Ömer Nazar Hocayı epeyce bir süredir tanırım. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla birlikte kendisi bir 'Uygur Türkü'. Üstelik zeki ve çalışkan, buna şahit oldum.
Dünkü yazımda bahsettiğim, o dramları yaşayan bu insanlar şimdilerde bir de Doğu Türkistan'ın bazı şehirlerinde ev, apartman kapıları üstlerine kilitlenmiş olarak açlıkla, hastalıkla, ölümle mücadele ediyorlar.
Bir millet var, bugün perişan. Bu millet; 'köklerimiz ta oraya kadar dayanıyor' dediğimiz bir millet aynı zamanda.
Beş altı yıl öncesine kadar bazı şehirlerde, kasabalarda, köylerde halk ozanları veya yerel aşıkların yaptığı bazı programlar, etkinlikler ara ara gözümüze ilişirdi
"Bu kitap, küllerinden yeniden doğmaya çalışan milletimizin varlığını, istiklâl ve istikbalini 15 Temmuz'da canıyla ve kanıyla koruma mücadelesinde destanlar yazan, milletimizin şehit ve gazi evlatlarına armağan edilmiştir. "
Şimdilerde Ziya Osman Saba'nın, 'Nefes Almak' şiirini daha bir zevkle dinliyorum, 'doya doya nefes alarak', hamdolsun...
Bugün, İzmir'de yaşayan 'proje üretme' konusundaki maharetlerini de iyi bildiğim bir tanıdığın bazı öneri, fikir ve yaklaşımlarını sizlerle paylaşacağım.
Dünün devamı niteliğinde yine emminin öneri ve eleştirilerine kulak vermeye devam ediyoruz...