Sevgili anne babalar, Biliyorum, hepinizin çabası ve endişesi çocuklarınızı en iyi şekilde yetiştirmek. Bugün ebeveynlerin yapabileceği en değerli yatırım çocuğuna iyi bir eğitim imkânı sunmak.
Kime sorsam yoga yapıyor… Ben hariç. Yoga yapmadım; ama üniversitede İlkçağ Felsefe Tarihi dersinde rahmetli hocam Prof.Dr.Teoman Duralı'dan Hint felsefesini iyi öğrendim. Neyin ne olduğunu biliyorum.
Psikolojik, yani duygusal açlıktan kurtulmanın en önemli anahtarı farkındalıktır. Peki yeme dürtünüzün psikolojik olduğunu hissediyorsanız, bu durumla başa çıkmak için neler yapabilirsiniz?
Çağdaş ve modern düşünceli erkek söz konusu kadın olduğunda ne yazık ki geri kalmışlığının önüne geçemiyor.
Geriye dönüp baktığınızda "Keşke hiç yaşanmasaydı" dediğiniz anılarınız var mı? Geriye dönmek istemediğiniz yıllar? Vardır elbette. Hatta "Çook" diyenlerinizi duyar gibiyim.
Sevgili okurlarım, Hiç duygularınızın kontrolünü kaybettiğiniz ve daha sonra pişmanlık duyduğunuz bir an oldu mu? Hiç kendinizi kaptırıp daha sonra pişman olduğunuz şeyler söylediniz mi? Ya da, hiç beyninizi kontrol eden bir duygunun sizi ele geçirdiği oldu mu? Cevabınız evet ise hayatınızın bir döneminde amigdala bozukluğu yaşamış olabilirsiniz. Peki nedir bu amigdala?
Bu haftaki yazımda, annemle olan deneyimlerimi ve onunla geçirdiğim her anın bana öğrettiklerini paylaşacağım. Benim gibi pek çok hasta yakını olduğunu ve çaresizliklerini biliyorum. Çünkü demans, sadece kayıpların bir listesi değil, aynı zamanda sevgi dolu bir bağın gücünü de ortaya koyuyor.
Sabah radyoda dinlediğim bir Kayahan şarkısıyla bu hafta yazacağım konunun başlığı hemen aklımda beliriyor. Bu hafta geri dönüşü yazacağım sizlere. Gidip de dönen sevgili konusundan bahsedeceğim.