Dünyanın aynı anda evlerinde kalmalarını hayretle izliyordu.
Pavarotti, yumuşak, esnek ve güzel ses tonuyla tatlı tatlı şarkı söyleyebiliyordu.
Bir çekmecenin içi, düzenli de olsa, karışık da olsa çekmece kesinlikle çekmece diye mırıldandı.
Müziğini yaratırken, kendisiyle ve gitarıyla baş başa kalmış besteciyi hayal etti.
Ellerini bağladığı göğsünde sıkışık hissettiği bir andı bu zamanlar.
Adının seslenişiyle zıplayarak ahşap merdivenlerden inerdi. Kendisini bekleyen anneannesine sarılır, uykulu gözlerini açmaya çalışmadan avuçlarını açar ve beklerdi.
Yunan Noetik'inden bugüne, yüce bir "iyi" olarak gelen müziğin, bugün başka her yerde olduğu gibi itaat etme baskısının, hiç olmadığı kadar şiddetini duyumsadı.