ettirmelidir.”

Tüm bunları okuduktan sonra, kazanın ilk saatlerinde, bilgi akışının yetersizliği nedeniyle, kaptanı da kusurlu görenler arasında ben de vardım. Fakat tutuklanacağı aklımın ucundan geçmedi ve sonuca doğrusu ben de şaşırdım

Kazada tek suçlu ve tek neden kaptan olacaksa, diğer kazalarda rol oynayan kaptanların da masumiyetini tartışmak gerekmez mi?

Emniyetli uçuşlar Türkiye’m.