Doğru yer doğru zaman doğru insan diye bir kavram vardır.
Bana bu iddialı başlığı attıran Kozluk Vadisi'nin bahardaki büyüsü oldu. 'Doğru Yer, Doğru Zaman ve Doğru İnsan' kavramı içerisinde değerlendirecek olursak, tercih eden kişi ben olduğuma göre burada doğru insan pek doğal ki ben oluyorum.
Kültür, bir toplumun üyesi birey tarafından kazanılan alışkanlık, kabiliyet, adet, sanat, inanç ve bilgiyi içeren tekrar etmedir.
Son günlerde barajların doluluk oranlarını veriyor haber bültenleri. TV spikerleri; hava durumundan önce üç ilimizin barajlardaki su durumunu İMKB'nda ki ulusal yüz endeksine göre veriyor artık. İzmir'e su sağlayan barajların doluluk oranlarında son yağan yağmurlarla birlikte on binde sıfır nokta beşlik bir artık yaşanması mutluluk veriyor. Yetkililerden alınan bilgiye göre on binde sıfır nokta beşlik bir artışın gelecek için bile umut olduğunu söylüyorlar.
Hayvanlarla insanoğlunun ilişkileri on bin yıl öncesine dayanır. Bu ilişki köpeklerle başlamış, daha sonra yük taşımak için at, katır, eşek, deve ve lama gibi hayvanlar kullanılarak devam etmiş. Dünyanın pek çok yerinde hala devam ediyor.
Doğa ve insanın ilişkisi, insanoğlunun varoluştan günümüze kadar hep doğanın zararına olmuştur. Gelinen nokta günümüzdeki medeniyetin zafer olarak gördüğü yıkım; evcilleşen bir doğadır.
Sümela Yolu belgeselinin çekimi için sevgili büyüğüm Selim Yavuzyılmaz'ın sahibi olduğu, Lagana'da (Trabzon / Maçka) bulunan kamp tesisinde bulunuyorduk. Kamp alanının bulunduğu ortamı çekmiş, tadına doyulmaz harika yemekleri de yemiş, çayların gelmesini bekliyorduk.
Sabahın erken saatlerinde Erzincan üzerinden Divriği'ne doğru yol alıyordum. Her zaman olduğu gibi minibüsüm ve Kazım Koyuncu'nun müziği eşlik ediyordu bana. Yolda bana asıl eşlik eden Fırat Nehri idi aslında. Bir yandan Fırat yatağında, diğer yanda ben yolda akıyorduk…