Defalarca dile getirdik. Avrupa Birliği, Türkiye'ye yönelik olarak çok büyük hatalar yaptı. Kendi üyelerinin tamamı tarafından da desteklenmeyen yanlış Türkiye Politikası hem Türkiye'nin güvenini kaybetmesine hem de Suriye'de hiçbir öneminin kalmamasına neden oldu.
Ne yalan söyleyeyim ben de bir AB üyesi ülkenin vatandaşı olsaydım ve yukarıda sıraladığım ve aslında daha da fazla olan yalanları her gün televizyonda seyretseydim, radyoda dinleseydim ve sabah kahvaltımı ederken günlük gazetemde okusaydım ben de "Türkiye'yi durdurun" diye feryat ederdim.
Avrupa Birliği'nde her geçen gün sorunlar artmakta. Üye ülkelerin çoğunun ekonomisi oldukça kötü durumda. İşsizlik ve gençlerin geleceğine yönelik sorunlar acil çözüm bekliyor. Bir de buna "Brexit" nedeniyle gündeme gelecek olan ek sorunları ekleyebiliriz.
Türkiye, Suriye topraklarına yuvalanmış ve dünya çapında insanlığı tehdit eden terör örgütlerine karşı top yekün mücadele eden tek ülke! DEAŞ terör örgütünü etkisiz hale getiren güçlerin başında Türk Silahlı Kuvvetleri bulunmakta.
Türkiye haksız eleştirilere maruz kaldı. Oysa Türkiye'nin Suriye'nin "bir karış toprağında" gözü yok. Türkiye'nin tek isteği teröristlerden temizlenmiş ve Esad diktatörlüğünden kurtulmuş demokratik bir Suriye ile komşu olabilmek.
Maalesef Suriye'de iç savaş tüm şiddetiyle devam etmekte. Yakın bir gelecekte sona ereceğe de benzemiyor.
Pazar günü Avusturya vatandaşları oylarıyla, kısa bir dönem öncesine kadar Avusturya Başbakanı olan Sebastian Kurz'u ve partisi ÖVP'yi yeniden iktidarda görmek istediklerini gösterdiler.
Son yıllarda Türkiye söz konusu olduğunda "gerçek dışı iddialara dayalı" suçlamalar ya da "sığınmacılar" gibi konuları konuşmaktayız.