Ellilerini, kırklarını geçmiş bizler ve hatta bizden öncekiler dâhil çok fazla sorgulayan, düşünen insanlar değildik. Meşhur 68 kuşağı bizden belki de daha fazla okuyan sorgulayan bir nesildi ama onlar da terörize edildiler bununla birlikte düşünenler anarşist ilan edildiler.Belki de o yüzden onların çocukları olan bizler düşünmekten korkutulduk veya gerek duymadık. Hiç aklımıza gelmedi bile. Çünkü eğitim sistemimiz kutsaldı ve elimize tutuşturulan kitaplardaki her şey harfi harfine doğruydu.
Niye veya neden yazdığımı hiç sormadılar bana.
Birey ve toplumlar her zaman, fırsat ve imkânda kendilerini yeniler, yanlışlarını düzeltir, eksiklerini giderir ve aynı zamanda kendilerini yeniden konumlandırırlar.
Her anne evladının büyüdüğünü, okuduğunu dolayısıyla saadetini hayal eder.
Kapitalizm ve onun şirin yüzü liberalizm birçok insanlık değerinin içini boşalttı.
İnsanın toplumda varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi güven ilişkisine bağlıdır.
Biz insanlar yaradılış itibariyle düşünen ve düşündüklerini davranışa döken varlıklarız.
Dijital denizde boğulmuş durumdayız. Fakat bu deniz öyle arı duru, temiz bir deniz değil.