YALAN YANGINI!

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları
Ne götüreceğiz 2022 yılına?

Hiç bilmiyorum.

Öyle bir dönemdeyim ki aslında hiçbir şey bilmek istemiyorum.

Yorgun kalbim var.  

Beynimin yorgun kıvrımları var. 

Yorgun ellerim var. 

Kendimi koruyup kollamama rağmen, içimde cam kırılıyor gibi hissettiğim günler olmuştur. 

Kış günleri başlangıcındaki yağmurları gibiyim.

Yastığımın altında neler gizli bilseniz.

Dil büyük susmalarda.

2021 yılının son suyunu verdiğimiz şu son günlerde.

Acaba.

Ne götüreceğiz 2022 yılına?

Siz bu satırları okurken, 2022 yılının ilk taksitlerini ödemeye başladık bile.

2021 yılından yanımıza neleri almalıyız?

Hangi acılar peşimize takılacak, hangi düş kırıklıklarını yüreğimizde taşıyacağız.

Hatalarımız var.

Akıllıklarımız var.

Günahlarımız var.

Sevaplarımız var 

Kârımız var.

Zararımız var.

Haklılığımız var.

Haksızlıklarımız var. 

Doğru bildiklerimiz var.

Yanlış bildiklerimiz var.

Herkesin kendi adına mutlaka sıralayacak envanteri vardır.

Birçoğumuzun şakır şakır kanayan kalpleri var biliyorum.

Bir elin diğerini tutmadığı günlerden geçiyoruz.

Acaba.

2022 yılına şöyle girelim mi?

Kendinize envanterinizi sıralamayın.

Yargılamayın kendinizi.

Biliyorum zor ama, şöyle yapalım mı, en azından deneyelim.

Sadece sevgileri alıp, sevgisizlikleri geride bırakalım.

Hayat bu.

Huzuru olmayan bir ülkenin, huzuru olmayan insanlarıyız.

İnsan cehennemî var gibi.

Kimse kimseyi sevmiyor gibi. 

Kimse hiç kimseye güvenmiyor gibi.

İnanılmaz darmadağın olduk duygusu içindeyiz gibi. 

Yürek gümbürtümüz çok var.

Emanete hıyanet eden, arkadaşlar, dostlar, sevgililer var.

Gözümüzün bebeklerinde yalan yangını var gibi.

Unutmayalım.

Bitmeyen hiçbir şey tükenmez.

Herkesin ana karnına tekrar yürümek istediği zamanlardan geçiyoruz.

Kendimize sıkı tutunmamız gereken bir yeni yıla gireceğiz.

Önce sağlık dileyelim.

Sonra ekmek derdi.

Sonra kalbimizin sıcaklık derdi.

Yarınki yazımda 2022 yılında neler yapmalıyız yazacağım. 

Funda'nın aklındakiler…

... Biliyorsunuz.

Televizyonlarda türlü türlü yemek yarışma programları var. 

Adı yemek yarışması.

Güya yemekler yarışıyor.

Ama esasında yemek bahane, biz o yemek yarışmasında ne kadar çok çirkeflik yapabiliriz programları. 

Reyting bu kavga üzerinden hesap yapılıyor.

Gelinler kaynanalar alabildiğince çirkefçe kavga ediyorlar.

Karı kocalar alabildiğince çirkefçe kavga ediyorlar.

Masa başında birbirini tanımayan insanlar çirkefçe kavga ediyorlar.

Şimdi mutfakta yangın var.

Her şey inanılmaz pahalı.

Bu yemek programlarını yapan yapımcılar.

O etleri, sütleri, çiçek yağları, peynirleri, yoğurt ve yumurtaları nasıl alacaksınız bakalım.

Maliyetleriniz yükselecek, televizyon kanalları bölüm başı istediğiniz paraları ödeyebilecek mi, bakalım.

Reklam gelirleri azalacak.

Ödemeler zorlaşacak.

O zaman.

İstediğiniz kadar kavga gürültü çıkarın, çirkeflik, edepsizlik yaptırın.

Hiç faydası olmayacak.

Kendi sonunuzu kendiniz getirmeniz dileğiyle diyelim.

Funda'nın aklındakiler…

... Bütün hafta konuştuk.

Berfin Özek.

Yüzüne 1.5 kilo asit atan, gözünü kaybetmesine, kör olmasına sebep olan, yüzünü tanınmaz hâle getiren bu adamla evlendi.

Gencecik kadının yüzünü bu hale getiren adam ile bir ömür hayatını birleştirdi Berfin.

Celladı ile evlendi dediler.

Aslında.

Bu genç kadının psikolojisini anlamamız, sağlıklı kararı vermesini beklememiz mümkün değil.

Annesi defalarca caydırmış, ama olmamış.

Adam hapishanede yattığı sürece teyzesi gibi ziyaret etmiş, telefon ile konuşmuş.

Adamın annesinin yanında gitmiş oturmuş. 

Vazgeçmemiş.

Aynaya bakmış, yine vazgeçmemiş. 

Kadın evlenmiş.

Artık kimse hiçbir şey yapamaz.

Sadece daha kötüsü başına gelmez dualarımız olabilir.